Haliç Kongre Merkezi’nde gazetecilerle bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kararını açıkladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Dört sene boyunca olduğu gibi, 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Haliç Kongre Merkezi’nde gazetecilerle bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan İmamoğlu, değişim çağrısına vurgu yaparak yeni yol haritasını açıkladı.
İSTANBUL’U TEKRAR KAZANMAK İÇİN BİR ARAYA GELMELİYİZ
İmamoğlu, “İstanbul Büyük Şehir Belediyesini korumalıyız. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrakına varmalıyız. Geçen sürede gördük ki, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ni gayri hukuki yollardan elde etmek için birçok yol denendi. Denemeye devam edecekler. Bunu şimdiye kadar halkımızın feraseti sonucu başaramadılar. Şimdi seçimlerde İstanbul’u tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz, aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp, odaklanmalıyız. Bu büyük başarı için, parti ayrımı yapmadan, beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Ben 2019 seçimlerindeki gibi partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin de bu şuurla hareket edeceğine, bu meselenin partiler üstü bir mesele olduğunun anlaşılacağına gönülden inanıyorum” dedi.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ SEÇİM KAYBEDEMEZ
İmamoğlu, “Şunu açık ve samimiyetimle ifade etmeliyim ki, bu uğurda partimin değişimi, dönüşümü siyaset hayatımın önemli bir misyonudur. Yürüdüğüm ve ulaşmak istediğim menzil de bu değişim ve dönüşümdür. Sevgili Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarım, artık Cumhuriyet Halk Partisi seçim kaybedemez. Kaybetmemeli. CHP ikinci parti olmakla övünemez. Övünmemeli. Durum idare edemez. Etmemeli. Cumhuriyet Halk Partisi önderliğindeki toplumsal ve siyasal muhalefetin yerel seçimleri kazanması bir zorunluluktur.
Cumhuriyet Halk Partililer bu yüksek kazanma arzusu, azmi ve bilinciyle hareket etmek mecburiyetindendir. Önümüzdeki seçimlerde sadece belediye başkanlıklarını değil, belediye meclislerini de kazanmalıyız. Bunun için bütün örgütümüz, belediye başkan adaylarıyla birlikte, bu değişim ve dönüşüm sürecini en güçlü şekilde tamamlayıp, uyum içinde çalışmak, çalışmak, çalışmak zorundadır.
Dünyada bağımsızlık savaşı örgütlemiş, ülke kurmuş çok az parti vardır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk aynı zamanda ilk genel başkanımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi küçük iktidarların partisi olamaz. Küçük iktidarlarla tatmin olamaz. Bu alışkanlık sona ermelidir. İstanbul’dan Tunceli’ye, Edirne’den Diyarbakır’a, Trabzon’dan Kahramanmaraş’a, Manisa’dan Sinop’a Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişi tertemiz kadroları, parti emekçileri, görevlere hazırdır. CHP tarihini çok iyi bilen bu kadrolar, yeniden bir tarih yazmak için önlerinin açılmasını beklemektedirler” diye konuştu.
DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM KOLAY DEĞİL AMA GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ
İmamoğlu, “Değişim, dönüşüm aynı zamanda köklü bir kadro hareketidir. Bu kadro hareketi genel başkandan yönetime, üye yapısından parti içi seçimlere kadar pek çok hususu kapsamaktadır. Şunu ifade etmeme izin verin. Yenilenme, değişim, dönüşüm tabi ki kolay değildir. Ama bunu gerçekleştirmek zorundayız. Bu dönüşümü başaramadığımız takdirde milletimizin seçim sonrası oluşan hayal kırıklığının kalıcı hale gelmesi en önemli risktir.
Bu risk önümüzdeki yerel seçimlerin kazanılmasında ne yazık ki çok büyük bir engeldir. Şunu açık seçik görmemiz gerekiyor. Demokrasimizin karşı karşıya bulunduğu asıl tehlike, milletimizin umutsuzluğu ve beklentisizliğinin kökleşmesidir, yapısallaşmasıdır. Halbuki bizim yaşanan hayal kırıklığını çok daha güçlü bir arzuya çevirmemiz hiç de zor değil. Bunu yapabiliriz. Ben, partimin bir evladı olarak, bu dönüşüme içerikli ve etkin bir şekilde katkı sunmaya var gücümle devam edeceğim” dedi.
İSTANBUL İTTİFAKINI KURMAYA GELİYORUM
İmamoğlu, “İstanbul Dünyanın merkezlerinden biridir. Üç İmparatorluğun başkentliğini yapmış, mukaddes bir şehirdir. Ecdadımız bize büyük bir kültürel ve doğal miras bırakmıştır. İstanbul’a hizmet dünyaya hizmettir. İstanbul’a ihanet edilemez. Bu sadece Türkiye’ye değil, insanlığa ihanet olur. Ben Büyükşehir Belediye başkanı olduğumda tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim. Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Dört sene boyunca olduğu gibi, 16 milyona eşit hizmet götürmek için yola çıkıyorum. Yoksulluğu söküp atan refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum.
Katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak için, dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ve gelişimine ev sahibi olmak için yola çıkıyorum. Bu anlayışla 2019’da olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren İstanbullularla, kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul gönüllüleriyle tekrar İstanbul ittifakını kurmaya geliyorum. İstanbulluları ve tüm yurttaşlarımı da bu yürüyüşe davet ediyorum. Sevgili Cumhuriyet Halk Partiler, Kıymetli İstanbullular, aziz vatandaşlarım: her şey çok güzel olacak” ifadelerini kullandı.
Değişim çağrısının taşıyıcısının kim olacağı, kurultayda kimi destekleyeceği sorulan İmamoğlu, “Ben 28 Mayıs’tan sonra yaptığım açıklamada neredeysem şimdi de oradayım. Bu işin göbeğindeyim. Bu sürece dönük mücadelemi en üst düzeyde vereceğimi konuşmamda da söyledim. Bugünden varsayımlar üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum. CHP’nin kurultay tarihi belli değildir, süreç olgunlaşacaktır. Kongreler sürüyor. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde elbette temennilerim vardı. Bu temennilerimi kendi isteğimle, kendi talebimle sayın genel başkana dört kez ilettim. Ben hala sayın genel başkanın değişim ve dönüşüm sürecinin liderliğini yaparak partimizin tüm kadrolarıyla yenilenmesiyle yeni bir siyasi parti mimarisiyle geleceğe coşkulu bir şekilde ulaşmasını sağlayıcı bir süreci hazırlaması gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihini bilen geçmişi tertemiz evlatları vardır. İsmi geçtiği için söylüyorum bunlardan biri Özgür Özel’dir. Başkaları da vardır. Bunlar zaman içerisinde konuşulur” ifadelerini kullandı.
“2019’DAN DAHA GÜÇLÜ SİYASİ PARTİLER İTTİFAKININ KURULABİLECEĞİNE İNANIYORUM”
İttifakın yeniden sağlanabilmesiyle ilgili soruya, “Gerçek ittifaklar toplum tabanında kurulur ben siyaseti toplumla yüz yüze yapıyorum. Her gün vatandaşlarımızla bir aradayım. Bu büyük toplumsal ittifakı hangi partiye oy vermiş olursa olsun yaşıyorum, görüyorum. Bunu destekleyici çok fazla bilgiye ve araştırmaya sahibim. En şuurlu şekliyle bilinci yüksek bir iş birliğiyle biz bu ittifakı 2019’dan daha güçlü bir şekilde kurabilmemiz mümkün. Elbette ki bunun en önemli unsurlarından biri de siyasi partilerin bu ittifak sürecine vereceği katkılardır, desteklerdir. En ana misyonu kendi partime yüklemekle birlikte doğru bir süreç tarifi olduğunda 2024 yerel seçimlerinde 2019’dan daha güçlü bir siyasi partiler ittifakının kurulabileceğine inanıyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu’na ‘Aday değilsen, İstanbul’a aday hazırlayacağım, İstanbul’u bu tartışmalara harcatmam’ şeklinde mesaj gönderdiğine dair iddiaların ve açıklama öncesi Kılıçdaroğlu’yla görüşüp görüşmediği sorulan İmamoğlu, “Genel Başkanımızdan böyle bir tekil kiple hiçbir zaman mesajlaşmamız olmadı. Çok saygı ve sevgi çerçevesinde mesajlaşmalarımız oldu. Bu bağlamda böyle bir mesajlaşmamız yoktur. 120 gündür Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a adaylığı konusundaki tartışmalar, açıklamalar vesilesiyle yapılan yalan yanlış yorumların doğru olmadığını ifade edeyim. Şunu yapanları saygıyla karşılıyorum. Ekrem İmamoğlu şöyle bir yol yürümelidir, siyasi tahmin ve içerik üretenleri saygıyla karşılıyorum ama sanki bir konuşma olmuş gibi bunu yayan insanların bu bakış açısını gerçekten hayretle izliyorum. Beni benden dinleyin.
Sayın Genel Başkanıma bir değişim ve dönüşüm sürecinin şart olduğunu ifade ederken kendimle ilgili hiçbir şart koşmadan süreci ifade ettim ve anlattım. Bu süreci koordine edebilirim, en önde koşabilirim dediğimi ve sohbetimin içinde yine sakın ha genel başkanlık vesaire gibi bir şartım zaten olmaz, olamaz. Partinin kurulları, heyetleri, kongreleri vardır. Bunu ifade ettiğimi defalarca söyledim. Tartışma Ekrem İmamoğlu İstanbul’da kalmalı, İstanbul’a ne olacak gibi zeminlere oturtulmuş olsa da beni benden dinleyiniz ki benim makam üzerinden ne bir tayinim ne de bir tarifim asla olmamıştır. Benim misyonum siyasi anlamda ülkenin geleceği misyonudur. Koltuk üzerinden bir tartışmanın parçası olmadım olmam” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayı kazanırsa planı sorulan İmamoğlu, varsayımlarla bugünden konuşmanın doğru olmadığını, kurultayın ne zaman olacağını dahi bilmediklerini, Genel başkanla farklı vesilelerle görüştüklerini dile getirdi.
“2024 İTTİFAKINI GÜÇLÜ MİMARİSİYLE BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUM”
İttifak, değişim ve dönüşümün olmadığı zaman Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul’da kazanma şansının ne olduğu sorulan İmamoğlu, “Türkiye’de yeni bir siyaset dönemi başlamıştır. Açıkçası her ne kadar 2017’de referandum yapılmış bir rejim sistem hayata geçtiğini biliyorsak da, 2023 seçimleri de aslında bir referandumun daha kaybedildiği bir seçimdir. Dolayısıyla ülkede var olan bu sistemin gereği önde partilerin konuşulacağı ne genel seçim ne de yerel seçim süreçlerini yaşayamayacağımızı gösteriyor. İttifakın biçimi, şeklini bilemem ama mutlak ama şehirlerde ama genel kavramlarla ittifaklara bugünün iktidarı dahil diğer partiler de mecburdur. Bu bağlamda, ben başka siyasi partilere sorumluluk yüklemeyi hadsizlik kabul ederim.
Ben, 2019’da başta o dönem ittifak yaptığımız İYİ Parti olmak üzere toplumsal ittifak adına bütünleştirici İstanbul İttifakı kavramını ortaya attıktan sonra o günden bugüne 4 buçuk yıllık faaliyetlerimizde ittifak yaptığımız siyasi parti veya siyasi gruplar veya toplumun farklı kesimleriyle gerçekten ittifak şuuruna, ittifak ahlakına, erdemine yakışan, toplumu da bütün kabul ederek hareket eden ittifak şuurunun en örnek noktalarından biri olduğumuzu ifade etmek isterim. Yeniden 2024 ittifakını güçlü mimarisiyle başaracağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Aday belirleme konusunda nasıl bir rasyonel yol izleneceğine dair soruya da İmamoğlu, “İstanbul’un parti içi karar alma mekanizmaları süreciyle ilgili yorum yapmam doğru olmaz ama şunu ifade edeyim. İstanbul’un 39 ilçesinin çok sağlıklı röntgeni, ihtiyacı, toplumsal çeşitliliği, demografik içeriği, hangi ihtiyaçlarının nasıl çözümlerle insanları mutlu edeceği noktasında bizim yönetimimizin planlama guruplarımızın elinde tuttuğu veriler ve çalışmaların başka bir kurumda olduğunu, olabileceğini düşünmüyorum. Biz göreve başladığımız ilk andan itibaren hatta onun öncesindeki hazırlık evresinden bu yana İstanbul’un hem bugününe, hem yarınına hatta 2050 yılına hazırlanan bir kadroyuz.
Biz şu anda X Partinin iktidar olduğu bir ilçeyi ondan daha iyi biliyoruz. O ilçedeki belediye başkanından ya da heyetinden daha iyi bildiğimizi iddia ediyoruz. Hem de İstanbul bütüncül bakışıyla biliyoruz. Bu bakış açısıyla, bu sistematik, rasyonel, bilimsel, teknik bakış açısıyla, biz İstanbul’da öngördüğümüz şekliyle partimizin değişim dönüşüm süreci ve evrelerinin güçlenmesiyle çok sağlıklı kararlar alarak rekor sayıda bir ilçeyi milletin ittifakına, İstanbul’un ittifakına kazandıracağımızı görebiliyorum” diye konuştu.
Aday olup kaybettiğinde, siyasi tehlike altına girip girmeyeceği sorulan İmamoğlu, “ Risk almadan başarı olmaz, 2019’daki siyasal riski, bugünle kıyaslanmayacak ölçüde büyük riski göze aldığımı hepiniz görürsünüz ama ben riske ya da geleceğe dönük tasarımlara bakarken kişisel olarak nerede olacağımı değil düşüncelerimin nereye evrileceğini ve ne şekilde fikirlerimin hayata geçeceğine dair motivasyonla hareket ederim. Bu bağlamda ben başarılı olduğumuzda, çok özel bir İstanbul’u, çok güzel bir İstanbul’u, var edebileceğimizi, bu karakterle var olan bir İstanbul’un da aynı şekilde çok farklı, çağdaş, 21’inci yüzyılın bütün unsurlarıyla temsili en güçlü Türkiye’yi var edebileceğimizi görüyorum.
Ben kişisel olarak nerede olmalıyım sorusu asla yok. Bütün bunlar zaman içerisinde konuşulacak işler. Risk alıyorum, çok cesur bir kararın var olması gerektiğini de biliyorum. 2024’te, rakibimin kim olduğunu da biliyorum. Bu yolculuğa çıkarken de kararlılığımın altını çiziyorum. İttifak süreçlerine dair hassasiyetlerimi 4 buçuk yıllık yönetimimde nasıl özenli davrandığımı az önce ifade ettim. Benim potansiyel olarak baktığınızda en yüksek oya sahip gruplardan birisi olan bugünkü iktidar partisinin oy grubu benim en fazla oy hedefi koyacağım kitle” dedi.
İmamoğlu bütün siyasi partilerle de irtibat halinde olduklarına dikkat çekti. İmamoğlu, değişim ve dönüşümü destekleyen sonuçlar aldıklarını da söyledi.
“ADAYIM DEMEK SİYASİ OLARAK DOĞRU DEĞİL”
Adaylığını neden açıkça dile getirmediği sorulan İmamoğlu, “Yola çıktığımı ifade ediyorum ama “adayımö demek zaten siyasi olarak doğru değil. Aday olmanın usulleri ve süreçleri vardır. Uzlaşma benim doğal kültürümde olan bir şey. Ama yanlışla uzlaşmam, doğruyla uzlaşırım. Bu bakımdan doğruları ortaya koyarak, ortaklaşa akılla her türlü uzlaşmayı elbette ki parti içinde de dışında da, toplum bütününde de her zaman destekler ve yanında olurum. Zaten ben her zaman istişareye açık, uzlaşmaya açık, ortaklaşmaya açık bir kültüre sahibim” dedi.