“Sıfır” nedir efendiler? Evet, bir hiçliktir ve nötrdür. Saymaya her ne kadar “bir” den başlasanız da o vardır, negatif sayılara da her ne kadar “eksi bir” den başlasanız da o vardır.
Sıfır hiçtir ve başlangıç noktasıdır, onun üzerine koyarak var oluruz. Peki ya size en büyük sayının ne olduğunu soracak olursam ne dersiniz? Evet, bunu ben dahil bir çoğumuz bilmiyor, belki içinizde matematikçi olanlar vardır onlar bilir, ya da benim şimdi yaptığım gibi internetten bakmış olabilirsiniz ama ben bilmeyen ve bilmeyip de bakmayı akıl edemeyenler için söyleyeyim. Bildiğimiz en büyük sayı “Googolplexianth” denen adını dahi okuyamadığım bir sayıdır. Bu sayıdan daha büyük sayılar keşfedilebilir, lakin her ne kadar sayı keşfedersek keşfedelim sonunda daha büyüğü bilmiyorum diyeceğiz.
Peki ya evren onu da biraz biliyoruz ve bilmediğimiz alanına hiçlik diyoruz. Örneğin “Karadelikler” karadeliklere biz yıllarca hiç dedik, fakat o hiçliği var eden şeyleri göremedik ve bir gün bütün evren bir karadeliğe dönüşecek, o gün ne olacak? Bir hiç, yalnızca bir hiç, hem de tam manasıyla bir hiç olacak onu merak eden biri olmadığından tam manasıyla bir hiç olacak. Peki bu bizim bildiğimiz şekliyle bir hiç olabilir mi? Tabi ki olamaz, hiçlik “Karadelikler” ve “Sıfır” gibidir içene aldığı her şeyin adıdır.
Örneğin küçük bir galaksinin oluşturduğu “karadelik”le, büyük bir galaksinin ki aynı mıdır? Evet değildir, büyük olan galaksi daha büyük hiçliktir. Ve biz birey olarak, bu dünya gözünde bir gün hiç olacağız. O sebeple amacımız hiç olacağımızdan yaşamı anlamsızlaştırmak değil, hiçliği anlamlandırıp yaşama mana kazandırmaktır.
“Hayat demek, yok olmak demek; o halde yok oluşu anlamlı kılmak gerek” diyor Yüceler Şefi Jayus. Burada bir Nihilizm esinti var gibi geliyorsa, yok. Burada Nihilizm yok, burada hiçlikte hiçlik yok. Bize kalırsa hiçlik her şeydir ve sonsuzdur; gayemiz hiç olmak değil, hiç içinde var olmaktır.