Hayatının yarısı okulda geçen bir insan arzuladığı bir hayatı göremediğinde büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Eğitim de sürekli model değiştirilmesi uzaktan eğitim gibi birçok sıkıntılar çocukları çok fazla etkilemiştir. Eşit ve kalite bir örgün eğitim hayatı tüm herkesin temel dileğidir.
Son dönemde okullarda artan şiddet olayları çok üzücüdür. Öfke sıralara kadar indi. Bir öğretmenin bir veli tarafından darp edilmesi öğretmen yaralanması öğrenciye şiddet neresinden bakarsanız bakın eğitim yuvası okullar için üzücü görüntülerdir. Lisenin bitişi ve üniversite hayali artık sorgulanır oldu.
Üniversite sınavları gençlerin en korktuğu kazanabilecek miyim? Dediği tüm eğitim hayatını birkaç saate sıkıştırıldığı bir eğitim modeli haline dönüşmüştür. Eskiden üniversiteyi kazanmak zor eğitim kaliteli okulu bitirdiğinizde ideal fikirlerinizin peşinden gittiğiniz bir hayatı hayal ediyorduk .Şimdi üniversite sayısı arttı mezun çok iş bulmakta gençler sıkıntı çekiyor.
Eğitim fakültelerinde milyonlarca mezun var. Ama okullarda ücretli öğretmenler ders veriyor. Özel okullarda uzun saatler ağır modeller az maaşlar dershanelerde yeni mezunlar asgari ücret ile çalışıyorlar. Emek ömür sömürülüyor. Çünkü deneyimli bir öğretmen yüksek maaş ile çalışıyor. Tecrübesi olmadığı için öğretmen adayları atanamadığı için dershane ücretli öğretmenliği bir çözüm olarak görüyor.
Market elemanı olarak çalışan birçok genç iş bulamayan üniversite mezunları. Yakın çevrenizde sorgulayın sadece amaçları para kazanmak çünkü yaşamak için çalışmak gerekiyor.
Mühendisler yönettiği projelerden usta ve ustabaşılardan düşük maaş alıyor. Artık niye okuduk dediğimiz yılları yaşıyoruz. Çünkü mühendisin imzasına ihtiyaç duyuyorsunuz. Motive olmayan bir mühendis ne kadar verimli çalışır.
Türkiye’de yapılan son araştırmalarda aşağıda üniversite sayıları paylaşılmıştır
“Türkiye’de Ocak 2024 itibarıyla 208 yükseköğretim kurumu (devlet/vakıf üniversitesi ve vakıf meslek yüksekokulu) ile dünyada üniversite sayısı bakımından 25. sırada yer alıyor. RWU verilerine göre Türkiye’den ilk bine giren üniversite sayısı toplam üniversite sayının %3,8’ine tekabül ediyor. Bu oran ile Türkiye, Suudi Arabistan, Güney Kore ve Mısır gibi ülkelerin gerisinde. Nüfus dikkate alındığında da üniversite kalitesi açısından Türkiye’nin birçok benzer ülkeden geride kaldığı görülüyor. Üstelik bu durum üniversite sıralaması yapan diğer kuruluşların verilerine bakıldığında da fazla değişmiyor. Türkiye’nin özellikle nitelikli devlet üniversiteleri 2015’ten bu yana sıralamalarda irtifa kaybediyor. ’’
Hayatım boyunca kaç sınava girdiğimi bilmiyorum okumayı seviyorum kendimi geliştirmek hoşuma gidiyor. Birçok katkı eğitim ve kurs programına katıldım. Çoğu zaman çevremde bu kadar çok okuyorsun da ne oldu dediklerine çok üzüldüğüm oldu. Artık kulaklarımı tıkadım canım ne istiyorsa onu yapıyorum Benim endişem gençlere umutları hayalleri olan ailelere sırf çocukları okusun diye ek iş yapan anne ve babalara elimden bir şey gelmiyor. Tek yapabildiğim iç sesimin satırlara dökmek bugün ve yarın yapılacak olan tüm üniversite sınavlarına giren herkese başarılar dilerim.
Hayalleriniz gerçek olsun.