Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) İstihdam Çalışma Grubu ve İstanbul Ekonomi Araştırma iş birliğinde hazırlanan Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu yayımlandı.
Gençliğin ihtiyaç ve sorunlarına çözümler üretmek ve onları temsil etmek vizyonuyla hareket eden GYiAD, Türkiye’de kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımını ortaya koyan ‘Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu’nu hazırladı. Raporda kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımı olmadan, sürdürülebilir kalkınma hedefleri gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor. Rapor, bugün gerçekleştirilen GYİAD Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Zirvesi’nde kamuoyuna açıklandı.
Zirvede, rapor sunumunun hemen ardından gerçekleştirilen panelde, GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş, Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Başak Karaca, Medianova CDN Kurucusu CEO’su Serkan Sevim, PwC Türkiye Kıdemli Ortak Cenk Ulu konuşmacı; GYİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal ise moderatör olarak yer aldı.
GÜRKAŞ: BU RAPORUN ÇIKTISININ ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ
GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı İrem Pehlivanoğlu Gürkaş konuşmasında, “Kadın istihdamı ve yeni ekonomiyle bir rapor hazırladık. Bu raporun çıktısının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü biz dernek olarak toplumsal kalkınmanın kadın erkek eşitliğinden geçtiğine inanıyoruz. Dolayısıyla bu sene bunun üzerine bir rapor hazırlamaya karar verdik. Raporda çok önemli çıktılar var; özellikle pandemi döneminden sonra kadın istihdamındaki azalış radikal bir şekilde görünebiliyor. Yapılan araştırmalarda ne yazık ki önümüzdeki dönemde kadın istihdamının düşüşte olacağını görüyoruz.
Bunu artırmak için neler yapmalıyız? Aslında raporumuzun esas temeli bu konu üzerinde odaklı. Yeni ekonominin kadın istihdamı üzerindeki etkilerini de bu raporun içinde detaylı bir şekilde konuşuyor oluyoruz. Umarım ülkemize faydalı olan bir rapor olur. Bunu pandemi sonrasında olan dönemi kapsayan bir rapor gibi düşünebiliriz ama ağırlıklı olarak yapılan araştırmalar bu sene üzerinde odaklı. Dolayısıyla 2022-2023 dönemi diye düşünebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“HEM KADIN HEM ERKEK PERSPEKTİFİNDEN BAKMAK İSTEDİK”
Sözlerine devam eden Gürkaş, “Biz bunun sadece rapor olarak kalmasını istemedik. Farklı sektördeki yaklaşımları ve bakış açılarını da burada konuşalım istedik. Aynı zamanda neler yapabiliriz, bunları kendi işlerimize, kadın istihdamının artırılmasını farklı sektördeki iş kollarına nasıl entegre edebiliriz? Rapordan yola çıkarak zirvede de aslında bunu konuşuyor olacağız.
Yönetim kurulu üyemiz Fatih Uysal’ın moderasyonunda farklı sektörlerde üst düzey yöneticilerimiz var. Hem kadın hem erkek perspektifinden bakmak istedik. Dolayısıyla bu şekilde bir panel hazırladık. Raporumuzu da burada değerlendirip aslında esas amacımız hem üyelerimizin hem de diğer şirket sahiplerinin kadın istihdamını artırmak için raporda olan çıktıları şirketlerinde nasıl kullanabileceklerini entegre edebiliyor olmak” dedi.
Raporun detayları şu şekilde belirtildi:
‘Genç Kadın İstihdamı ve Yeni Ekonomi Raporu’ hazırlanırken gerçekleştirilen araştırma kapsamında 18-35 yaş arası bin 506 üniversite mezunu kadınla İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) kapsamında Türkiye’deki temsili 12 ilde CATI (Bilgisayar destekli telefon anketi) yöntemiyle görüşüldü. Aralık 2022’de gerçekleşen araştırma doğrultusunda katılımcılara beş ana modülde çeşitli sorular yöneltildi.
KADINLARIN YÜZDE 25’İ ÇALIŞMADIĞINI VE İŞ ARAMADIĞINI BELİRTİYOR
Araştırma kapsamında görüşülen kadınların yüzde 25’i çalışmadığını ve iş aramadıklarını belirtiyor. Bu kadınların çalışan veya iş arayan kadınlara kıyasla medeni hal ve çocuk sahipliğine bakıldığında, yüzde 71’inin evli ve yüzde 63’ünün ise çocuk sahibi olduğu görülüyor.
Çalışmayan kadınların son işlerinden ayrılmasının sebepleri incelendiğindeyse, ev içi sorumluluklar payının diğer sebeplere kıyasla yüksek olduğu anlaşılıyor. İş yaşamına katılma önündeki en büyük engel yüzde 30 ile ‘çocuk bakımı’ olarak öne çıkıyor. Zaman zaman veya tümüyle evden çalışan kadınların yüzde 41’i ise ‘ev içi sorumluluklarından dolayı tümüyle işine odaklanamadığını’ ifade ediyor.
Diğer taraftan araştırmaya katılan kadın yöneticiler, kadın oldukları için karşılaştıkları en zor durumun, iş ve aile arasında kalma olduğunu ifade ediyor. Ayrıca tüm katılımcıların yüzde 52’si, işyerinde erkeklerin yükselme konusunda daha avantajlı olduğunu söylüyor.
HER 10 KATILIMCIDAN 6’SI GİRİŞİMCİ OLMAK İSTİYOR
Katılımcıların sadece yüzde 9’u, kendi girişimini kurmuş olmasına rağmen, her on katılımcıdan 6’sı, ileride kendi girişimini kurmak istediğini ifade ediyor. Kurulmak istenen girişimlerde ise moda/tekstil ve eğitimin ön planda olduğu görülüyor.
BİLGİSAYAR BECERİLERİ ZORLAŞTIKÇA, YETKİN KATILIMCILARIN ORANININ DÜŞTÜĞÜ TESPİT EDİLİYOR
Katılımcıların önemli çoğunluğu, temel bilgisayar becerilerine (e-posta göndermek, Microsoft Office programlarını kullanmak, video konferansa katılmak, dijital pazarlama ve sosyal medya becerilerine), biraz veya büyük ölçüde sahip olduğunu ifade ediyor. Bilgisayar becerileri zorlaştıkça, bu becerilerde yetkin katılımcıların oranının da düştüğü tespit ediliyor.
Yapay zeka/makine öğrenme becerilerine büyük ölçüde sahip olduğunu söyleyen kadınların oranı sadece yüzde 5. Bu durumun, toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkisine nitel araştırma kapsamında görüşülen kadın yöneticiler özellikle vurgu yaptı. Yazılım alanında kadınların hala çok az temsil edildiği, bu alanda da kadınların rahatça kendilerini gösterebilecekken, içinde bulundukları kültür gereği yazılıma ilgi göstermedikleri farklı katılımcılar tarafından sık sık tekrarlandı.
Katılımcıların çoğunluğu, üniversitede aldığı eğitimi, bilgisayar ve teknoloji yeteneklerini geliştirme konusunda yeterli görmüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si, bu alandaki eğitim açığını inisiyatifleri ile kapatmaya çalışıyor. Çalıştığı yerin teşvik etmesiyle beceri edinenler ise örneklemin yalnızca yüzde 13’ünü oluşturuyor.
KATILIMCILARIN YÜZDE 39’U, EDİNİLEN BECERİLERİN İŞ HAYATINA KATKI SAĞLAMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR
Çalışmayan katılımcılar, beceri edinmek için ağırlıkla belediye ve devlete bağlı kursları tercih ederken çalışanlar, işyerinde dijital becerilerini geliştirme fırsatı bulabiliyor. Bilgi iletişim teknolojileri alanında bilgi ve beceri edinme isteğindeki temel motivasyon, daha kolay iş bulabilme ve çalışma koşullarını rahatlatma olarak öne çıkıyor. Katılımcıların yeni beceriler edinme isteği yüksek olsa da, yüzde 39’luk kesim, edinilen becerilerin iş hayatına katkı sağlamadığını düşünüyor. Bu durum, üniversite eğitimi dışında elde edilen dijital becerilerin niteliğinin düşük olması veya beceri-iş uyumunun sağlanamamasını akla getiriyor.