Gaziantepli depremzede Hayri Aslan (71), “4 dairemiz olduğu halde içine giremedik. Bu işte ağalık, paşalık, mal varlığı sökmüyor. ATM’lerden paramızı çekemedik. Ağlaya ağlaya gözümden oldum. Şimdi bir gözüm görmüyor” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıma neden olan depremlere Gaziantep’te yakalanan Aslan ailesi, önce Yozgat’a ve Fethiye’ye gidip, son olarak Antalya’nın Serik ilçesine geldi. Aile, Boğazkent Mahallesi’nde Oto Galericiler Sitesi Başkanı Mustafa Özkaya’nın depremzedeler için açtığı apartlara yerleşti.
Depremzede Hayri Aslan, “Depremde eş ve dostların canları gitti. Biz kendi canımızı kurtardık ama oturduğumuz bina çatladı patladı. Ben de depremden sonra Yozgat’a gittim. Oğlum Almanya’da. Yozgat’ta ortakları var. Kuru yemiş yapıyorlar. Kar buz olduğu için orada kalamadık. Oradan Fethiye’de dayımın oğlunun villaları var 2 tane. Onlardan birine yerleştik. Kader nasıl giderse oradan kötü gider. Orada da klimadan yangın çıktı. Oturduğumuz yer alev aldı. Ardından Antalya’da hanımın akrabaları var. O bize önder oldu. Bizleri buraya kabul etti. Burada çok güzel bir yaşam var. Allah kimseyi ortada koymasın. Antalya halkına teşekkür ederim” dedi.
Deprem nedeniyle evlerine giremediklerini anlatan Aslan, “4 tane dairemiz olduğu halde onların içine giremedik. Bu işte ağalık, paşalık, mal varlığı sökmüyor. ATM’lerden paramızı çekemedik. Bir AVM’ye gittik orada ekmeği bile karaborsadan aldık. Ekmek 3,5 liraydı, 7,5 liraya aldık. Depremzedelerden cep doldurmak, rant sağlamak isteyenler var” diye konuştu.
‘HİÇ KİMSE ZENGİNLİĞİNE GÜVENMESİN’
Hayri Aslan, deprem anına ilişkin “Deprem sırasında ben yatıyordum. Çocuklar oturuyordu. Gaziantep’te muhabbet çok olur. Muhabbetimize çok düşkünüz. Bir çocuğum, sağ kolumdan diğeri sol kolumdan çekiştiriyordu. Biz düğüne çok gideriz; düğünde oynamaya mı kaldırıyorlar, diye düşündüm. Gülünecek vaziyette ölüyoruz yani. Binamız 5 kat, ben 3’üncü katta oturuyordum. İlk depremde bir şey olmadı. İkincisinde çöküntüler oldu.
Sayısız kayıp var sayı gün yüzüne çıkmadı. Ben ağlaya ağlaya gözümden oldum. Şimdi bir gözüm görmüyor. Depremde oldu. Geçim derdi, yeme içme, yatacak yer derdine düştük. Ben 50 yıl taksicilik yaptım. Şu anda korku var. Evlerin içine giremiyoruz. Şu an oturduğum sandalye sallanıyor. Psikolojimiz bozuk. Depremden sonra bir de yangın şoku yaşadık. Antep’ten çıktık sonra buraya geldik. Hiç kimse zenginliğine güvenmesin. Kurtulmamız mucize. Deprem bizi perişan etti. Yanımda torunum, kızım, ailem var. Torunumu okula yazdırdık. Okula gidecek. İnşallah eğitimine devam ederse ne güzel” dedi.
‘DEPREM ANINDA ÇÖK- KAPAN- TUTUN YAPTIM’
Hayri Aslan’ın torunu Tuana Aslan (10) da “Deprem anında çök- kapan- tutun yaptım. Hiçbir şekilde korkmadım. Biraz annem panikledi. Abimle annemi sakinleştirmeye çalıştık sonra aşağı indik. 2’nci depremde herkes panik içerisindeydi. Panik yapmamaları gerekiyordu. Herkesin evleri gitti. Çok hasarlı bir depremdi. Benim eğitim hayatım da gitti. Şu anda hala enkaz altında olanlar var. Onlara çok üzülüyorum. Ben hayatta kaldığımıza şükürler olsun, diyorum. Çök- kapan- tutun eğitimini okulda ve televizyonlarda gördüm. Onu uyguladım. Eğitimime devam etmeyi istiyorum” diye konuştu.