Enflasyon hayatımıza nasıl girdi? Sokakta sıradan bir insana sorduğumuzda enflasyon nedir? Verdikleri cevapları duyar gibi oluyorum. Enflasyon paranın değerini yitirmesi sürekli fiyat değişimi alış gücünün azalması ya da kazandığımız paranın ihtiyaçlarımıza yetmemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tarihte ilk parayı Lidyalılar buldu para madeni şekilde kullanılıyordu. Değerli madenlerden oluşan para altın gümüş para insanın sahip olmak istediği bir araç haline gelmiştir. Paranın bulunuşundan sonra takas yönetimin sona ermesiyle insanoğlunun bu değerli madene ilgisi arttı. Para çoğu insan için güç her şeye sahip olmak anlamına geliyor. İnsanoğlu toplumlara ülkelere bölündükçe ihtiyaçlar arttı parası olan hazinesi olan ülkeler güçlü oldu.
Osmanlı Devleti zamanında sikke adı verilen madeni para kullanılıyordu. Kâğıt paraya geçme süresi ve gerileme dönemine giriş dış borçların artmasıyla beraber Osmanlı enflasyon kelimesi ile istemese de tanıştı. Ticarette verilen imtiyazlar üretimin durması halka düşen ağır vergilerin artması süreci hızlandırdı. Sonuç ekonomi kötüye gidiyordu.
“Osmanlı Devleti’nde metal paranın kullanılmakta olduğu yükselme döneminin sonlarında (1585) tağşiş adı altında ilk enflasyonun başladığı görülmektedir. Duraklama ve gerileme dönemleri boyunca Osmanlıda enflasyonun devam ettiği anlaşılmaktadır. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında, bir yandan dış borçlanma başlamış ve bir yandan da kaime adı altında kâğıt para piyasaya sürülmüştür.”
Paranın birimlere ayrılması güçlü olanın parasının değerli olmasıyla birlikte para artık ekonominin rotasını belirleyen araç olmuştur. Enflasyon çağımızın en önemli sorunlarından biridir. Bir malın fiyatının artması, aynı mal için daha fazla para harcamamızı gerektirir. Bu da ancak, ya daha az tasarruf yapmamızla ya da gelirimizin artmasıyla mümkün olabilir. Fiyatlarla beraber gelirler ve harcamalar da artarsa, enflasyon artar. Kısır döngü devam eder döner.
Enflasyonu teknik bir sürü terimle anlatabiliriz. Ama gerçek olan halkın enflasyon kelimesinin altında ne kadar güçlü durabildiğinin açıkça ifade edilmesidir. Üretimin zayıfladığı işsizliğin artığı dışa bağımlı ithalat yoğunluğunun fazla olduğu ülke ekonomilerinde enflasyonun düşük olma ihtimali yoktur.
Ülkemiz de istenmese de enflasyon mağduru bir ülke Cumhuriyet sonrası genç Türkiye her dönem de ekonomik dalgalanmalar yaşamış toplum olarak sıkıntısını çekmiştir. Gönül çok şeyi istese de enflasyonun yüzyıllar öncesinden hayatımıza giriş hikâyesini sizlere anlatmaya çalıştım. Maalesef ülke olarak enflasyon sıkıntısını çekiyoruz. Çözümün en kısa sürede gelmesi dileğiyle..