Hoşgeldin Ekim… Hazır değildim Eylül’ den sonra seni karşılamaya. Eylül de hüzün çökmüştü zaten yeterince içime. İyice hüzün bastı şimdi işte.
Şairlerin en sevdiği aysın bence. Az döktürmemişler sen gelince. Duygularım gibisin bazen de. Bazen sıcak bazen serin bazen ise tam ortası yani kıvamında. Ortama göre bir bakıyorsun denize girmişsin bir bakıyorsun üstünde ince bi hırka…
Bazen diyorum nasıl bir ay böyle ! Kimi denize giriyor aynı mevsim de kimi sonbaharı yaşıyor, kimi kış mevsiminin soğukluğunu. Tutarsızsın aslında. Oysa ki netlik en güzeli. Ya kışsındır ya da yaz… Ama sen belirsizsin. Yine de çoğu kişi sever seni. Hüzün ayısın sen…Ihlamurun, salebin mevsimisin. Efkarın başladığı aysın. Yaprakların envaı çeşit renge büründüğü, adeta görsel şölene
Yine de hoşgeldin Ekim. Bize öğreteceklerin vardır eminim. Çok üzme, ağlatma olur mu. Hüzün
Ekim bu illa ki yaprak dökeceksin. Ama sonra güçlenip döneceksin. Biz de senin gibi onca yaprak döküp yine güçlü bir şekilde kalkalım ayağa. Hiç dökmemiş gibi hem de. Hoşgeldin Ekim…Tekrar hoşgeldin…