Hakkari’de, gazi basketbolcu Zafer Güneş, Junior Basketbol Takımı’nın kurulmasına öncülük ederek engelli çocuklara da umut oldu. Gazi Zafer Güneş nezaretinde antrenman yapan genç basketbolcuların hedefi, ağabeyleri gibi A takıma yükselip, TSK forması giymek.
Hakkari Çukurca’da, 1996’da teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak gazi olan İstikam Çavuş Zafer Güneş, 2001 yılında TSK Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nda basketbola başladı. 2017’ye kadar basketbol oynayan ve birçok başarı elde eden gazi Zafer Güneş, daha sonra antrenörlük yapmaya başladı.
TSK Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın 4 antrenöründen biri olan Zafer Güneş, 2019’da TSK bünyesinde Junior Basketbol Takımı’nın da kurulmasına öncülük ederek, kendisi gibi tekerlekli sandalyeye mahkum olan engelli çocuklara umut oldu. Güneş ve ekibi, okullara ve rehabilitasyon merkezlerine ziyaretlerde bulunup, engelli çocukları basketbola teşvik etti. Şu anda 7-17 yaş arasında 16 engelli çocuk, TSK’nın Junior Basketbol Takımı’nda basketbol oynuyor. Engelli çocuklar, Zafer Güneş nezaretinde haftada 4 saat antrenman yaparak A takıma yükselip, ağabeyleri gibi TSK forması giymeyi hedefliyor.
‘3 KİŞİYDİK, ŞİMDİ 16 KİŞİYİZ’
Zafer Güneş, gazi olduktan sonra 2001’de basketbola başladığını ve 2017’ye kadar oynadığını anlatarak “2019’da İngiltere’de düzenlenen EuroLeague 1 finallerinde maçları izlerken başka bir salonda tekerlekli sandalyedeki çocukların maç yaptığını gördük. Adına da ‘junior lig’ koymuşlar. Çocukların hepsinin altında sandalye var, hakem var, resmi müsabaka. ‘Bunu biz niye yapmıyoruz’ diye düşündük. Türkiye’ye geldik, hocalarımız ile istişare ettik, yönetime söyledik. ‘Olur, sonuna kadar arkanızdayız, spor salonu sizin’ dediler. Biz de okullara haber bıraktık. Engelli çocuklar ile görüşmeye başladık. İlk başta 3 kişiydik, daha sonra 10 kişi olduk, şimdi 16 kişiyiz” dedi.
‘NE YAPABİLECEKLERİNİ GÖRÜYORLAR’
Engelli çocukların sporla hayatının değişebileceğine inandığını belirten Güneş, “Sonuçta hepsinin basketbolcu olmasını istemiyoruz ama gelsinler, bir şekilde burada sadece araba sürsünler ve kendi gibi engelli olanların neler yaptığını, neler yapabildiklerini görsünler. Bu grup içerisinde A takım oyuncularımız da var. Haftada 2 gün idmanımıza A takımı da katıyoruz. Oradaki ağabeylerini de görüyorlar. Buradaki maçlarda neler yapabileceklerini görüyorlar.
Buraya Galatasaray, Beşiktaş geliyor; deplasman maçları oluyor. Dışarıdaki takımların oyuncularının da engelli olup, neler yapabildiklerini görüyorlar. Çocuklarla uğraşan başka hiçbir kulüp yok. Sadece biz varız. Biz de burada hepimiz gönüllüyüz. Şimdi yavaş yavaş metro ile kendisi idmana gelen çocuklarımız var. Çok gururluyuz. Engelli çocuklarımızın spor ile tanışmasını istiyorum. Çocuğun spor ile tanışması, spor yapması onun vücudu için hem de ailesi için çok iyidir. Her çocuğun vücut yapısına göre zaten bir spor dalı var ve biz o yatkın oldukları dallara çocuklarımızı yönlendiriyoruz” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIN BİZE BAĞIMLILIĞI AZALDI’
TSK Junior Basketbol Takımı’nda oynayan Ömer Eren Sarı’nın annesi Neşe Sarı da oğlunun basketbol oynamaya başladıktan sonra eskiye oranla özgüveninin arttığını söyleyerek, “Tek başına bir yerlere gidebilme isteği arttı. Yapabileceğine inanıyor. Bize bağımlılığı azaldı, sosyalleşti. Bizim gibi olan ailelere bizim çocukları örnek almalarını önerebilirim. Hocalarımızın bu özverili çalışmalarını görsünler ve takdir etsinler. ‘Benim çocuğum engelli’ diye eve kapatmasınlar. Spor onlar için bir kurtuluş” dedi.