İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Yargının ortadan kalktığı, hukukun ortadan kalktığı, ekonominin allak bullak olduğu, tencerenin kaynamadığı bu sistemin behemehal 14 Mayıs’ta değiştirilmesi gerekiyor” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin Ankara 3’üncü Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Kongrede birçok partilinin yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yer aldı. Delegelerin oyları ile İl Başkanı Faruk Köroğlu seçildi.
Meral Akşener ise konuşmasında 2017 referandumunun ardından ortaya bir gerçeklik çıktığını söyleyerek, “Bu ülkenin tek adam rejimi ile bu ülkenin partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bir ucube sistem ile yönetilmesi oldu. O da yetmedi, bugün 3’üncü defa seçilmesinin hukuki olarak imkansız olduğu bir sistemde Sayın Erdoğan ve arkadaşları yine yeniden hukuku, yargıyı, adaleti yeni baştan hava gazı haline getirerek başka bir düzeneğin içinde. Bütün bunlar dış politikada, ekonomide, yargıda, hukukta, kayırmada tek adam rejimi. Biz ferasetli insanlarız. Biz akla inanan insanlarız. Biz strateji yapabilen insanlarız.
Dolayısıyla 2010’dan bugüne kadar İYİ Parti bütün bu itirazların, bireylerin yan yana gelip, el ele tutuşup, imkanlarını birleştirdiği bir mücadelenin sonunda haklı çıkmanın verdiği bir gayretle gördük ki bu haklı çıkmanın sonucunda bu sefer de bir şey yapmamız lazım. İşte İYİ Parti bütün bu haklılığın sonucunda ortaya çıkan sonuçtur. Biz mücadelemizin sonunda haklı çıktık” dedi.
‘ERDOĞAN ADINA UTANIYORUM’
Akşener, başörtüsüne dair İYİ Parti’den hiç kimsenin karşıt tutumunun olamayacağını söyleyerek, “Bu netlikte söylüyorum ama bir başörtüsü düzenlemesine dair önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun verdiği bir kanun teklifinin arkasından Sayın Erdoğan’ın ‘Oh oh oh bir pas geldi, ben bunu gole çevireceğim’ diye sevindirik olma halinden gerçekten çok utanıyorum. Sayın Erdoğan adına çok utanıyorum. 2 kızını Türkiye’de okutamadığı için Amerika’da okutmuş bir babadan bahsediyorum. Başları örtülü olup da başlarını açmak mecburiyetinde kalmasınlar, diye Amerika’da okutmuş bir babadan bahsediyorum.
Kadınları ister dini inancı sebebi ile ister başka bir nedenle sorgulayamazsınız. Sizin buna böyle bakmanız lazımken, Sayın Kılıçdaroğlu’nun attığı adımı eğer pas olarak değerlendirip ‘Bunu gole çevireceğim’ diyorsanız yazıktır size, ayıptır size. Siz bu ülkenin cumhurbaşkanısınız. Bütün bunlara baktığınız zaman bu sizin için gol olamaz. Bu sizin için golse eğer batsın bu dünya” diye konuştu.
‘AK PARTİ VE MHP OYLARI İLE REDDEDİLDİ’
Başörtüsüne yönelik kendi önergelerinin Cumhur İttifakı tarafından reddedildiğini hatırlatan Akşener, “Bu benim için ne biliyor musunuz? O kadar çok iftiraya uğramış bir insanım ki o kadar zorbalığa uğramış bir insanım ki ben hepimiz için dua ettiğim zaman ‘Allah’ım zalimin zulmünden, iftiracının iftiralarından bizleri koru’ derim. Bundan bile kendimi kötü hissettim. Meclis’te bulunan tüm partilerin ‘evet’ oyu verebileceği, kadının da lehine olacak, 3 kelimenin değiştiği, yanlışın düzeltildiği önerge; AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Bugün sizin karşınızda bütün açıklığıyla şunu söylemek isterim; amaç, üzüm yemek değil bağcı dövmekmiş. Yargının ortadan kalktığı, hukukun ortadan kalktığı, ekonominin allak bullak olduğu, tencerenin kaynamadığı bu sistemin behemehal 14 Mayıs’ta değiştirilmesi gerekiyor” dedi.
‘BENİM İÇİN ŞEREF SÖZÜDÜR’
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına tepki gösteren Akşener, şunları kaydetti:
“Urfa’da bunu yapanın şerefsiz, yapılan için ahlaksızlık olduğunu söyledim. Bununla da bırakmadık. İsveç’teki gönüllülerimiz eliyle kutsal kitabımızı yakan bu şerefsizi İsveç hukukuna göre mahkemeye verdik. Bu iş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidecek. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bu siyaset üstü bir mevzu. Türkiye’de yaşayan herkes bu eylemin karşında.
Biz İYİ Parti olarak bir hareket yaptık. Ne beklersiniz? Dışişleri Bakanlığı’nın, AK Parti’nin bütün gücüyle bu konuda yardımcı olmasını beklerisiniz ama henüz tık yok. Buraya gelirken bir şey okudum. NATO genel sekreteri, İsveç dışişleri bakanı şöyle bir açıklama yapmışlar; temmuz ayına kadar İsveç, NATO’ya girme talebini geri çekmiş. Bu benim kafamda neyi getirdi biliyor musunuz? Hollanda. Portakallar kesilmişti. 2017 referandumunda böyle bir durum olmuştu.
Buradan İsveç başbakanından kralına, oradan dışişleri bakanından NATO genel sekreterine kadar kim varsa sesleniyorum; İYİ Parti’nin olduğu yerde üçkağıt olmaz kardeşim. O gün biz bu seçimi aldığımızda, Sayın Erdoğan’a kapı arkasından her şeyi yaptırabilirsiniz ama İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e yaptıramazsınız. Onun için müracaatınızı çekmeyin. Arka kapılardan seçimlere çaktırmadan müdahale edip, el sıkışıp her şeyi almaya alışıksınız değil mi? Ama bu seçimi biz alacağız. Ondan aldığınız her sözü ağzınıza tıkmak, şeref sözüdür benim için.”
‘İYİ PARTİ’NİN İKTİDAR OLMASI ŞART’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, ‘Ankara’da vurularak öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in katillerini neden bulmuyorsunuz?’ diye soran Akşener, “Bunu bulma sorumluluğu senindir. Hakimler senin, hukuk senin, devlet senin, emniyet senin, asker senin, MİT senin; her şey senin Sayın Erdoğan. Dün Zeynep’in doğum günüydü. Babasız geçen ilk doğum günü. Bunu her konuşmamda söyleyeceğim; gözünü kapat Sayın Erdoğan.
Allah muhafaza oğlun öldürülse torunların sana ‘Dede’ diye bağırsa Sayın Erdoğan; ne yaparsın? Biraz empati. Her konuşmamda sana bunu soracağım 14 Mayıs’a kadar. O çocukların ağlama sesi kesilinceye kadar Sayın Erdoğan. Şimdi İYİ Parti birinci parti çıkmalıdır. Bir daha Sinan’ların katledilmemesi için İYİ Parti’nin iktidar olması şarttır” diye konuştu.