Ramazan ayı için gelenekselleşen mahya, Eyüp Sultan Camii minaresine asılıyor. ‘Namaz kalbin huzurudur’ yazılı mahya, ilk teravih namazının kılınacağı çarşamba günü yakılacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinesinde 16 yüzyıldan günümüze kadar gelen mahya geleneği tarihi camilerde yaşatılmaya devam ediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge mahya ustası Kahraman Yıldız tarafından, ‘Namaz Kalbin Huzurudur’ yazılı mahya hazırlandı. Mahya Eyüp Sultan Camii minaresine bugün asılmaya başlandı. İlk olarak minareler arasına mahyaların asılması için halatlar çekildi. Ardından halatlar yardımıyla mahyalar minareye asıldı. Mahyalar, ilk teravih namazının kılınacağı gün yakılmaya başlanacak.
“EYÜP SULTAN CAMİİ’NE ‘NAMAZ KALBİN HUZURUDUR’ SÖZÜNÜ ASACAĞIZ”
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde 42 yıl çalışarak emekli olan Türkiye’nin tek mahya ustası olan 67 yaşındaki Kahraman Yıldız, “Mahyacılık 450 senelik bir Osmanlı sanatıdır. Cumhuriyet döneminden sonra ustamız Hacı Ali Ceyhan iki padişah döneminde mahya kurmuştur. Elektriğin gelmesiyle daha sonra mahyaları elektrikli sisteme geçiren kişi oldu. Kendisi rahmetli olduktan sonra bizde mahya sanatını iki ustam ile birlikte devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu senenin teması da ‘Ramazan ve dayanışma’ bununla ilgili camilerimize sözler asacağız.
İstanbul’da 7 Selahattin camimiz var. Bu camilerimize ramazan boyunca 5’er tane yazı asacağız. Şu anda her sene olduğu gibi mahya asmaya ilk Eyüp Sultan Camii’nde başladık. Bu camiye ‘namaz kalbin huzurudur’ sözünü asacağız. Bundan sonra Yeni Camii, Süleymaniye Camii, Sultan Ahmet Camii, Ayasofya Camii, Mimar Sinan Camii ile Üsküdar’da camimiz var ve Bursa Ulu Camii’ne mahya asacağız. Selimiye Camii’nde restorasyon çalışması olduğu için bu yıl oraya mahya kurmayacağız büyük ihtimalle. Bir talepte gelmedi zaten” dedi.
“YETİŞTİRİLMEK ÜZERE GENÇ ELEMAN ALDI AMA GENÇLER YAPAMADI, ZOR MESLEK”
Mahya asmanın bir günlerini aldıklarını belirten Yıldız, “Şu anda benden başka vakıflarda bu işi yapacak kimse yok. Ben emekli olduğum için beni çağırdılar. Eski arkadaşlarımı topladım, onlarla bu işi yürütmeye çalışıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü yetiştirilmek üzere genç eleman aldı ama gençler yapamadı. Zor bir meslek aslında kolay değil yükseğe çıkmak, malzeme taşımak, asmak. Bir minareye mahya asmamız temalar belli olduğundan bir günü buluyor. Bir gün öncesinden mahyaları ve yazılarını hazırlıyoruz. Sonrasında getirip birer birer lambalarını takarak akşama kadar bitiriyoruz. İkinci yazı içinde ramazan ayı içerisinde geliyoruz, ilk yazıyı siliyoruz ikinci temayı yerine yazıyoruz. Bu şekilde ramazan boyunca her camide 5’er tane yazı asarak ramazanı bitiyoruz” ifadelerini kullandı.