Hoş geldin Eylül, Hoş geldin öğretmenim… Sonbahara hazırlıktır Eylül. O sıcaktan bunaldığımız günlere vedadır. Yine koskoca bir yılı devirdiğimizi konuşmaya başladığımız aydır.
En önemlisi de ziller bu ayda çalar.
Okula yeni başlayacak miniklerin ve annelerin heyecanı, göreve yeni başlayacak değerli öğretmenlerin kuzularıyla buluşma ayıdır. Öğretmenin adıdır Eylül.
Hani veli olarak iyi bir öğretmen arar dururuz ya, öğretmenin de en büyük arayışı iyi öğrencilerdir. Kimi zaman günlük telaşlarla ihmal edilen miniklerin en çok zorlanacağı bir dönem başlamıştır. Belki bilmediğimizden, belki koşuşturmadan çocuğumuzla iletişime geçememiş, ihtiyacı olan sevgiyi, ilgiyi verememiş olabiliriz. Zararın neresinden dönersek kardır. Şimdiden sonra öğreneceklerini desteklemek ona yapacağımız en büyük iyiliktir.
Öğretmenlik o kadar değerli bir meslektir ki! kelimeler kifayetsiz kalır anlatmaya.. Fakat şunu söyleyebilirim ki; Bir insanın hayatında başına gelen en güzel şeydir. Kimi zaman anne, kimi zaman baba, kimi zaman arkadaş ve dosttur. Hiç yılmadan o sihirli dokunuşları var gücüyle her daim yapmaya hazırdır. Pes etmez. Sadece ders değildir yılmadığı, o öğrenciyi her zaman izler. Öğrencisinin her zaman yanında olduğunu hissettirir. O her Eylül de öğrencisinin yaşına iner, onunla büyür ve o hiç bitmeyen mis kokulu sevgisini, bir çiçek gibi dağıtmaya devam eder. En güzel imzayı öğrencisinin hayatına atar ve hiç unutulmaz.
Hiç unutmadığım öğretmenimi hatırladım bugün.. Zeynep öğretmenim. İnsanlara saygıyı, sevgiyi, değer vermeyi ondan öğrendim. Bana bu yazıyı yazdıran, hayatımda birçok dokunuşu olan can öğretmenim. Arka sıradaki yaramaz öğrenciye de, bana da aynı davranan güzel öğretmenim.
Bu kutsal mesleği anlatmaya benim kelimelerim yetmez. İşini sevgiyle yapan, öğretmenlerin ellerinden öperim.