Habitat Derneği ‘Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’nun beşincisini yayımladı. Rapora göre, son 5 yılda hayatından memnun olan gençlerin oranı yüzde 46’ya geriledi. Rapora ilişkin konuşan Habitat Derneği Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Metin, “Bu yıl maddi durumlarından memnun olan gençlerin oranı %38,3 olarak ölçülürken, gençlerin %35,8’inin aylık kişisel gelirinin 3 bin TL ve altında olduğu görüldü” dedi.
Habitat Derneği’nin Infakto RW (Infacto Research Workshop – Uluslararası Politika Akademisi) ortaklığıyla gerçekleştirdiği ‘Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Araştırması’nın beşincisini yayımladı. Habitat Derneği Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Metin, raporun amacına yönelik şöyle konuştu;
“Habitat Derneği olarak 2017’den bu yana yürüttüğümüz Gençlerin İyi Olma Hali çalışması daha başlangıcında, bir gencin mutlu yaşayacağı bir kent nasıl olmalı meselesini tartıştığımız Genç Dostu Kentler projesinde, “Neyin gençlere mutluluk getireceğine biz karar vermeyelim, bu konuyu gençlere soralım kararıyla ortaya çıktı.
Infakto Araştırma Şirketi Kurucusu Prof. Dr. Emre Erdoğan ile bir dizi derinlemesine görüşme ve tartışma toplantısı sonrasında da araştırma çalışmasının ilki yürütüldü, çıktıları da kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırma sonuçlarından yola çıkarak elliden fazla somut göstergeyle ülkemizin kentleri değerlendirildi, sıralandı. Bu sıralamalar yerel yöneticilere gençlerin bakış açısıyla “Nasıl bir kent?” sorusunu yanıtlama fırsatı verdi, hala da veriyor.
Gençlerin İyi Olma Hali araştırmasını daha sonra 2019, 2020 ve 2021 yıllarında da yürüttük. Böylelikle biz önce 2018 ekonomik krizinin daha sonra da pandeminin gençler üzerindeki etkilerini gözlemleme şansına sahip olduk.
Bu rapor, Türkiye’deki gençlerin gelecekten umudu, eğitime bakış açısı, katılım, yaşam kalitesi, mutluluk, stres, kaygı gibi konuları nasıl algıladıklarını, genel sağlık durumlarını ve diğer benzeri konuları incelemeyi amaçlamaktadır.
Rapor, gençlerin iyi olma hallerini anlamak ve onlara yönelik daha iyi politika ve programlar geliştirmek için önemli bir veri kaynağıdır.”
Gençlerin gelecek umudu kayboluyor
Yıllara göre incelendiğinde gençlerin geleceğe dair umutlarında ciddi oranda bir azalma meydana geldiğini belirten İsmail Metin, “2017’den bu yana iki yılda bir yürütülen araştırma, 8 Mart-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Türkiye’deki kentsel genç nüfusu temsil eden 28 farklı ilde, 18-29 yaş arası 1.228 gençle yüz yüze görüşme yoluyla gerçekleştirildi.
Raporun en önemli bulgularından biri, yaşamdan memnuniyet ve geleceğe dair umutların, büyük oranda istihdam koşullarından etkilendiğini gösterdi. 2017 yılında yaşamdan memnun olan gençlerin oranı %70,8 olarak kaydedilirken, bu yılki araştırmada bu oran %45,6 olarak ölçüldü. Gelecekten umutlu olduklarını belirten gençlerin oranı ise %43,7’ye geriledi. 2017 yılında bu oran %66,6 olarak ölçülmüştü.
Türkiye’deki gençlerle ilgili en kapsamlı araştırmalardan biri olan rapor, 18-24 yaş grubunda yer alan ve çeşitli nedenlerle ne eğitimde ne de istihdamda olan gençleri ifade eden “ev genci” kavramını literatüre kazandırmıştı. Ev gençlerinin memnuniyet oranı bu yıl %46,4 olarak tespit edildi.
Çalışan gençlerin yaşamdan memnuniyet oranı %47,1, öğrencilerin %51,8 iken yaşam memnuniyeti en düşük olan grubun iş arayan gençler olduğu tespit edildi. İş arayan gençlerin yalnızca %28’i hayatlarından memnun olduğunu belirtti.
Gençlerin maddi durumlarından memnun olma durumları da raporun ilk yayımlandığı 2017’den bu yana düşüş eğilimi gösterdi. Bu yıl maddi durumlarından memnun olan gençlerin oranı %38,3 olarak ölçülürken, gençlerin %35,8’inin aylık kişisel gelirinin 3 bin TL ve altında olduğu görüldü.
2017’de 5 gençten birinin maddi durumunu kötü olarak tanımladığı bilinirken, bu oran 2023’te %36,7’ye çıktı. Rahat bir hayat sürebilmek için gençlerin en az toplam gelir beklentisi, %39,3 oranıyla 9.000 – 18.000 TL iken %45,2 oranıyla 18.000 TL ve üstü olarak kaydedildi.” dedi.
Gençlerin siyasal katılımı düşük
Araştırma sonuçlarına göre gençlerin siyasal katılım düzeylerinin düşük olduğu söyleyen İsmail Metin, “Oy kullanmak en yaygın katılım biçimiyken, gençler arasında bir partinin üyesi olanların oranı %5,1, kampanyalarda aktif rol oynayanların oranı %7,1 ve mitinge katılanların oranıysa %25,5. Bu rakamlar gençler arasında geleneksel katılım yollarına başvurmanın yaygın olmadığını gösteriyor.
Gençlerin geleneksel olmayan katılım biçimlerinde de pek aktif olmadığını söyleyebiliriz. Bir boykot eylemine katılanların oranı %12,5, toplu yürüyüşlere katılanların oranı %12,1 ve herhangi bir ürün ya da hizmeti toplu olarak boykot edenlerin oranıysa %12,5. Bu rakamlar geleneksel olmayan katılımın da yaygın olmadığına işaret etmekte. Gençlerin internet üzerinde gerçekleştirilen protesto eylemine katılma eğilimleri düşük olduğundan, bu fırsatın da yaygın olarak kullanılmadığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Enflasyon ve hayat pahalılığı gençlere göre en önemli sorun
“Gençlere göre karşılaştıkları en önemli sorun enflasyon ve hayat pahalılığı, ikinci sıradaysa işsizlik ve iş bulamamak geliyor. Üçüncü sırada kiraların yüksek olması, dördüncü sırada da sokaklardaki şiddet ön plana çıkıyor. Bu sorunlar arasında oy verirken en fazla dikkate alacakları sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğu da araştırma çalışmasında ortaya çıkan sonuçlardan biri. İkinci sırada işsizlik ve istediği gibi bir iş bulamamak geliyor.
Gençlerin oy verirken en fazla dikkate alacakları sorunlar siyasi tercihlerine göre farklılık gösteriyor. Cumhur İttifakı’na oy verecek gençler kiraların yüksekliği ve terör saldırılarını diğer ittifaklara göre daha yüksek oranda belirtmişken, Millet İttifakı seçmenleri arasında ise enflasyon ve hayat pahalılığı, eğitimini yarıda bırakmak ve üniversite eğitiminin niteliksizliği yine diğer ittifaklara göre daha yüksek.”
Gençlerin yarısı başka ülkede yaşamak istiyor
Araştırmaya göre gençlerin yüzde 28’inin eğitimlerine başka ülkede devam etmek istediğini, yüzde 43’ünün de başka ülkede yaşamak istediğini söyleyen İsmail Metin, şöyle devam etti;
“Son yıllarda “gençler” denildiğinde ilk tartışılan konularında başında, eğitim için yurt dışına gitme veya yurt dışında yaşama konusu geliyor. Ekonomik koşulların kötüleşmesi, gençlerin Türkiye’de hayatlarını devam ettirme anlamında ciddi handikaplar yaratıyor. Eğitimine başka bir ülkede devam etme eğiliminde yıllara göre önemli bir değişim görülmezken başka bir ülkeye yerleşme isteğinde 2019-2023 yılları arasındaki değişim, gençlerin başka ülkede yaşama konusunda geçici değil, kalıcı eğilimlerinin olduğu anlamına gelebilir.
2020-2021 arası başka bir ülkede yaşamada meydana gelen artış, pandeminin eğitim koşullarında yarattığı olumsuz koşullar ve ekonomik koşulların kötüleşmesiyle açıklanabilir. Öte yandan yerleşmek istenilen ülkeler incelendiğinde %29,4 Almanya ve %16,1 ABD ön plana çıkarken, gençlerin eğilimlerinin demokrasinin gelişmiş ve refah standardının yüksek olduğu ülkeler olduğunu görüyoruz. Bu durum, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik türbülanstan çıkışında yönün gençler için neresi olduğuyla ilgili önemli ipuçları veriyor.
Gençlerin memnuniyeti ve umutları yıllara göre incelendiğinde ciddi oranda bir azalmanın meydana geldiğini görmek mümkün. Bu oranları alt dağılımlara göre incelediğimizde iş arayanların %28’inin mutlu ve %23,4’ünün umutlu olması, Türkiye’de özellikle istihdam alanında gençlerin yaşadığı problemleri ortaya koyuyor. 2017 yılında %69,1 olan iş bulma kaygısının 2023 yılında %77,1’e yükselmesi, yine bu durumu destekler nitelikte.
Ek olarak iş bulmanın önündeki engellere verilen yanıtların %38 yeterli iş olanaklarının olmaması, %29,8 ücret düşüklüğü ve %28 iş bulmayı sağlayacak tanıdıkların olmaması cevabı, istihdam sorununun ötesinde, gençler için nepotizmin yaratmış olduğu çaresizliği gözler önüne seriyor. Öte yandan, çalışanların %59,6 erkek-%37,3 kadın olması ve ev gencinin %26,6 kadın-%6 erkekten oluşması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de somut bir örneği.”