Gençliğin şarjı sıfır!… Gençler şarjınızı bitirmelerine izin vermeyiniz! Çünkü sizin umutlarınızın sönmesi demek sizi ülkenin umudu görenlere haksızlık olması demektir.
Gençler Üzerine Psikolojik Bir Analiz : Tükenmişlik Sendromu “Gençliği anlayamadığımız an dünyadaki işimiz bitmiş demektir.” B.Franklin
İlk defa 1974 yılında Herbert Reudenberger tarafından keşfedilen tükenmişlik sendromu İngilizce de ”burnout” yani yanmak, kül olmak manasına gelmektedir. Şarjı tükenmiş insan gibidir velhasıl. Yeniden şarj edilerek hayata karşı istekli, enerjik, karamsar olmayan, çiçek ruhuna kavuşur insan. Peki bir insan nasıl şarj edilir ?, Kimlerde tükenmişlik sendromu daha baskın kendisini göstermektedir? Tükenmişlik Sendromu belirtileri nelerdir ?
Tükenmişlik sendromu yaşayan bir insan yaptıklarından tatmin olmamakta , sürekli bir başarısızlık hissiyatı ile dolu bir döngünün ortasında kalmaktadır. Gelecek hakkındaki düşünceleri oldukça karamsardır. Oldukça enerjisiz ve güçsüz hisseden bu insan kendisini dış dünyaya kapatma eğilimi gösterir. Hatta işinde olsun ailesinde olsun kimliğini kaybetmiş durumdadır.
Yoğun stres yaşayan kişiler tükenmişlik sendromuna daha yatkındırlar. Stres birçok hastalığı olduğu gibi tükenmişlik sendromunu da tetiklemektedir. O özellikle işinde ve aile ortamında problemler yaşayan bir insanı avına düşürmek için pusuda bekleyen bir avcıdır.
Çoğunlukla iş stresi olarak tarif edilen bu sendromun yeni gözdesi günümüz gençleridir. Özellikle pandemi şartlarının da ekonomiye darbe vurması ile işsizlik daha yüksek boyutlara ulaşmaktadır. İşsizliğin gençler üzerindeki baskısı muazzamdır.. TÜİK verileri de bu kanıyı desteklemektedir. Zira TÜİK’e göre genç işsiz oranı % 22,3’tür.Aynı zamanda gençlerde mutsuzluğun arttığı da TÜİK verileri ile desteklenmektedir.
Malum işi gücü oturmuş orta yaş kesimi ve emekli kesimi bir şekilde hayatlarını idame ettirirken gençler için büyük bir kısır döngü mevcuttur. “Ne olacak ?” sorusunun beyinlerde dönüp dolaştığı sokak sokak dolaşıp elleri boş akşam evine dönen bir insan misali umutsuzluğun tüm bir günü hatta günlerden oluşan koca bir hayatı kapsadığını görebilirsiniz. İşte bir gün yine aynı soru ‘’ Ne olacak? ‘’ . Güneş doğar, batar yine aynı soru beyni kemirir durur.
İlaç reçetemiz kesinlikle gençleri hedef alan yeni yatırım sahalarının alabildiğine genişlemesi olacaktır. Aynı zamanda işverenlerin bu konuda daha bilinçli davranarak genç, dinamik beyinleri keşfederek yollarına devam etmeleri gerekir. Mobing kavramından kendi işine emek veren işçilerin uzak tutulması hedeflenir. Bunların haricinde zaten stresi azaltmaya yönelik spor, yoga, müzik gibi aktiviteler yaparak kişi de kendi ilacını kendi yapabilir.
Unutulmaması gerekir ki önce kişinin kendisine değer vermeyi öğrenmesi gerekir. Daha sonrasında ailesinden de işvereninden de arkadaşlarından da değer görmesi kaçınılmaz sondur .
Gençler şarjınızı bitirmelerine izin vermeyiniz ! Çünkü sizin umutlarınızın sönmesi demek sizi ülkenin umudu görenlere haksızlık olması demektir.