Eylemler sözlerden daha gürültülü konuşur… Carl Gustav Jung, insan psikolojisine dair derin kavrayışlarıyla tanınan bir isim. Onun birçok sözü ve öğüdü, insan davranışlarını anlamamıza ışık tutar.
Jung’un “İnsanların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakın. Çünkü yapılan, söylenenden daha önemlidir.” sözü, günümüz toplumunda da geçerliliğini koruyan bir gerçeği ifade ediyor. Öyle ki bugün bir çok insanı tanırken, söylediklerinden çok ne yaptıklarıyla ilgilenmemizin önemini savunuyor.
Günlük hayatımızda, insanlar çoğu zaman söyledikleri ile yaptıkları arasında fark yaratırlar. Bir kişinin sözleri, niyetleri hakkında ipuçları verse de, asıl anlamı ve doğruluğu, o kişinin eylemlerinde buluruz. Sözler, kolayca söylenebilir ve niyetlerimizi yansıtmakta her zaman yeterli olmayabilir. Eylemler ise somuttur ve genellikle daha az manipüle edilebilir. Bir kişinin gerçek niyetini, karakterini ve inançlarını anlamak için, ne söylediğine değil, ne yaptığına bakmak daha güvenilir bir yöntemdir.
Örneğin, iş dünyasında sıkça rastlanan durumlardan biri, liderlerin çalışanlarına verdikleri sözlerdir. Bir lider, takımına destek olacağını, adil davranacağını ve gelişimlerine katkıda bulunacağını sıkça dile getirebilir. Ancak, bu sözlerin ne kadarının gerçeği yansıttığı, liderin bu yönde attığı somut adımlarla anlaşılır. Çalışanlarına gerçekten destek olan, onlara adil davranan ve gelişimleri için fırsatlar sunan bir lider, sadece sözleriyle değil, eylemleriyle de bunu kanıtlamış olur.
Benzer şekilde, kişisel ilişkilerde de bu prensip geçerlidir. Bir arkadaşınızın veya yakınınızın size olan sevgisini, sadakatini ve desteğini sadece sözlerle değil, davranışlarıyla ölçersiniz. Zor zamanlarınızda yanınızda olan, size yardım eli uzatan ve samimiyetini eylemleriyle gösteren insanlar, gerçek dostluğun ve sevginin örnekleridir.
Jung’un bu sözü, aynı zamanda kişisel gelişim ve öz farkındalık açısından da önemlidir. Kendimizi değerlendirirken de ne söylediğimizden çok, ne yaptığımıza odaklanmalıyız. İyi niyetli olmak, olumlu düşünceler taşımak elbette önemlidir. Ancak, bu niyetleri ve düşünceleri hayata geçirecek adımlar atmak, gerçek değişimi ve gelişimi sağlar. Kendimize ve çevremize karşı dürüst olmak, eylemlerimizle bu dürüstlüğü yansıtmak, hem kişisel tatmin hem de toplumsal güven açısından kritiktir.
Sonuç olarak, Jung’un bu derin sözü, bizlere insanların sözleri yerine eylemlerine odaklanmamız gerektiğini hatırlatır. Eylemler, bir kişinin gerçek karakterini ve niyetlerini açığa çıkaran en güçlü göstergelerdir. Sözler, bazen yanıltıcı olabilir, ancak eylemler, çoğunlukla gerçeği yansıtır. Bu prensibi hayatımıza entegre ettiğimizde, hem kendimizle hem de çevremizle daha gerçek ve anlamlı ilişkiler kurabiliriz.
Not: Karşımızdaki kişide görmek istediğimiz davranışı önce kendimiz yaparız. Ne yaptığımıza dikkat etmeyi unutmayalım.