Hayatta çok özel insanlar vardır yaşadıkları dönem yaptıkları eserler değerleri günümüze kadar ulaşmaları bir tesadüf değildir. Çocukluğumdan beri gezmek yeni yerler keşfetmek gibi bir arzum vardı. Evliya Çelebiyi tanıdığımda ortaokula gidiyordum.
Canım sıkıldığı zamanlar kütüphane de saatlerce vakit geçirmeyi severdim. Kitap düzenlemelerin de öğretmenler hep beni seçerdi fırsat buldukça bende tarih kitaplarını okurdum. Eskimiş kitap kapakları o kağıt kokusu bana iyi geliyordu. Okurken bulmuştum Evliya Çelebiyi onun hayatı yaptıkları çok değerliydi.
Bir dönem televizyonda bölüm bölüm belgeseli vardı. Şehir şehir dolaşırdı Evliya Çelebi çizgi film olarak hiç kaçırmazdım. Eğitim hayatında onu hiç unutmadım daha çok araştırdım. Şimdi siz değerli okurlarıma anlatmak istiyorum bu hayranlığı okuyanlar onu sevsin tanısın öğrensin yazıyorum.
Çelebi ailesi aslen Kütahyalıdır. Dedesi İstanbul fethi için çarpışan akıncılar arasındaydı. Babası Derviş Mehmet Zıllî, 1. Süleyman’dan 1. Ahmet’e kadarki padişahların kuyumcu başlığında bulunmuş pek çok sefere katılmış, çok yaşlı iken ölmüştür.
Yetenekli bir çocuktu küçük yaştan itibaren Arapça öğrendi Kuran-ı Kerim’i ezberledi. Yabancı dil dersleri aldı. Bir çok savaşa katıldı sağlam bir ailenin devamıydı. Ancak içinde bastırılmayan gezme aşkı onu bırakmadı seyahatlere başladı. İlk İstanbul’u gezdi sonra Bursa’ya burada tam otuz beş günü kaldı oradan İzmit’e geçti . Elli yılını gezerek yaşadı. Gezdikçe yazdı her şeyi yazdıkları bir eser oluşturdu. On cilt olan eseri tüm gizemiyle oluşturulmuştur. Seyahatname adlı eser bence bir tarihin anlatıldığı bir yapıttır.
Evliya Çelebi huyu suyu karakteri hayatıyla örnek bir insandır. Yaptığı her davranış gezme adabı kurduğu ilişkiler tanınması gereken bir karakterdir. Bende gezmeyi yeni insanları hayatı anlamayı seviyorum. Geçmişteki bu değerli insanların tanınmasını öğrenmesi en çok istediğim şeyler arasındadır
Sevgiyle kalın öğrenmeyi okumayı ve geçmişi unutmayın.