Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, 2023 yılında bal üretim miktarının 114 bin 886 ton olduğunu, en fazla kovana sahip illerin Muğla, Ordu, Adana, Mersin, İzmir; en fazla bal üretimi yapan illerin Ordu, Adana, Muğla, Sivas ve İzmir olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Ender Yarsan, 20 Mayıs Dünya Arı Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 10 bini aşan çiçekli bitki türü ile Avrupa’nın en geniş florasına sahip olduğunu söyledi. Yarsan, “Bunların yaklaşık 3 bine yakını da ülkemiz için endemik niteliktedir. Dolayısıyla Türkiye, bal arısı gen çeşitliliği açısından da oldukça zengindir. Dünya bitki florasının yaklaşık yüzde 75’inin bulunduğu ülkemiz gerek iklim şartları, gerek bitki örtüsü ve coğrafik özellikler açısından arıcılık faaliyetleri için oldukça uygun bir ortamdır. Ülkemiz kovan sayısı ve bal üretimi açısından dünyada yakın zamana kadar hep ilk 3 ülke arasında olmuştur” diye konuştu.
2023 yılı verileriyle toplam 100 bin 399 işletmede, 9,2 milyon kovan bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Yarsan, “2023 yılı bal üretim miktarı ise, 114 bin 886 tondur. Türkiye’de coğrafi işaret almış 29 tescilli bal bulunmaktadır. 2023 yılı itibarıyla en fazla kovana sahip illerimiz Muğla, Ordu, Adana, Mersin ve İzmir olurken, en fazla bal yapan illerimiz Ordu, Adana, Muğla, Sivas ve İzmir olmuştur. Ülkemizde son yıllarda kovan sayısında bir artış olmasına rağmen, yetiştiricilerin teknik bilgilerdeki eksiklikleri, hastalıklarla mücadelede yetersizlik, ilaçların doğru ve etkin olarak kullanılmaması, kalitesiz ve yaşlanmış kraliçe arılarla kolonilerin devamının sağlanmaya çalışılması gibi uygulamadaki hata ve yetersizlikler sebebiyle, üretilen bal miktarı kovan miktarındaki artışla doğru orantılı olmamıştır.
Ülkemizde ise kovan başına bal verimi 15-16 kilogram düzeyinde kalmaktadır. Açıkçası bu durum üzerinde çalışılması gereken bir sorun olarak kabul edilmektedir. Tabii bunun yanında arıdan elde edilen başta bal gibi ürünlerin kalitesi, ilaç ve kimyasal madde kalıntıları yönüyle durumları, mevzuat konularındaki eksiklikler de ayrıca değerlendirilmesi gereken yaklaşımlardır” dedi.
Prof. Dr. Yarsan, arıcılığın veteriner hekimlik yönünden de oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, “Arıcılık veteriner hekimin doğrudan ilgi ve uğraş alanıdır. Fakültelerimizde ayrı bir ders olarak ‘arı hastalıkları’ zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Bununla birlikte yine öğrencilerimize yönelik bizler tarafından düzenlenmiş uygulamalı çalıştaylarda ‘VetArı’ olarak isimlendirdik, saha şartlarındaki yaklaşımlar gösterildi. Yine konunun önemi noktasında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi olarak ‘VetArı Laboratuvarı’ fakültemiz bünyesinde kuruldu. Aynı şekilde fakülte çiftliğimizde bir arılık oluşturularak öğrencilerimize daha iyi bir uygulama ortamı oluşturuldu. Bununla birlikte arı konusunda öğrencilerimizin teknolojik olarak da desteklenmesi düşüncesiyle dünyada bir ilk olacak şekilde ‘Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’ oluşturuldu. Sanal ortamda öğrencilerimizin arıyı tanımaları, arıcılık konusunda bilgi almaları ve uygulamaları görmeleri sağlandı. İnsan yaşamı için vazgeçilmez olan bu canlıların kıymetinin bilinmesi gerektiği düşünüyorum” dedi.