Sağlık emekçilerinin ne kadar da yoğun çalıştıklarını her birimiz iyi biliriz. Özellikle salgın hastalık döneminde evlerine dahi günlerce, haftalarca gidemeyenler oldu.
Sağlık hizmetinde görev yapmak, büyük emek ve sabır gerektirir. Bu alanın olmazsa olmazı da ‘‘empati’’ kavramıdır. Çünkü empati kurmak kişiyi kişi yapan en önemli özelliktir. Anlamak ve anlaşılmak demektir.
Bu haftaki konuğum Hemşire Yazar/Şair Sevgili Selcen Yumbul Çalış. Naif kişiliği, şahsına münhasır kalemi ile okurlarının gönlünde yer etmiş biridir kendileri. Değerli Yazarımızı yakından tanımanız adına kendileri ile röportaj gerçekleştirdik. Hadi gelin birlikte Selcen Yumbul Çalış’a ses verelim.
Bize Kısaca Kendini Tanır mısınız?
1978 Amasya doğumluyum. Çocukluğum, öğrenimim Amasya’da geçti. Sağlık meslek lisesinden mezun olur olmaz hemşire olarak mesleğe başladım. Halen hemşirelik mesleğimi sürdürmekteyim. İzmir’de özel bir klinikte hemodiyaliz hemşireliği ve eğitim hemşireliği yapmaktayım. Mesleğimi severek yapmama rağmen içimdeki yazma ve şiir aşkına asla dur diyemedim. Çalışma hayatım, eş ve annelik de bunlara eklenince hayallerime biraz geç tutunmuş olsam dahi yazmaktan asla vazgeçmeyen biri oldum hep.
‘‘Okumayı ve yazmayı, şiir okumayı, hayvanları çok seviyorum.’’
Öğrenmeyi, araştırmayı, mesleki ve sanatsal kurslara katılarak kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Vazgeçilmeziniz nelerdir derseniz, bir kitap, bir kedi, bir kahve yeter derim.
Yazmak Sizin İçin Ne Anlam İfade Ediyor?
Yazmak bulunduğum andan başka bir evrene göç etmek gibi. Yemek gibi, su gibi vazgeçilmezim diyebilirim. Geçmişten geleceğe bir iz bırakabilmek ve kendi tarihime unutulmayacak notlar düşme isteği, var olduğunuz an ile hayatı harmanlamaktır. Şiir yazmaksa andaki duygularımı ölümsüzleştirmektir.
Şiirler Toplumda Yeteri Kadar İlgi Görüyor Mu?
Roman ya da benzeri eserlere nazaran ‘‘evet’’ yeteri kadar ilgi ve değer görmediğini düşünsem bile şiire kıymet veren azımsanmayacak bir kesim olduğunu da kitap fuarlarında görmüş oldum. En yakın zamanda katılmış olduğum İzmir Kitap Fuarı’nda genç bir üniversite öğrencisi kızımız bizi ziyaret etti ve onunla unutulmaz anılar biriktirdik. Şiir okuduk, şairler üzerine konuştuk.
‘‘İzmir Kitap Fuarı’nda Yazar/Şair Selcen Yumbul Çalış okurları ile.’’
Şiir okumayı seven, şairlere değer veren gençlerimiz hala varsa ‘‘umut var’’ dedirtti bana ve oradaki şair arkadaşlarıma. Şiirin olmadığı bir edebiyatı düşünemiyorum. Her sanat dalının farklı hayranları olduğu gibi şiire de elbet hak ettiği değeri veren kıymetli okurlarımızın var olduğunu bilmek çok ama çok güzel.
Şiir Yazmak Mı Zor Roman Yazmak Mı?
Roman yazmak bir kurgu üzerinden başlayıp günlerinizi, haftalarınızı, aylarınızı hatta bazen yıllarınızı alabilen sistemli çalışma gerektiren bir dal. Henüz “roman” kategorisinde bir eserim yok. Kısa öykülerden oluşan ‘‘Hünnap Ağacı’’ isimli bir kitabım ve ‘‘Kayıp Sokaktan Nağmeler’’ isimli bir şiir kitabım bulunmakta. Roman yazma, üzerine çalışmalarım devam ediyor. Toparlamam gerekirse; şiir anlık yazılan satırların bütünü, romansa takip gerektiren bir bütünü.
Çocukluğunuzda Kitaplarla İlişkiniz Nasıldı?
Kitap okumayı hatta ansiklopedi okumayı çok severdim çocukken. Şimdiki gibi akıllı telefonlar ve bilgisayarlar bizim dönemimizde olmadığı için araştırma yapmaya yönelik olurduk her zaman. Babamın kitap okumayı sevmesi benim de kitaplara ulaşmamda kolaylık sağladı diyebilirim. Onun kitaplığından okuyarak başladım. Daha sonraları da halk kütüphanesinden kitaplar alarak devam ettim. Çok fazla satın alma lüksümüz olmasa da o zamanlar kütüphaneye gitme alışkanlığımız vardı. Şanslıydım, ailemin okumaya olan sevgisi beni de kitaplara, sanata ve edebiyata itti.
Sözlerimi bitirmeden önce Haberton gazetesi ailesine ve Sevgili Kalemdaşım Gülsen Çakmak’a çok ama çok teşekkür ederim.
Edebiyat dolu günlerde tekrar görüşmek üzere…