Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’dan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı.
Türk Eğitim-Sen Başkanı Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerde on binlerce insanın hayatını kaybettiğini, yüz binlerce insanın da yaralandığını söyleyerek, Dünya Kadınlar Günü’nde, deprem felaketinin ızdırabının Türk milletini kor bir ateş gibi yaktığını ifade etti.
Depremde eşini, çocuklarını, yakınlarını kaybeden kadınların zorlu bir dönemden geçtiğini belirten Başkan Geylan, “Bu süreçte depremin vurduğu kadınların sorunlarının asgariye indirilmesi, yaşadıkları travmayı atlatmalarını sağlamak için psikososyal destek birimlerinden yararlanmalarının sağlanması, giyim, barınma başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması en büyük beklentimizdir. Türk Eğitim-Sen olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü depremde kaybettiğimiz, yakınlarını kaybeden ve depremzede kadınlarımıza adıyoruz. Kalbimiz her türlü zorluğa göğüs geren, dimdik ayakta kalabilen depremzede kadınlarımızla” dedi.
‘KADINLARIN TÜM ALANLARDA ERKEKLERLE EŞİT OLDUĞU KABUL EDİLMELİ’
Kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit olduğunun kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Geylan, “Ülkemizde kadınların durumu ile ilgili genel tabloya baktığımızda ise, kadınların sistematik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik şiddete maruz bırakıldığını, işyerinde mobbing ile karşı karşıya. Toplu sözleşme taleplerimizde de ifade ettiğimiz üzere, kadın hakkının insan hakkı olduğu gerçeği göz önüne alınarak, kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit olduğu kabul edilmelidir.
Evlenmenin ya da anne olmanın çalışmaya engel teşkil etmediği görülmeli, kadınlara çalışma hakkının sağlanması için yasal düzenleme yapılmalıdır. İşyerinde mobbinge karşı illerde sendika temsilcilerinin de yer aldığı ‘İl Mobbing İzleme Kurulu’ ve ‘İşyeri Mobbing İzleme Kurulu’ oluşturulmalı, bu ihlale yönelik olarak doğrudan savcılığa suç duyurusunda bulunulabilmesi sağlanmalıdır. Doğum yapan personelden ücretsiz doğum izni kullananlara, maaşının yüzde 50’si oranında ücret ödenmelidir” diye konuştu.
‘KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANLARI ARTIRILMALI’
MEB’in 2021-2022 istatistiklerinde kız çocuklarının okullaşma oranlarına bakıldığında, ilkokulda yüzde 93,12, ortaokulda yüzde 89,73, ortaöğretimde yüzde 89,29, yükseköğretimde yüzde 49,20 olduğunu ifade eden Geylan, şunları söyledi:
“Eğitim-öğretime katılan kız çocuklarının oranını yeterli bulmuyoruz. Bu noktada kız çocuğunu okutmayan ailelere karşı yasal önlemler alınmalı, caydırıcı müeyyideler getirilerek, kız çocuklarının tamamının okullaşması sağlanmalıdır. Tek bir kız çocuğumuz dahi eğitim-öğretim hakkından mahrum edilmemelidir. Ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temel iş gücü göstergelerine göre 2022 yılının IV. çeyreğinde kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 36,2 iken, erkeklerde yüzde 71,9’dur.
Yine kadınlarda istihdam oranı yüzde 31,3 iken, erkeklerde yüzde 65,8’dir. İşsizlik oranı ise kadınlarda yüzde 13,6 iken, erkeklerde yüzde 8,5’tir. Yine TÜİK verilerine göre 2022 yılının IV. çeyreğinde işgücüne katılım oranı okur-yazar olmayan kadınlarda yüzde 14,3, erkeklerde yüzde 31,2; lise altı eğitim alan kadınlarda yüzde 27,4, erkeklerde yüzde 66,2; lise mezunu kadınlarda yüzde 37,9, erkeklerde yüzde 72,8, yükseköğretim mezunu kadınlarda yüzde 71,1, erkeklerde yüzde 85,4’tür.
Bu rakamlardan da görüleceği üzere kadınların işgücüne katılımı daha düşüktür. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Kadınlarımız çalışma hayatının vazgeçilmezi, asli unsurudur. Kadının çalışma hayatında yer almasını engelleyecek, kadınlarımızı ikincil görevlere iteleyecek, kayıt dışı çalıştıracak, onların karar mekanizmalarında yer almasının önünü kesecek, motivasyonunu düşürecek her tür anlayışın, girişimin karşısındayız. Hem devlet kademelerinde hem de özel sektörde pozitif ayrımcılık içeren tedbirler alınması gerekmektedir.”