Ressam Hüsamettin Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği yapıtlarından oluşan ‘Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri’ resim sergisi Kazlıçeşme Sanat’ta açıldı.
Küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen’in yaptığı sergide; eski devirlerden Selçukluya Osmanlı’dan cumhuriyete, çeşitli sembol ve figürlerin olduğu eserler yer alıyor. 30 Haziran’a kadar açık olan sergide ayrıca, 1995 yılında Selçuklu tersanesinde yaptığı eserler de sergileniyor.
Bayburt’un Bayraktar köyünde kurduğu Baksı Müzesi ve geleneksel ögeleri merkezine alan eserleriyle tanınan sanatçı Hüsamettin Koçan’ın ‘Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri’ isimli resim sergisi Zeytinburnu Belediyesi’nin ev sahipliğinde açıldı. Kazlıçeme Sanat’taki açılışa, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, yazar Doğan Hızlan, Hüsamettin Koçan ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Sergide sanatçının Osmanlı padişahlarını yapraklar üzerine çalıştığı eserler de var. Sergiden elde edilecek gelirin bir bölümü Bayburt’ta yapılacak Yetenek Geliştirme Merkezi için kaynak yaratacak.
ARISOY: SERGİYE EV SAHİPLİĞİ YAPMAKTAN MEMNUNİYET
Serginin açılış konuşmasını yapan ve Kazlıçeşme Sanat’ın tarihine ilişkin bilgi veren Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, burasının İstanbul’un yeni kültür sanat odağı olduğunu söyledi. Bugün bu yolda eşik atlandığını belirten Arısoy, “Kıymetli hocamız Hüsamettin Koçan’ın 30 yıllık eserlerinden oluşan çok özel bir sergiyle sizlerin huzurundayız. Bilindiği gibi Hüsamettin hoca aslında bir şifre çözücü, bu şifreyi sadece eserleriyle değil Anadolu’nun bir köyünde ‘ömrünün yapıtı, ömrümün eseri’ dediği Baksı Müzesi’nden bütün dünyaya gösterdi. Biz Kazlıçeşme Sanat olarak hocamızın sergisine ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
HIZLAN: GELENEKLE BUGÜNÜ BAĞDAŞTIRMAK SANATIN EN GÜZEL YANI
Yazar Doğan Hızlan da “Hüsamettin Koçan hiç durmadan çalışıyor, bizi de çalıştırıyor. Buranın böyle bir galeriye dönüşmesi beni çok sevindiriyor. Gelenekle bugünü bağdaştırmak sanatın en güzel yanı ve bence de amacıdır, Hüsamettin Koçan bunu yapıyor. Bir sanatın, sanatçının süreklilik amacı olmalıdır. Bizde iyi bir sanatçının süreklilik avında nasıl başarıya ulaştığını, iz bıraktığını gördüğümüz için çok mutluyuz. Hem Ömer Arısoy’u hem de Hüsamettin Koçan’ı kutluyorum” diye konuştu.
KOÇAN: GERÇEK ŞİFRE ÜSTÜNDE YAŞADIĞIMIZ TOPRAKTIR
Hüsamettin Koçan ise “Ben kültürle, kültürel süreklilikle, insanoğlunun hikayesinin sürekliliğiyle çok ilgiliyim. Hikayesi bütün olmayanın ürettiği hiçbir şey bütün olmuyor. Nokta hareket ve etkilenmelerle bir şey olmuyor. Ben çağımızda insanın hikayesinin çok koptuğunu düşünüyorum. Bunu birbirine bağlayarak gelecekçi dünya yaratmak mümkündür. Bunun en önemli kaynağı da Anadolu’dur. Onun için bir Anadolu çocuğu olarak kendimi çok iyi ve zengin hissediyorum.
Kültüre dar bakıyoruz halbuki çok geniş bir şey. Benim şifre diye ütünde gittiğim şeyler tek tek ayrıntılarda çokça tartışılabilir. Fakat gerçek şifre üstünde yaşadığımız topraktır. Kazdığınız anda size bir sürü üst üstelik ve yan yanalık gösteriyor. O da bizim onur duyabileceğimiz, dünya insanına önerebileceğimiz bir birikimdir. Kültürel miras dediğimiz mesele budur. Miras geriye doğru bir şey gibi gözüküyor ama aynı zamanda geleceğe doğru bir şeydir. Aktardığınız zaman miras oluyor. Bu topraklarda yaşıyor olabilmenin zenginliğine daha yakın durabilmeyi diliyorum. Sergiye geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca benim böyle bir sergi açmama ön ayak olduğu için Ömer Arısoy’a teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
SERGİNİN DETAYLARI
Sergi, Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği yapıtlarından oluşan önemli bir seçkiyi bir araya getiriyor. Sanatçı gelenek ve gelecek kavramlarına odaklandığı 90’lı yıllardan bugüne Anadolu topraklarındaki birikimlerin derin anlamlarla birbirine bağlandığı gerçeğini farklı boyutlarda somutlaştırıyor.
Eski çağlardan günümüze, Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyet’in rüyasını ve kültüre bakışını dönem dönem semboller ve figürler üstünden bir araya getiren sergide; yeni malzeme önerileri geleneksel estetik sınırların ötesine uzanan bir dil zenginliği ile ortaya konuyor. Resimler, heykeller, baskılar, çamur ve kitch malzeme bu dil örgüsünün ana sözcüklerini oluşturuyor.
Sergi aynı zamanda sanatçının Anadolu’da var olma projesi olarak 20 yıldır üretimini sürdürdüğü ve ‘En büyük ve en son eserim’ dediği Baksı Müzesi’nin katılımcı, hatırlayan ve hayal eden yenilikçi dünyasını izleyici ile paylaşıyor. Bu sergi aynı zamanda coğrafyalar arasında bir bağ kurma projesi. Sergiden elde edilecek gelirin bir bölümü Bayburt’ta yapılacak Yetenek Geliştirme Merkezi için kaynak yaratacak.
Sergi kapsamında mayıs ve haziran aylarında akademisyen Nusret Polat moderatörlüğünde Hüsamettin Koçan’ın sanatı ve felsefesi üzerine sanat profesyonelleri ile söyleşiler gerçekleştirilecek. Hüsamettin Koçan, Can Aytekin, Ayşe Köksal ve Emre Zeytinoğlu’nun konuşmacı olarak yer alacağı söyleşiler, Kazlıçeşme Sanat’ta fiziki ve çevrim içi olarak takip edilebilecek.