Bisiklet ve kaykay ile 4 yılda 24 ülke gezen Faslı gezgin Othmane Zolati keşfetmek istediği Türkiye ile ilgili belgesel çekmek için Mardin’e geldi
‘Afrika ve Ben’ belgeseliyle 2018 Fas Macera Film Festivali’nde ‘yılın maceracısı’ seçilen Zolati (27), bisikletiyle geldiği kentte hem tarihi yerleri gezdi hem de belgeseli için kayıt aldı.
Mardin’e bisikletle gelen Othmane Zolati, hazırladığı yeni belgeseli için çalışmalarına başladı. Belgeselini iki ayrı bölümden yapmayı düşündüğünü söyleyen Zolati, kentin farklı kültür ve çeşitliliği konusunda bir belgesel çalışması yürüttüğünü söyledi. Mezopotamya´nın bu bölgesini okuduğu kitaplardan öğrendiğini belirten Zolati, muhteşem bir yer keşfettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ben bir maceracı, kaşif ve belgesel yapımcısıyım. Geçenlerde 24 Afrika ülkesinde 4 yıllık bir yolculuğu bitirdim. Bu deneyim hakkında bir belgesel film yaptım ve adı ‘Afrika ve Ben’. Güney Afrika´dan Fas’a, oradan da İstanbul´a uçtum. Dünyadaki bu Covid kısıtlamaları nedeniyle, bu yeni seyahat yaşam tarzına ve kısıtlamalarına uyum sağlamak zorunda kaldım ve bu yüzden seyahat şeklimi değiştirmeye karar verdim. Önceleri bir ülkeden diğerine gidip farklı sınırları aşıyordum ama şimdi bir ülkeye gidip ona odaklanmaya karar verdim.
Türkiye çok farklı kültürleri ve çeşitliliği, Türkleri, Arapları, Kürtleri ve diğer farklı milletleri görebileceğiniz, tarihle dolu, kültür ve çeşitlilik açısından zengin devasa bir ülke. Türkiye şimdiye kadar çok şaşırtıcıydı. Gezmeye başlayalı 3 ay oldu. İstanbul‘dan başladım. Türkiye hakkında çok şey gördüm ama en çok İstanbul ve turistik yerlerdi. Ama buraya kendi gözlerimle görmeye ve diğer yerleri keşfetmeye geldim. Ben de medyada görmediğimiz diğer tarafı göstereceğim.”
‘BÜTÜN FARKLI DİL VE IRKTAKİ İNSANLAR BARIŞ İÇİNDE YAŞIYOR’
Mardin´e geldikten sonra çalışmalarına başladığını ve keşfetmeye devam ettiğini belirten Zolati, “İnsanların hikayelerini dinliyorum ve daha fazla bilgi alıyorum. Buna gerçekten hayran kaldım. Bu şehir, sahip olduğu tüm çeşitlilik, farklı kabileler, Kürtler, Türkler, Araplar, Hıristiyanlar hepsinin bir arada barış içinde yaşamasıyla beni şaşırttı. Doğa insanı olduğum için ve bazen doğada tek başıma olmayı sevdiğim için bisiklete binmeyi çok severdim. Türkiye´nin bu yakasında Erzurum, Ağrı, Kars, Ağrı Dağı, Şırnak, boş yollarda tek başıma bisiklet sürüyordum, etrafımda hiçbir şey yoktu, harika bir andı. İnsanlarla birlikte olmayı ve hikaye araştırmayı da seviyorum. Buradakilerin misafirperverliği gerçekten harikaydı” dedi.