Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Turhan, “Eris’in çok daha çabuk bulaştığı ve yaygın bir salgın sebebi olabileceğinden endişe ediliyor. Eris hızlı bulaşıcı olmasından endişe ettiğimiz bir varyant” ifadelerini kullandı.
Omicron varyantından sonra son zamanlarda Eris varyantının da adından sıkça söz ettirdiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan, “Eris varyantında da belirtiler koronavirüse benziyorken, yeni türün hızlı yayıldığı biliniyor. Bu süreçte bağışıklık sisteminin güçlü olması önem taşımaktadır. Sadece Eris değil tüm viral enfeksiyonlarda bağışıklık sisteminin güçlü olması gerekir” dedi.
SARS-CoV-2 virüsünün ‘Covid-19’ pandemisi boyunca mutasyona uğradığından, bazı semptomların daha yaygın, bazılarınınsa daha az yaygın hale geldiğini ifade eden Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Turhan, “Covid- 19 son üç senedir farklı versiyonlarla karşımıza çıkarak gündemimizde yer almaktadır. Boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik, tat ve koku kaybı tıpkı Covid-19’un diğer varyantlarında olduğu gibi Eris varyantında da görülmektedir. Eris varyantının belirtileri daha önceki Omicron varyantının belirtileri ile benzerlik göstermektedir. Virüs genel olarak hâlâ öncelikle solunum sistemini etkilemektedir” diye konuştu.
ERİS HIZLI BULAŞABİLİYOR
Eris varyantının ölümcül riskinin yüksek olduğuna dair henüz bir bildirim bulunmadığını belirten Prof. Dr. Turhan, “Ancak, Eris’in çok daha çabuk bulaştığı ve yaygın bir salgın sebebi olabileceğinden endişe ediliyor. Çok daha hızlı bulaşıcı olmasından endişe ettiğimiz bir varyant. Okulların açılmış olması, toplu yaşam alanları bu salgının büyümesi açısından risk faktörü oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
SEMPTOMLAR VARSA İSTİRAHAT EDİN
Eris varyantında da dikkatli olunması gerektiğine dair uyarılarda bulunan Prof. Dr. Turhan, şöyle devam etti:
“Koruyucu önlemlere dikkat edilmesi gerekmektedir. El hijyeni, özellikle kalabalık ve toplu bulunulan alanlarda maske kullanımı temel vazgeçilmez önlemlerdendir. Eğer kişide burun akıntısı, öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik gibi enfeksiyon belirtileri varsa toplumu korumak adına dışarı çıkmaması; semptomlar kontrol altına alınana kadar evde istirahat etmesi önem taşımaktadır. Okulların açıldığı son dönemlerde çocuklar arasında da bazı enfeksiyonların görülebileceği unutulmamalıdır.
Bu noktada hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin dikkatli olması gerekmektedir. Hastalık semptomları taşıyan çocukların en yakın sağlık kuruluşundan destek almaları, semptomları geçene kadar da okula gönderilmemeleri gerekmektedir. Toplu alanlarda maske takılması, kapalı alanlar yerine açık havada etkinlikler tercih edilmesi, semptomlar varsa kalabalığa girmekten kaçınılması bu virüsün yayılmasını engelleyici bazı önlemler arasındadır.”
D VİTAMİNİ DÜZEYLERİNE BAKTIRILMALI
Bu süreçte bağışıklık sisteminin güçlü olmasının önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Turhan, “Sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, yeterince uyumak, stresi en az seviyeye indirmek, sağlıklı beslenmek, sağlıklı kiloyu korumak, doğru el yıkamak ve ağız hijyeni uygulamak bağışıklık sistemini güçlendirici öneriler arasında yer almaktadır. Bunun yanında D vitamininin de önemi bulunmaktadır. D vitaminini kontrol ettirmek gerekebilir. Sağlıklı bireylerde D vitamini düzeyi en az 40 NG/ML en fazla 100 NG/ML olmalıdır. En sağlıklı ve önerilen değer aralığı ise, 50 NG/ML ile 70 NG/ML değer aralığıdır. Bunun yanında kronik hastalığı olan bireylerin de hekim kontrollerini aksatmamaları, ilaçlarını düzenli kullanmaları ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını sürdürmeleri viral enfeksiyonların hepsi üzerinde etkilidir” diye konuştu.