Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Şubattaki deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için de ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen ‘2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu. Yılmaz, bütçe hazırlıklarının tamamlandığını belirterek, “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bugün itibarıyla sunulmaya hazır hale gelmiştir. Bugün hükümetlerimizin 22’nci, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimizin ise 6’ncı bütçesi olan 2024 yılı bütçesi hakkında değerlendirmelerde bulunacak, ardından bütçemizi sembolik olarak bağlayacağız” dedi.
‘HAYAT PAHALILIĞI SORUNUNUN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ’
Yılmaz, orta ve uzun vadeli hedeflere uyumlu şekilde hazırlanan Bütçe Kanunu Teklifinin Meclis görüşmelerine ekim ayı içinde başlanacağını işaret ederek, “2024 bütçesi, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme yolunda gazi Meclis’imizin takdirine sunduğumuz ilk bütçemizdir. 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz her şeyden önce ‘dirençli şehirler’, ‘dirençli ekonomi’ ve ‘dirençli toplum’ öncelikleri gözetilerek hazırlanmıştır. Türkiye’nin ortak aklı ile şekillendirilen politikalarımızın mali temelini oluşturan bütçemiz, her alanda inşa, ihya ve Türkiye’nin büyümesini önceleyen kalemleri içermektedir.
Bu dönemde temel önceliğimiz depremle yıkılan şehirlerimizi daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldırmak, geleceğe dönük afet risklerini azaltmaktır. Bir diğer temel önceliğimiz, mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefine katkıda bulunmaktır. Gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarımızla, tüm dünya ile birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı sorununun da üstesinden geleceğiz. Bu bütçeyle insanımızın refahını artırmak başta olmak üzere milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirecek, güven ve istikrar iklimini tahkim edeceğiz” diye konuştu.
‘ÜLKEMİZ, KESİNTİSİZ BÜYÜME SÜRECİNİ 13 YILA ÇIKARDI’
Küresel salgın, jeopolitik gerilimler ve savaşların gölgesinde dünya ekonomisinin, tam olarak arzu edilen toparlanmayı sağlayamadığını vurgulayan Yılmaz, “Artan risk ve belirsizlikler pek çok ülkede büyüme oranlarını sınırlandırmaktadır. Mevcut kırılganlıklar ve yeni risklerle beraber, 2022 yılında yüzde 3,5 büyüme kaydeden küresel ekonominin 2023 yılında yüzde 3, 2024 yılında da yüzde 2,9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir. Bu süreçte, tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı zorluklar, devam eden tedarik zinciri sorunları ve Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan artışların yol açtığı şoklara karşın ülkemiz, 2022 yılında yüzde 5,5 oranıyla kuvvetli bir büyüme hızına ulaşmış ve kesintisiz büyüme sürecini 13 yıla çıkarmıştır.
Halihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdamdaki rekorlara kadar pek çok göstergemiz Türkiye Yüzyılına emin adımlarla girdiğimizin ispatıdır. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için de ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini ve enflasyondaki düşüşün de teminiyle diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘HALKIMIZIN ALIM GÜCÜNÜ ARTIRACAĞIZ’
Yılmaz, 2024 yılına dair işsizlik oranlarında ise hafif bir yükseliş beklendiğini kaydederek, şöyle dedi:
“2023 yılı genelinde ekonomideki canlılığın sürmesiyle yıl sonu itibarıyla istihdamdaki yıllık artışın yaklaşık 900 bin kişi olması, işsizlik oranının yüzde 10,1’e gerilemesi, 2024 yılında ise parasal sıkılaştırma koşullarının etkisiyle işsizlik oranının hafif bir yükselişle yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Küresel ölçekte enflasyon sorunu pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede devam ederken, enflasyonla mücadeleye yönelik şeffaf ve güvenilir politika adımlarını yerinde ve zamanında hayata geçirmekte, bu duruşumuzu düşük tek haneli enflasyon seviyelerine kalıcı şekilde ulaşıncaya kadar sürdürmekte kararlıyız.
Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları telafi edecek gerekli politikaları da uygulamaktan vazgeçmiyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, memurumuzu, işçimizi ve emeklimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyona ezdirmeyeceğiz. Daha önce de başardığımız gibi, güven ve istikrar ortamında, akılcı adımlarla enflasyonu yeniden tek haneye indirecek ve halkımızın alım gücünü artıracağız.”
‘EN BÜYÜK PAYI EĞİTİME AYIRIYORUZ’
Bütçeye değinen Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde 226 kamu idaresinin bütçesinin bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437 milyar lira olacağı tahmin edilmektedir. Bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının ise yüzde 6,4 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. 2024 yılı bütçemizde ise depremlerinin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayırıyoruz.
Bu tutarın GSYH’ye oranının ise yüzde 2,5 olduğunu belirtmek istiyorum. 2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük ve 7,6 milyar lira olarak devraldığımız milli eğitim bütçesini 2024 yılında 1 trilyon 90,2 milyar liraya yükselttik. Yükseköğretim kurumları bütçelerini 2024 yılında 345,8 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,6 oranı ile en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz.”
‘SAĞLIK İÇİN 779,6 MİLYAR LİRA KAYNAK AYIRIYORUZ’
Yılmaz, eğitimle birlikte hükümetlerinin döneminde en fazla önem verdikleri konuların başında sağlık hizmetlerinin geldiğini belirterek, “Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 779,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650 milyar liraya ulaşmaktadır. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız” değerlendirmesinde bulundu