Hatay’da arama-kurtarma çalışmalarına katılıp, hayat kurtaran itfaiyeci Çavuş İbrahim Mucuk, “İlk istekleri su oluyor; ama bulundukları durum nedeniyle çok uzun süre sıvı tüketmedikleri için vücutlarında farklı reaksiyonlar veya durumlar yaşanır diye bunu yapmıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Hatay’da binlerce bina yıkıldı, çok sayıda binada hasar oluştu; enkaz altında ise binlerce kişi kaldı. Türkiye’nin dört bir yanından kente, arama-kurtarma ekipleri gönderildi. Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi de Hatay’da günlerce arama-kurtarma çalışması yaptı. Çok sayıda kişiyi enkazdan kurtaran itfaiyeciler konuştu.
Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Çavuşu İbrahim Mucuk, ekibi ile birlikte 13 kişiyi enkazdan sağ kurtardıklarını belirtti. Cansız bedenlerinin çoğunun merdiven boşluğunda bulunduğunu anlatan Mucuk, “Panikle dışarıya kaçma hissi ile kaybımız biraz daha fazla olmuş olabilir. Çünkü karşılaştığımız canlı ya da ölen vakaların büyük bir çoğunluğu merdiven boşluklarından çıktı. Kurtarma sırasında duygulanmamak elde değil; fakat düşünemiyorsunuz. Elinizden geldiğince bir an önce ekip ile enkaz altındakileri kurtarmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu.
‘DUA İSİMLİ ÇOCUK ÇİKOLATA İSTEDİ’
Mucuk, “Şu an bulunduğumuz mevki, Arap kökenli vatandaşlarımızın bulunduğu bir yer. Birazcık dil sorunu yaşadık. ‘Dua’ isimli kız çocuğunun dayısı yanındaydı. Çıkarmaya yakın bir vakitte, dayıya, ‘Dua, buradan çıktığında ilk ne istiyor’ diye sordurdum. Dua da ‘Bakkala gidip, çikolata alalım mı?’ demiş. Ben de ‘Tamam, hemen alıp, ona çikolata vereceğiz’ dedim. Moral ve motivasyonunu arttırıcı şekilde konuşmalar yaptık. Hepsi ayrı ayrı hüzünlü. Hepsi ayrı ayrı değişik vakalar. Bir tane engeli kız çocuğumuzu çıkardık” dedi.
ENKAZDAN ÇIKANLAR İLK SU İSTİYOR
Enkazdan çıkanların ilk sözlerini de anlatan Mucuk, şöyle konuştu:
”İlk istekleri su oluyor; ama bulundukları durum nedeniyle çok uzun süre sıvı tüketmedikleri için vücutlarında farklı reaksiyonlar veya durumlar yaşanır diye bunu yapmıyoruz. Yanımızdaki sularla dudaklarını nemlendiriyoruz.”
İtfaiye eri Abit Zengin de enkaza tüneller açarak girmeye çalıştıklarını söyledi. Zengin, “Saatlerce uğraşıp, gerekirse parmak ucumuzla topraktan alarak, kimseyi hareket ettirmeden ekip arkadaşlarımızla koordineli bir şekilde çalışma yapıyoruz. Genelde çıkarttığımız insanlar, kolon altından çıkıyor. Bacağı sıkışmış, kolu sıkışmış” dedi.
Çıkartılan vakaların çoğunun rüya ya da hayal aleminde olduğunu belirten Zengin, “1’i erkek 2 kardeşe ulaştık. Gittiğimizde kız kardeşi canlıydı; 30 santimetrelik bir betonun arasından çıkardık. Kum içindeydiler. Erkek çocuğun bilinci biraz daha yerindeydi; kardeşi ile konuşmasını istedi. Erkek, kız kardeşinin üzerine düşmüştü; ilk olarak erkeği sağ olarak çıkarttık. Ne yazık ki kız çocuğumuz vefat etti. Kalp masajını, ilk yardımını yaptık ama geri döndüremedik. Bir ablamız da kolonun altında kalmış. Ablamız, ‘Kapımı niye kırdınız, evime niye geldiniz, siz kimsiniz? gibi sözler söylüyorlardı” diye konuştu.
‘BİR AMCAMIZ KUR’AN-I KERİM OKURKEN VEFAT ETMİŞ’
Kurtarma çalışmaları sırada sohbet ettiklerini de anlatan Zengin, “Vakaları canlı tutmak için onlarla konuşuyoruz, sohbet ediyoruz. İsmini, mesleğini soruyoruz. Muhammet adlı bir çocuk sohbetimiz sırasında, izlediği dizileri ve tuttuğu takımı anlattı. 18 saat sonra çıkardık. Bir amcamız Kur’an-ı Kerim okurken vefat etmiş. 6 kişinin rahatlıkla durabileceği boş bir alandaydı. Amcamız, koltuğun üstüne sırtını dayamış; üstünde ışığı, elinde Kur’an-ı Kerim vardı. Amca, soğuktan vefat etmiş ve çok duygulanmıştım” dedi.