Dünya’da en sık görülen ama en az bilinen baş ağrılarından birisi gerilim tipi baş ağrısıdır. Ülkemizde yıllık prevalansı yaklaşık %30-35 civarındadır.
Gerilim tipi baş ağrısı migrenden daha sık gözlenir, fakat daha hafif baş ağrılarına neden olduklarından hekime başvuruda daha geri plandadır. Hastalarımızın çoğu bu hastalık hakkında yeterli bilgiye sahip değildir.
Genellikle 20 yaş civarında başlar ama her yaşta gözlenebilir. Erkeklerde kadınlara göre daha az gözlenir. Ağrının lokalizasyonu değişkendir başın her bölgesinde olabilir. Ağrı tipi değişkenlik gösterir bazen sızlama bazen de gerginlik şekllinde olabilir ve migrende olduğu gibi zonklayıcı ve şiddetli değildir. Ağrı atakları halinde veya kronikleşmiş olarak karşımıza çıkabilir.
Kaslarda gerginlik birçok hastada elle muayenede saptanır. Hastalar sıklıkla dikkat eksikliğinden de yakınırlar. Depresif ruh durumu, sıkıntı hissi, kaygı, gibi psikiyatrik semptomlar baş ağrısına eşlik edebilir. Bazı hastalarda fibromiyalji ve miyofasyal ağrı sendromu birlikteliği vardır. Hastaların beyin görüntülemeleri normaldir.
Hastalığın tedavisi çok önemlidir çünkü kronikleşen baş ağrısı yaşam kalitesi üzerine olumsuz etki eder. Tedavi yapılmayan bazı hastalarda ağrı kesicilerin aşırı kullanımını gözlenmektedir. Ağrı kesicilerin fazla kullanılması mide, karaciğer ve böbrek hasarını oluşturabilir. Tedavide; hastalarımıza koruyucu ilaç tedavisi ile birlikte gevşeme teknikleri, stresle mücadele yöntemleri, çeşitli egzersizler ve masaj gibi uygulamaların yapıldığı ilaç dışı tedaviler de önermekteyiz. Tedaviye dirençli hastalarımızda ise belirli sinir bölgelerine enjeksiyon tedavisini uygulamaktayız.
Baş ağrısı ciddi bir durumdur. Mutlaka, muayene ve gerekli durumlarda görüntüleme teknikleri ile tanı konulmalıdır.
Sağlıklı günlere…