Varisin genellikle bacaklarda ve ayaklarda görülen bir dolaşım sorunu olduğunu ifade eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sıdıka Altop, “Varis oluşumunda pek çok faktör rol oynar. Genetik yatkınlık, damar zayıflığı, hormonal değişiklikler, aşırı kilo, uzun süreli oturmak veya ayakta kalmak ve yaşlanma gibi faktörler varis riskini artırabilir. Kadınlarda görülme oranı daha fazla ve hamilelik, menopoz gibi hormonal değişiklikler de varis oluşumunu etkileyebilir” dedi.
Varislerin genellikle mavi veya mor renkte olduğunu ve genişlemiş damarlar şeklinde kendini gösterdiğini söyleyen Emsey Hospital’dan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sıdıka Altop, “Varisler bazen kabarık veya düğüm şeklinde olabilir ve bacaklarda ağrı, şişlik, yanma, kaşıntı ve ağırlık hissi yaratabilir” diye konuştu.
“KADINLARDA GÖRÜLME ORANI DAHA FAZLA”
Varisin kadınlarda görülme sıklığının erkeklere oranla daha fazla olduğunu söyleyen Op. Dr. Altop, “Hormonal değişiklikler, özellikle gebelik dönemi ve menopoz kadınlarda varis riskini artırabilir. Hamilelik sırasında artan kan hacmi, rahim büyüklüğünün damarlara baskı yapması ve progesteron hormonunun damar duvarlarını gevşetici etkisi varis oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Yaş ilerledikçe de varis görülme sıklığı artabilir. Yaşlandıkça, damarların elastikiyeti azalır ve damar duvarları zayıflar. Bu da varislerin ortaya çıkma olasılığını artırır. Ayrıca yaşlılıkla birlikte oturma süresinde artış da dolaşım sistemini etkiliyor ve varis oluşumuna katkıda bulunuyor. Ailede genetik yatkınlık varsa bu da varis oluşumunda önemli bir faktör. Eğer aile üyelerinde varis sorunu yaşayanlar varsa bu kişilerin de varis riski oranı artar. Aşırı kilo da yine varis oluşumunda oldukça önemli bir faktördür” dedi.
“VARİSLERİN BEŞ ÇEŞİT TEDAVİ YÖNTEMİ VARDIR”
Varislerin genellikle ciddi bir sağlık sorunu olmadığını fakat estetik kaygılar ve bazı durumlarda komplikasyonlara neden olabildiğini vurgulayan Op. Dr. Altop, “Varislerin beş çeşit tedavi yöntemi vardır. Bunlar kompresyon tedavisi, skleroterapi, lazer tedavisi, köpük skleroterapisi ve cerrahi tedavidir. Hangi yöntemin uygulanacağı hastanın durumuna, varislerin boyutuna ve semptomların şiddetine göre belirlenir” diye konuştu.
“SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZIYLA VARİS OLUŞMA RİSKİ DÜŞÜRÜLEBİLİR”
Varis oluşumunu engellemenin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemekten geçtiğini ifade eden Op. Dr. Altop, “Sağlıklı bir yaşam tarzı ve dolaşım sistemini destekleyen alışkanlıklar edinerek varis oluşma riski önemli ölçüde düşürülebilir. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü, düzenli bacak egzersizleri, uzun süreli oturmaktan ve uzun süre ayakta durmaktan kaçınma, topuklu ayakkabı kullanımından kaçınma gibi davranışlar edinilerek varis oluşma riski azaltılabilir” dedi.