İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, sosyal medya hesabından ‘İzmir’in en önemli sorunu nedir?’ ve ‘İzmir’de en öncelikli yapılması gereken iş nedir?’ sorularını gençlere sordu. Gençler kentin sorunlarını dile getirdi.
İzmirli gençler tarafından en fazla şikâyet alan konular trafik, altyapı, Körfez’in kokusu ve deprem olurken, bazı gençler İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer‘in bayrak ve para gibi açıklamalarına da tepki gösterdi.
Gençlerin İzmir için beklentilerini tespit etmek ve İzmirli gençlerin şehirleriyle ilgili düşünceleri öğrenmek isteyen İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, sosyal medya hesabından ‘İzmir’in en önemli sorunu nedir?’ ve ‘İzmir’de en öncelikli yapılması gereken iş nedir?’ sorularını İzmirli gençlere yöneltti. Vali Köşker’in sorularını yanıtlayan vatandaşların yerel yönetimler için yaptığı şikâyetler dikkati çekti. İzmirli gençler trafik konusunun sorunların başını çektiğini vurgularken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kent için yaptığı bazı açıklamaları da eleştirdi.
‘AÇIKLAMALARI TAM BİR KOMEDİ’
Gençler için sosyal aktivite yapacakları bir alan oluşturulmadığını söyleyen Recep Çakmak (20, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘İzmir’e özel bayrak ve para’ gibi bazı açıklamalarını komik bulduğunu ifade ederek, “İzmir’de şu an aktivite alanlarımız yok. Yerel belediye tarafından herhangi adım atılmadığı gibi açıklama da yapılmıyor. Gençlere sosyal aktivitelerini yapabilecekleri alanların tesis edilmesi gerekiyor. Öncelikli projeler olarak trafik sorunu çözmek ve gençlere sosyal aktivite alanları yapmak olmalı. Öte yandan İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer’in yaptığı bazı açıklamalardan rahatsızız. İzmir’e ayrı bir para, ayrı bir bayrak söylemi var. İzmirliler olarak gülüyoruz. Türkiye bir bütündür. İzmir ayrı bir devlet, ayrı bir millet değildir. Kendi şanlı Türk bayrağımız var. Kendi paramız var, üstünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi vardır. Burada amaçladıkları nedir? Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ‘Tek millet, tek devlet, tek bayrak.’ Biz İzmirliler olarak kesinlikle bu açıklamayı kabul etmiyoruz. Tam bir komedidir. Kendisinin böyle açıklamalar yapmasını istemiyoruz” dedi.
‘TRAFİK EN BÜYÜK PROBLEM’
Gün geçtikçe kalabalıklaşan kentte trafik problemine acil bir şekilde çözüm bulunması gerektiğini dile getiren Okan Güngör (27), toplu taşıma tarifelerinin de pahalı olduğunu belirtip, “Birçok problemi olduğunu düşünüyorum ama en önemli problemin trafik olduğunu söyleyebilirim. İzmir son yıllarda sürekli göç alan bir kent ve Türkiye’nin en büyük üçüncü kentinde yaşıyoruz. Göç almasına rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere yerel yönetimlerin yeterli bir çalışma yürüttüğünü düşünmüyorum. Trafik sorununu çözmek için köklü bir çözüm gerekiyor. Toplu taşıma araçlarında da fiyatlar çok yüksek. Toplu taşımaya özendirebilmek için uygun fiyat tariflerinin olması da önemli. Yeşildere Caddesi’ne alternatif bir yol yapılması gerekiyor. Ayrıca kıyı şeridi ile kenar mahalleler arasında hizmet bakımından bir ayrım olduğunun bütün İzmir farkında” ifadelerini kullandı.
‘KÖRFEZ KOKUSUNA ARTIK BİR ÇARE BULUNSUN’
Havaların da ısınmasıyla birlikte özellikle kıyı şeridinde ortaya çıkan kokunun kronikleşmiş bir sorun haline geldiğini anlatan Uğur Ablak (28) ise, “Ulaşım bu aralar çok büyük sıkıntı olmaya başladı. En yakın zamanda bir çözüme kavuşmasını istiyoruz. İzmir Körfezi’ndeki yol hattını devamlı kullanıyoruz. Koku problemi yıllardır devam ediyor ve hiçbir şekilde bir çözümü bulunmadı. Dileriz en kısa zamanda bu konunun çözülmesini diliyoruz. Sıcaklıkla birlikte koku da had safhada” diye konuştu.
‘ALTYAPI SORUNLARI ÇOK BÜYÜK’
Basmane semtinde yaşayan üniversite öğrencisi Mehmet Can Arslaner (21), “Basmane, Alsancak ve Karşıyaka gibi göze hoş gelen bir yer değil. Buralara bakıldığında çok daha kötü görünen ve yatırım yapılmamış bir bölge. İki tane büyük bulvar var ancak kentin merkezinde bulunan bu caddeler yağmur yağdığında altyapı sorunlarından dolayı su birikiyor ve trafik işleyemez hale geliyor. Onun dışında deniz özellikle yaz aylarında kokuyor ve neredeyse yanından geçemeyecek bir hale geliyor. İzmir’in sorunları saymakla bitmez. İzmir bütün olarak ele alınmalı. İzmir’in 4 buçuk milyon insanına eşit davranılmalı ve eşit yatırımlar yapılmalı” dedi.
‘DEPREM KONUSUNDA ENDİŞE İÇİNDEYİM’
Merve Hintbahar (24), “Yanlış ve çarpık kentleşme söz konusu. Yeşildere’ye Kadifekale’ye baktığımızda bunu zaten net bir şekilde görmek mümkün. Bu yanlıştan dolayı 2020 yılında olmamıza rağmen depreme dayanıksız bir şehirde yaşıyoruz. 2000’li yıllarda Deprem Master Planı’nın açıklanmasına ve aradan 20 yıl geçmesine rağmen bu plan ortada yok. Bu noktada ben kendi adıma endişe içindeyim. Yanlış ve çarpık kentleşmeden dolayı yıkımlar yaşanabiliyor. Öncelikli olarak deprem ele alınmalı ve altyapı problemleri çözülmeli” diye konuştu.