İstanbul’un ilk tekstil fabrikası Feshane’nin Tasavvuf Müzesi’ne dönüştürüleceği restorasyonun yüzde 60 tamamlandı.
Fes üretimi için 1833 yılında inşa edilen Feshane tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine girdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2018 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları yüzde 60 oranında tamamlandı. 35 milyon liraya mal olacak restorasyon çalışması 2022 yılında tamamlanacak.
ÇELİK SÜTUNLAR ONARILDI
Fesin yanı sıra, yün, keçe, kumaş ve halı üretimlerinin de yapıldığı Feshane, Belçika’dan özel olarak getirilen çelik kolonlar üzerine inşa edildi. Bina bu özelliği ile İstanbul’un sayılı yapıları arasında yer alıyor. Restorasyon çalışmalarında bu çelik kolonlar tek tek elden geçirilerek aslına uygun şekilde yenilendi.
BİR KAÇ AY İÇERİSİNDE ÇATI KAPATILACAK
Feshane’nin yapı taşıyıcı duvarlarındaki çalışmalar da tamamlandı. Çelik sütunlarla birlikte, çelik makasların da restorasyonun bitmesi ile birlikte yapının birkaç ay içerisinde çatısı kapatılacak.
EL YAZMALARI SERGİLENECEK
Tasavvuf Müzesi’nde İBB envanterinde bulunan eserler sergilenecek. İBB tarafından satın alınan bin 200 yıllık Zuhruf Suresi’nin ve bin 100 yıllık Maide Suresi’nin yer aldığı el yazmaları ile 700 yıllık Kur’an-ı Kerim sayfaları, Mesnevi ve Bahaeddin Veled’in İbtidâ-Nâme’si Feshane Tasavvuf Müzesi’nde sergilenecek.
HALİÇ KIYISINA SOSYAL ALANLAR
Feshane’nin ön bölümünde bulunan Haliç kıyısına da düzenleme yapılacak. Ziyaretçilerin Haliç’in keyfini çıkarmaları için kıyı bölümüne sosyal alanlar yapılacak. Bu alanda ziyaretçiler hem dinlenebilecek, hem de Haliç manzarasının keyfini sürecek.
“YAPI TAŞIYICI DUVARLARINDA BÜYÜK ORANDA RESTORASYONUMUZU TAMAMLADIK”
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, “Çeşitli dönemlerde geçirmiş olduğu yangınlar ve sonra tekrar yapılması üzerine bir tarihçesi var alanın. İlk yapıldığı dönemden hemen sonra bir yangın geçirdiğini ve 1860’larda yeniden yapıldığını biliyoruz. Çeşitli dönemlerde geçirdiği restorasyon projeleri var. Bir süre sanayi tesisi olarak kullanılmış, Cumhuriyet döneminde depo olarak kullanıldığını biliyoruz. Yakın geçmişte sergi ve fuar alanı kullanıldı önemli bir süre boyunca. Geçmişte geçirdiği restorasyon süreçleri var en yakın 1998-99 döneminde bir restorasyon geçiriyor ama çoğunlukla yapılan müdahaleler özgün yapısını bozan müdahalelere dönüşüyor.
Şu an biz kapsamlı bir restorasyon başlattık, özgün dönemine taşıyacak şekilde. Alanında uzman bir ekiple restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Özellikle yapı taşıyıcı duvarlarında büyük oranda restorasyonumuzu tamamladık. Bu yapının en karakteristik özelliği demir ayakları. Demir taşıyıcılar açısında özel bir eser, demir çatı makasları özgün döneminden kalma yapı elemanları. Bu demir elemanlarda konservasyon çalışmalarına başladık. Birkaç ay içerisinde çatıyı kapatma hedefindeyiz. Önümüzdeki yılın sonunda alanı tamamen kullanıma açmak, restorasyonu tamamlamak istiyoruz” dedi.
“MÜZESİNDE İBB ENVANTERİNDE BULUNAN ÇOK ÖNEMLİ TASAVVUF ESERLERİ VAR”
Oktay Özel, bir kültür vadisi yaratacaklarını ifade ederek, “Haliç’in hemen kıyısında, Haliç düzenlemesinin de tamamlandığı bir dönemde burada tasavvuf müzesi, edebiyat müzesi, kütüphanesi, çok fonksiyonlu sergi alanlarıyla ve çevre kullanımıyla önemli bir, kültürel, sanatsal alan oluşturma hedefindeyiz. Tasavvuf Müzesi’nden İBB envanterinde bulunan çok önemli tasavvuf eserleri var. Alanında uzman danışmanlarımız ve küratörlerimizle birlikte çalışma sürdürülüyor ve seçki yapılacak. Ayrıca yakın zamanda kamuoyunun takip ettiği ve İBB tarafından alınan 9 el yazma Kur’an’ı Kerim’ler var, onlar da burada sergilenecek ve önümüzdeki süreçte edineceğimiz envanterler burada sergilenecek. Yaklaşık 35 milyon lira değerinde bir sözleşme var, bu sözleşme bedeli içinde imalatlarımızı tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.