Eski eşini öldüren sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onandı, karar oy birliği ile alındı ve Yargıtay’a temyiz yolu açık bırakıldı.
Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde boşandığı Nuran Koçer’i (40) öldürdüğü gerekçesiyle yargılandığı davada ağırlaştırılmış ömür boyu hapse çarptırılan Şükrü Efe’nin (40) cezası, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nce onandı.
Şükrü Efe, geçen yıl 3 Mart’ta Kocatepe Mahallesi’nde oturan eski eşi Nuran Koçer’in evine gitti. Burada taraflar, arasında tartışma çıktı. Çıkan kavgada Şükrü Efe, 3 çocuğunun annesi Nuran Koçer’i tabancayla vurarak öldürdü. Olayın ardından kaçan Efe, Asayiş Şube Müdürlüğü’ne 200 metre uzaklıktaki evde yakalanarak, gözaltına alındı. İşlemleri sonrası adliyeye sevk edilen Efe, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Şükrü Efe hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen yıl 16 Aralık’ta görülen davanın 4’üncü duruşmasında, sanık Efe, eşini öldürmek istemediğini öne sürerek “Olayı tasarlamadım. Savcılık şikayetini geri çekmesi için konuşmaya gitmiştim. Bana hakaret ettikten sonra bu olay gerçekleşti. Yavrularım için mücadele veriyorum. Lütfen çocuklarım yalan söylemesin. Askerlik yapmış bir insanım. Eğer olayı tasarlamış olsaydım; ayağına doğru sıkmazdım. Şarjörüm doluydu. Tasarlamanın ne olduğunu burada öğrendim. Bizim yuvamızı yıktılar. Allah da onların yuvasını yıksın. Acımın tarifini kimse bilemez. Keşke böyle bitmeseydi. Pişmanım” dedi.
Heyet, yargılama sonunda Efe’yi, ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanık hakkında ‘tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimi uygulamadı.
KARAR OY BİRLİĞİ İLE ALINDI
Sanık avukatı, yerel mahkemenin kararına itiraz ederek, dosyayı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı Dosyanın geldiği 1’inci Ceza Dairesi yapılan inceleme sonrası, davayı karara bağladı. Ceza Dairesi’nce yerel mahkemenin verdiği kararda, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu belirtilerek, yapılan başvuruların esastan reddine karar verildi. Karar oy birliği ile alındı ve Yargıtay’a temyiz yolu açık bırakıldı.