Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği konusunda gelen soruya “Finlandiya’nın NATO üyeliğine başından beri daha pozitif baktığımız söyledik. Ama NATO iki ülkenin üyelik sürecini birlikte götürmek istiyor” ifadeleriyle yanıtladı.
Resmi ziyaret kapsamında Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ile ortak basın toplantısına katıldı.
Basın toplantında konuşan Bakan Çavuşoğlu, Szijjarto’nun ‘en sık temas kurduğu mevkidaşlarından biri’ olduğunun altını çizerek şunları kaydetti;
“Türkiye Cumhuriyeti adıyla imzaladığımız ilk anlaşma Macaristan ile Dostluk Anlaşması’dır. Bu anlaşmanın 100. Yılı olan 2024’ü ‘Türkiye-Macaristan Kültür Yılı’ olarak kutlayacağız.”
“Bugün Stratejik Ortaklık seviyesindeki ilişkilerimizi Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık seviyesine çıkardık. Arkadaşlarımız bir taslak metin üzerinde çalışmaya başlayacaklar. Özellikle enerji, güvenlik, savunma ve kültürü öncelikli konular olarak bu metinde yer alması konusunda mutabık kaldık.”
“Macaristan’la ekonomik işbirliğimizi sadece ikili düzeyde değil Afrika’daki projelerle de sürdürüyoruz.”
İSTANBUL GAZ FORUMU
“Peter önümüzdeki ay İstanbul Gaz Forumu’na katılacağını bugün teyit etti. Azerbaycan’da çıkan ve önümüzdeki süreçte çıkartılacak ilave gazın Macaristan ve bazı Güneydoğu Avrupa ülkelerine ulaştırılması için biz Türkiye olarak her türlü desteği vereceğiz. Azerbaycan ile de bu konuda mutabık kaldık.”
“İki NATO Müttefiki olarak savunma sanayi işbirliğimizi de geliştirmemiz son derece doğaldır ve önceliklidir.”
“Dostum Peter’a bugün vatandaşlarımızın karşılaştığı bazı konular vardı, onları ilettik. Vatandaşlarımızın özellikle çalışma izni gibi konularda sorunların çözülmesinde verdikleri katkı için huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum.”
“Maarif Vakfı’mıza verdiğiniz destekler için çok teşekkür ediyorum. Ne kadar konusu varsa, sorunu varsa hemen hallediyorsunuz. Maarif’in burada daha fazla okul açmasını istiyoruz.”
“Vakıflar Bankası’nın bir an önce ofis açması için kendilerini teşvik ediyoruz. Mart ayında gelip ofislerini açacaklar.”
“Sayın Cumhurbaşkanımızı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermenizden dolayı dostumuz Atilla Tilki’ye de çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Cumhurbaşkanımız savaşın bitmesi için gece gündüz çabalarına devam ediyor. Sürekli iki liderle görüşüyor.”
İSVEÇ VE FİNLANDİYA NATO ÜYELİĞİ HAKKINDA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın mensuplarından gelen soruları ise şöyle yanıtladı;
“Biz Macaristan gibi Türkiye olarak NATO’nun genişlemesini istiyoruz. Bu başından beri Türkiye’nin pozisyonudur. En son Bükreş Zirvesi’nden sonra aday olmak isteyen ülkelerin adaylığı konusunda aynı tutumu sergiledik. Türkiye ayrıca NATO içinde NATO’nun birliğine ve güvenliğine en çok katkı sağlayan ülkelerin başında geliyor. NATO misyon ve faaliyetlerine en çok katkı sağlayan 5 ülkeden bir tanesi ve toplam bütçesine de en çok katkı sağlayan ilk 8 ülkeden bir tanesi. NATO’nun kuruluş amacı nedir? Müttefikleri korumaktır. Bugün NATO’nun belgelerine baktığımız zaman, Madrid’deki Stratejik Konsept ve Zirve bildirgesine, NATO iki önemli tehdit görüyor; bunlar bir tanesi Rusya diğeri de terörizm.
Biz Finlandiya ve İsveç’in güvenlik endişelerini anlayabiliyoruz. O nedenle NATO’ya üye olmak istediklerini biliyoruz. Ama bir taraftan o iki ülkenin güvenlik endişelerini anlarken Türkiye’nin güvenlik endişesinin karşılanmaması kabul edilemez. O da terörizmle mücadeledir. Bu terör örgütleri FETÖ, PKK, PYD bu ülkelerde özellikle İsveç’te yoğun bir mevcudiyeti var. Sadece mevcudiyet değil, çok faaliyet gösteriyorlar. Para toplama, yani terörizmin finansmanı aslında bu. Aynı şekilde insan devşirme, ta oralardan Irak’taki Kandil Dağı’na Suriye’ye insan devşiriyorlar.
Propaganda devam ediyor. Oturduk müzakere ettik, üçlü bir belge imzaladık. Bu mutabakat muhtırasına göre bu iki ülke bu faaliyetleri ülkesinde durduracak. Açık ve net. Biz ne fazlasını istiyoruz ne azını istiyoruz. Finlandiya ile baktığınız zaman göreceli olarak o kadar büyük sorunumuz yok. Onlar bazı adımlar attılar, atılacaklarını söylüyorlar. Ama İsveç’e baktığınız zaman ‘bu adımları atabilmek için yasa ve anayasa değişikliğine gitmek zorundayız’ dediler, değişikliğe gittiler ama bu faaliyetler artarak devam ediyor. O zaman yasa değiştirmenin ne anlamı kaldı. Burada görülüyor ki siyasi irade lazım.
Yeni hükümette öncekine göre bu iradeyi görüyoruz ama henüz adım atmadılar, tam tersine son provokasyonlar, PKK/YPG’nin faaliyetleri, terör örgütünün propagandası yine aynı şekilde finansmanı, insan devşirme hepsi devam ediyor. Şimdi bunlar karşılanmadan bir ülkenin NATO üyeliğine ‘evet’ dememiz mümkün değil. Bu partiler üstü bir konu, Dışişleri Bakanı Ankara’ya geldiği zaman Meclise gitti ve orada tüm partilerden aynı şeyi işitti; ‘bu konularda adım atmazsanız bu üyelik protokolünü onaylamayız’ dediler.”
“Biz Finlandiya’ya başından beri daha pozitif baktığımız söyledik. Ama NATO iki ülkenin üyelik sürecini birlikte götürmek istiyor. Bugüne kadar o iki ülke de böyle istedi. Eğer bu üyelik süreciyle ilgili ayrı ayrı değerlendirme konusunda bir karar verilirse Finlandiya’ya daha pozitif bakabileceğimizi bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız söyledi. Bizim derdimiz NATO’yu engellemek değil, bizim güvenlik endişelerimiz karşılansın, terörle mücadele karşılansın.”
KUR’AN-I KERİM YAKILMASI KONUSUNDA
“Biz de iman etmenin bir şartı Allah’ın tüm kitaplarına inanmak, peygamberlerine inanmaktır. Aksi takdirde iman etmiş olamazsanız. Bizim inancımıza göre anti-semitizm bir insanlık suçudur, Hıristiyanlık düşmanlığı da bir insanlık suçudur, İslam düşmanlığı da bir insanlık suçudur. İnsanlık suçu olan eylemler, fikir ve düşünce özgürlüğü, eylem özgürlüğü gibi adlandırılamaz. Aynı yasalar Finlandiya’da var İsveç’te de var, düşünce özgürlüğüyle ilgili. İskandinav ülkelerde hemen hemen aynı. Finlandiya diyor ki ‘ben izin vermeyeceğim’ çünkü bu bir nefret suçudur, insanlık suçudur, ırkçı bir yaklaşımdır, bunlar Avrupa değerlerinde de açıkça ortadadır.”
“Şu anda İsveç’in bu şartlarda NATO üyeliğine bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil. Biz açık her şeyi konuşuyoruz. Bir de takip mekanizması kurduk. Belgeleri koyuyoruz önümüze ‘hangi adımlar atıldı, atılmadı’ buna bakıyoruz. Bu provokasyonlardan bağımsız bir şekilde bunları değerlendiriyoruz. 3. Toplantıyı erteledik.”