Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Ağustos ayı verileri ile birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56 yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak Allah’ın izniyle enflasyonu dize getireceğimize inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen ve 4 saat 10 dakika süren Kabine Toplantı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Deprem bölgesi 6 Şubat‘tan beri istisnasız her gün, her an olduğu gibi geçtiğimiz haftalarda da yine gündemimizin ilk sıralarındaydı. Kimi vicdan ve ahlak fukaraları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde tepinmekte ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz. Konteynır kent kurulumlarını tamamlayıp talep eden hak sahiplerini buralara yerleştirdik. Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz.
Son temel atma töreni ile birlikte Adıyaman’da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk. Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’da ise son temel atma ile beraber 50 bin konut, köy evi ve iş yerinin inşa çalışmaları devam ediyor. Yerinde Dönüşüm Projemize Hatay’daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Dolayısıyla bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz. İnşallah yakında temel atmanın yanı sıra açılış törenleri ile de yeni evlerine kavuşmalarının sevincini depremzedelerimizde paylaşacağız” dedi.
‘MECLİSİN AÇILMASIYLA YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARIMIZI YENİDEN BAŞLATACAĞIZ’
Erdoğan, konuşmasının devamında, “Eylül’ün ilk günü yapılan adli yıl açılış töreninde ülkemizin adalet sistemine bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatırken yeni Anayasa çağrımızı da tekrarladık. Yeni adli yıl da tüm vatandaşlarımızın adaleti erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz yıl bitmeden yapılacak sınavla bin hakim ve savcı yardımcısı alarak kapasitemizi güçlendireceğiz. Başta deprem bölgesi olmak üzere ihtiyaç duyulan 9 ilimiz ve ilçelerimizde yeni adliye binalarının yapımı için ihaleye çıkıyoruz.
Türkiye’yi darbe Anayasasından tamamen kurtarıp demokrasimize yakışır sivil bir Anayasa ile buluşturma çabalarımızı Meclisimizin açılması ile birlikte ittifak ortaklarımızda istişare içinde yeniden başlatacağız. Milli teknoloji hamlemizin sembolü olarak gördüğümüz TEKNOFEST’in Ankara organizasyona katılarak gençlerimiz de geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihalde bulunduk. Gerek başvuru sayısı gerekse ziyaretçi sayısı artık milyonlara ulaşan TEKNOFEST gençlerimizin önlerine konan bentleri yıkıp geçtiğini, zincirleri parçalayıp attığını gösteriyor. İnşallah yarın bayrağı bu gençlerimize devrettiğimizde gözümüz arkada kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Soçi’ye bir ziyaret gerçekleştirdiğini de hatırlatarak, “Dün Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ile oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü tahıl koridoru başta olmak üzere pek çok insani gündemin masada olduğu bir dönemde bu görüşmenin kıymetinin tüm dünya tarafından taktir edildiğine inanıyorum” dedi.
‘İNŞALLAH O GÜNLERİ DE YAKINDA GÖRECEĞİZ’
Erdoğan, geçtiğimiz ayın son günü Türkiye’nin 2023 yılı 2’nci çeyrek büyüme rakamlarının açıklandığını anımsatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buna göre yılın ilk çeyreğinde düzeltilmiş rakamı ile yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisi 2’nci çeyreği de yüzde 3,8 ile tamamladı. Böylece Türkiye 2023 yılı 2’nci çeyreğinde OECD ülkeleri arasında Kosta Rika’nın ardından en yüksek oranda büyüyen 2’nci, G-20 ülkeleri arasında ise Çin ve Endonezya’yı takiben 3’üncü devlet olmayı başardı. 2’nci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer bir tabloyu görüyoruz. Türkiye G-20 ülkeleri arasında mal ve hizmet ihracatını artıran 3 ülke arasında yüzde 2,3 oranıyla 2’nci sırada yer alıyor.
Ağustos ayını yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapattık. Yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 165 milyar doları, yıllık ihracatta 253 buçuk milyar doları bulmuştur. Türk Lirası ile yapılan ihracat rakamının yılın ilk 8 ayında 361,6 milyar liraya yükselmesi cari açığımız bakımından sevindirici bir gelişmedir. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40’ı geçmesi de bir diğer sevindirici haberdir. Dünya ticaretinden aldığımız pay ise yüzde 1,04 bu seviyeye kadar çıkmıştır. Tüm bunlara rağmen henüz cari fazla konusunda arzu ettiğimiz seviyeye gelememiş olmamızı bir hayıflanma olarak ifade etmek istiyorum. İnşallah o günleri de yakında göreceğiz.”
‘BEKLENMEDİK DURUMLARLA KARŞILAŞTIĞIMIZ OLUYOR’
Erdoğan, yaşanılan deprem felaketine ve küresel ticarette yaşanan küçülmeye rağmen elde edilen büyüme başarısının istihdamın ve üretimin korunmasını sağladığını bildirerek şunları söyledi:
“Bu verilerin açıklanmasıyla pek çok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesi ile ilgili tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başlamıştır. Esasen biz arkadan gelen düzeltme çabalarıyla eskiden beri sıkça karşılaşıyoruz. Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli olarak bazısı da potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük değerlendirme rakamları açıklıyor. Ülkemiz içinden birileri de maalesef bu çarpıklığa yaydıkları yalan yanlış malzemelerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda Türkiye’nin üretim ve istihdam gücüne uygun sonuçlar elde etmesi ile ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla aynı yanlışı yapmayı sürdüren kuruluşların kendi itibarlı bir zarar verdikleri bir gerçektir. Biz kimsenin ne dediğine bakmadan yatırım istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile ülkemizi büyütme hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz.
Elbette bu meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız hatta küçükte olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla toparlanıp eskisinden de iyi neticelerle yolumuza devam ediyoruz. Ülkemiz ekonomisinde son dönemde yaşanan hadiseleri dünyayı ve Türkiye’yi doğru okuyarak tespit ve teşhis eden pek az objektif ve vicdanlı iktisatçıya da rastlıyoruz. Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye hemen tüm alanlarda Türkiye’nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler sunan az sayıda aydın görüyoruz.”
‘ENFLASYONU DİZE GETİRECEĞİMİZE TÜM KALBİMİZLE İNANIYORUZ’
Erdoğan, muhalefete ilişkin “Türk siyasetinin muhalefet cenahındaki kifayetsiz ama bir o kadar da muhteris iklim maalesef insanlarımızı medya mensuplarımızı ve bunlardan beslenen kesimleri de zehirlemektedir. Evine, arabasına, malına, hizmetine, ekonomik gerekçelerle izah edilemeyecek fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır.
Yalan yanlış çarpıtma esiri hezeyanların cehaletin en önemlisi de sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı da az değildir. Hayat pahalılığıyla mücadelemizin önündeki en büyük nakısa işte bu çarpık anlayışın tıpkı zehirli bir hava gibi her yere yayılmasıdır. Ağustos ayı verileri ile birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56 yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir. Nice badirelerin üstesinden gelen bir yönetim olarak Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz.
Ülkemizde hayat pahalılığının gerekçelerine baktığımızda hammadde, nakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurundaki ve enflasyondaki yükselişte fiyatları doğrudan etkiliyor. Ancak etiketlerde ve ilanlarda tüm bu faktörlerdeki değişimlerle izah edilemeyecek yüksek oranlarda fiyat artışları yapıldığına şahit oluyoruz. Çalışanların ücretine yapılan her artış, daha para insanların cebine girmeden kat ve kat fazlasıyla A’dan Z’ye her ürüne, her hizmete yansıtılıyor” dedi.