Gökyüzünün ihtişamı! “Görmek istersen denizi, yukarıya çevir yüzü; deniz gibidir gökyüzü, aldırma gönül, aldırma” demiş Sabahattin Ali.
Ne güzel demiş… Bazıları için sevdadır deniz. Oturur karşısına seyreder unutursun bir an her şeyi. Uçsuz bucaksız maviliğe dalar gidersin hayran hayran…Maviye olan aşkın o zaman başlar işte. Nefes alır, huzur bulursun baktıkça.
Eğer denizi canlı görebiliyorsan şanslısın demektir. Değilse resimlerle avunursun. Derken bir gün gökyüzüne dalar gidersin. İşte bu da mavi dersin. Denizi izler gibi izlersin. Sanki dalga kıyıya vuruyor gibi kulaklarında duyarsın o sesi. Elinde birkaç deniz taşı… Kulağına tutarsın, fısıldar sana. Deniz yoksa gökyüzü var diye…
Evet dersin deniz yok ama gökyüzü var. Ayaklarım ıslanmıyor belki ama mavi var uçsuz bucaksız. Avutursun kendini. Bunaldığın her an gökyüzünü izlersin. Denize karşı kurduğun hayalleri gökyüzüne karşı kurarsın. Nazım Hhikmet‘ in çok sevdiğim bir şiiri var :
Bir gün çok bunalırsan
Denizin dibinde yosunlara takılmış gibi,
Soluksuz
Sakın unutma gökyüzüne bakmayı.
Gökyüzü senindir,
Gökyüzü herkesindir.
Diyeceğim o ki kaldırın kafanızı gökyüzüne bakın. Maviyi izleyin. Deniz yoksa, Gökyüzü ile teselli edin kendinizi. Hem gökyüzünün ihtişamı da ayrıdır unutmayın. Herkese iyi haftalar…