Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, Türkiye’nin Suriye politikasına ilişkin, “Derhal şartlara bağlı olmaksızın komşumuz Suriye ile konuşup hem göçmenleri ülkelerine göndermek zorundayız hem de Türkiye’yi normalleştirmek zorundayız” dedi.
Milli Yol Partisi lideri Remzi Çayır, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Çayır, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanların borç aldıklarını ve borçlarını ödeyemez hale geldiklerini söyledi. Hükümetin bu doğrultuda hacizli dosyalara 2 bin TL gibi destek sağlandığını anımsatarak, “Bu doğrudan destek de değil. 1 günlük hap insanı iyileştirir mi? Sürekli ve istikrarlı olursa işe yarar. Milletimizin temelden meseleleri çözümleyen, yapısal değişikliği isteyen, insan yaşamını ve onurunu sistemin merkezi yapan Milli Yol Partisi’ne ihtiyacı var.
Adalet isteminiz, adaletiniz sizin ekonomik gelişmenizin ta kendisidir. Liyakatli oluşunuz, işi ehline vermeniz sizin işsizliğinizi önleyecek tek önlemdir. Milletimize sesleniyorum; size kör bakan, yalanı doğru diye anlatmaya çalışan, sizin yaşadığınızı değil de kendi yaşadığını hayat sananlardan bu tür anlayışlardan kurtulmanız gerekiyor. Milli Yol Partisi olarak, Ankara’da yapacağımız büyük kongre sıradan bir partinin kongresi değildir. Milletin kurtuluş yolunun ilk adımı, yürüyüşün başlangıcı sayacaksınız. Milletimiz kendisine inansın ve güvensin. O gün yakacağımız meşale bütün karanlıkları aydınlatacak ve umutsuzlukları umuda çevirecek. Yapacağımız kongre ile milletin kurtuluş yolunun kapısını aralayacağız” diye konuştu.
‘Göçmenleri ülkelerine göndermek zorundayız’
Milli Yol Partisi lideri Çayır, Türkiye’nin Suriye politikasına ilişkin, “Suriye politikasından dönüş doğrudur. ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür’ dedik. ‘Suriye ile direk konuşmak yerine neden İran ve Rusya ile konuşuluyor’ demedik mi? Derhal şartlara bağlı olmaksızın komşumuz Suriye ile konuşup hem göçmenleri ülkelerine göndermek zorundayız hem de Türkiye’yi normalleştirmek zorundayız. Bu işin başka yolu yoktur. Şeker Fabrikaları yeniden kamulaştırılmalı. Yeni iş alanları oluşturulmalı, kotalar kalkmalıdır. Sanayici ve üretici teşvik edilmeli. Ekilemeyen araziler, çiftçileri teşvik ederek, onlara destek sağlanarak dışarıdan ithal etmek yerine kendimiz üretim yoluna gitmeliyiz. Ayrımcılığa, yandaşlığa izin vermeyeceğiz. İnsanların fikirleri, düşünceleri ayrı olabilir. İnsanlar farklı kendilerini ifade edebilirler. Bundan dolayı milleti cezalandırmaya, ayrıştırmaya gerek yok” dedi.