Beykent Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Hasan Özkaynak’tan malzeme uyarısı, “Gevrek demir ve kalitesiz beton yapıya en büyük ihanettir” dedi.
İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Hasan Özkaynak, Kahramanmaraş’ta pazartesi günü meydana gelen ve 12 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği depreme ilişkin değerlendirme yaparak yapıların malzeme kalitelerine dikkat çekti.
Doç. Dr. Özkaynak, “Deprem sırasında oluşacak hasarı en aza indirecek en önemli etkenlerden biri yapıyı iyi bir zeminde inşa etmektir. Binalarda kullanılan beton ve demir de gevrek olmamalıdır. Sakız gibi deforme olabilen malzeme kullanılmış olması gerekiyor. Gevrek ve hurda malzemeden çekilen demirler yapıya en büyük ihanettir” dedi.
Kahramanmaraş’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Can kaybının her geçen gün yükseldiği depremin ardından yapıların güvenliği de tartışma konusu oldu. Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu söyleyen Beykent Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Hasan Özkaynak, “Acımız çok büyük, üzgünüz. Türkiye aynı gün içerisinde bu şekilde ard arda iki çok büyük depremi hiç görmedi. Bu kadar çok binanın yıkılmasının tek bir nedeni yok. Birçok nedeni var çünkü yapı imalatı birçok aşamadan oluşan kapsamlı bir süreçtir. Zeminden başlayarak yapının iyi tasarlanması ve yerinde tasarlandığı gibi iyi imal edilmesi önemli. Yapıyı iyi tasarlarsınız ama kötü malzeme kullanırsanız depremde ciddi hasarlar oluşabilir” diye konuştu.
YAPININ NASIL BİR ZEMİNDE YAPILDIĞI ÇOK ÖNEMLİ
Her zemine ev yapılamayacağını söyleyen Doç. Dr. Özkaynak, “Şehir merkezlerinin fay hatlarından uzak bölgelere yayılmasını önerdi. Doç. Dr. Özkaynak, “Deprem sırasında oluşacak hasarı en aza indirecek en önemli etkenlerden biri yapıyı iyi bir zeminde inşa etmektir. Zeminden sonra, yapıyı uygun bir taşıyıcı sistem seçimi ile depreme karşı dayanıklı olarak tasarlamak önemlidir. Bu tasarım yapılırken mühendisin karar vermesi gereken çok kritik noktalar var. Bunlar deprem yönetmeliğinde belirtilmiştir. Bu yönetmeliği iyi bir şekilde özümsemiş teknik elemanların yapı sistemini tasarlaması gerekir” ifadelerini kullandı.
YÜKSEK YAPILARDA BETON KALİTESİ DE YÜKSEK OLMALIDIR
Sıvılaşma riskinin olduğu bölgelerde yapı inşa etmenin mümkün olmadığını aktaran Doç. Dr. Özkaynak, “Balçıklı zeminlerde kayaya ulaşmadan, kazıklı sistem oluşturulmadan yapı inşa etmek güvenli değildir. Binalarda kullanılan beton ve demir gevrek olmamalı yani sakız gibi deforme olabilen malzeme kullanılması gerekiyor. Eskiden ‘demirleri alıp tezgahın üstüne koyunca cam gibi kırıldığı’ söylentileri vardı, tabi bu faciadır.
Gevrek ve hurda malzemeden çekilen bu demirleri kullanmak yapıya en büyük ihanettir. Böyle bir malzeme kullanılamaz, kullanılmamalıdır da. Açıkçası günümüzde bu şekilde çelik üretildiğine hiç ihtimal vermiyorum. Yeterli basınç dayanımına sahip olan betonların tercih edilmesi gerekir. Yapının yüksekliği arttıkça beton kalitesinin de yükselmesi lazım. Çünkü yük seviyesi artar taşıyıcı elemanların o yükü karşılaması gerekir” dedi.
DENETİM MEKANİZMALARI SIKI İŞLEMELİ
Sadece yapıların güçlendirilmesine yönelik belki de il bazında bir dokümanın ortaya çıkması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Özkaynak, “Ona göre mevcut yapılar iyileştirilmelidir. Denetim mekanizmalarının sıkı bir şekilde işlemesi lazım. Belediyelerde bu alanda çalışan uzmanlar, yapı denetim firmaları tasarım ve uygulama aşamasında sıkı denetleyerek bir yapının ortaya çıkması gerekiyor. Yeni yeni ortaya çıkan yapı gözetmenliklerinin daha da yaygınlaşması lazım” diye konuştu.