Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Köse, “Ebeveynler meslek seçiminde yapıcı bir diyalog kurabilir” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Köse, “Araştırmalar, gençlerin ebeveynleriyle gelecek planları üzerine yaptıkları konuşmalardan çok etkilendiklerini ve meslek seçimlerinde ebeveyn etkisinin önemli bir rolü olduğunu gösteriyor. O nedenle bu konularda çocuklarla kurulan diyalogda ebeveynlerin kendi fikirlerini empoze etmek yerine çocuklarının iş dünyasını keşfetmelerini teşvik edecek bir yaklaşım göstermeleri önemlidir” dedi.
Lise ve üniversiteye geçiş sınavları yaklaştıkça ebeveynlerin ve çocukların, gelecek planları ve meslek seçimiyle ilgili daha fazla konuşmaya başladıklarını ifade eden Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Köse, bazı soruların yanıtlarını birlikte araştırmanın çocukta merakı ateşleyebileceğini belirterek, ‘Yap ama hobi olarak yap, puanına yazık etme’ gibi ifadelerden ve böyle bir tavırdan kaçınmaları konusunda aileleri uyardı.
“ÇOCUĞUNUZU DAHA YAKINDAN TANIYIN”
Ebeveynlerin sürekli değişim halinde olan meslekler ve iş dünyasına çocuklarını hazırlamanın yollarına değinen Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Ebeveynler, çocuklarının yeteneklerini, becerilerini, ilgilerini, değerlerini, kişilik özelliklerini daha yakından tanıdıkça onlara daha fazla destek verebilirler. Şu sorulara yanıt bularak çocuğunuzu daha yakından tanıyabilirsiniz; ‘Çocuğunuzun hangi konular veya kavramlardan konuşurken heyecanlandığını ve daha fazlasını öğrenmek istediğini fark ediyorsunuz?’, ‘Okulda hangi derslerden hoşlanıyor ve başarı gösteriyor?’, ‘Hangi ders dışı etkinliklerden keyif alıyor?’, ‘Gelecekte nasıl bir yaşam tarzına sahip olmak istediği ile ilgili neler söylüyor?’, ‘En sevdiği filmler, kitaplar, dergiler, sosyal medya kanalları neler?’, ‘Rol modelleri kim?’” ifadelerini kullandı.
“İSTEKLERİ DEĞİŞEBİLİR”
Çocukların seçimlerini yaparken kendilerini tanımalarının da çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Ancak yetenekler, beceriler, ilgiler, değerler, kişilik özellikleri zamanla değişebilir. Kariyer planlama süreçleri, öğrencilerin şu anki özelliklerini temel alırken gelecekteki potansiyel değişikliklere de açık olacak şekilde esnek ve sürekli güncellenen bir yapıda olmalıdır” diye konuştu.
“FİKİRLERİNİZİ EMPOZE ETMEYİN”
Dr. Öğr. Üyesi Köse, şöyle devam etti:
“Araştırmalar, gençlerin ebeveynleriyle gelecek planları üzerine yaptıkları konuşmalardan çok etkilendiklerini ve meslek seçimlerinde ebeveyn etkisinin önemli bir rolü olduğunu gösteriyor. O nedenle bu konularda çocuklarla kurulan diyalogda ebeveynler kendi fikirlerini empoze etmek yerine çocuklarının iş dünyasını keşfetmelerini teşvik edecek bir yaklaşım göstermeleri önemlidir. Bazı soruların yanıtlarını birlikte araştırmak çocukta merakı ateşleyebilir. Örneğin şu sorular sorulabilir; ‘Bu mesleği yapan kişileri tanımlayan tipik kişilik özellikleri var mı?’, ‘Hangi çalışma ortamlarında bu meslek yapılıyor?’, ‘Gelecekte bu meslek nasıl değişebilir?’, ‘Bu mesleği yapmak için olmazsa olmaz yetenek ve beceriler neler?’, ‘Bu mesleğin açtığı farklı kariyer yolları neler?’, ‘Bu mesleği yapan kimleri tanıyorsun?’”
“BAŞARI ÖYKÜLERİ İLHAM VEREBİLİR”
Çocukların, ilgilendikleri mesleklerde başarılı olmuş kişiler hakkında bilgi sahibi olmalarını teşvik etmenin onlara ilham verebileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Ebeveynler, staj, gölgeleme veya gönüllülük gibi fırsatlar arayarak çocuklarının ilgi alanlarındaki meslekleri yakından tanımalarına yardımcı olabilirler. Okul psikolojik danışmanlarından bu konuda destek alabilirler” dedi.
“ÇOCUĞUN MESLEK SEÇİMİ KISITLANMAMALI”
Bu süreçte ebeveynlerin kaçınması gereken tutumların da var olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Örneğin, kimi zaman ebeveynler sanat ve teorik alanlar gibi bazı meslekleri ‘gerçek iş’ olarak görmedikleri için, bunların yalnızca hobi olarak kalması gerektiği yönünde caydırıcı yorumlar yapabiliyor. ‘Yapma demiyorum, yine yap ama hobi olarak yap’ sözleri bunun en klişeleşmiş hali.
Ebeveynlerin meslek seçiminde toplumsal cinsiyet stereotiplerine dayalı yönlendirmelerine yapmamalıdır. ‘Sınavda yüksek puan almışsın, puanına yazık etme, neden tıp yazmıyorsun’ gibi ifadelerle puan yönlendirmesi yapmamalı. Aile işini veya mesleğini devam ettirme zorunluluğu çocuğa hissettirilerek çocuğun meslek seçimi kısıtlanmamalı. Ekstra maddi kazancın sağladığı avantajlarla işi sevmenin getirdiği genel mutluluğa katkı dengede tutulmalı” ifadelerini kullandı.
“MESLEKLER VE İŞ DÜNYASI SÜREKLİ BİR DEĞİŞİM HALİNDE”
Ebeveynlerin iş garantili mesleklere çocuklarını yönlendirmeleri çok anlaşılabilir bir durum olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Ancak, teknoloji, yapay zekâ ve otomasyonun gelişmesiyle meslekler hızla değişiyor. İş garantili olduğu düşünülen klasik meslekler dahi büyük bir değişim geçiriyor. Sadece teknoloji değil, politik, ekonomik, coğrafi değişiklikler de mesleklerin doğasını değiştiriyor. Kısacası meslekler ve iş dünyası sürekli bir değişim halinde. Bu nedenle, bugün iş garantili gibi görünen bir meslek, gelecekte aynı güvenceyi sunmayabilir. Ebeveynler çocuklarını iş garantili gördükleri bir mesleğe yönlendirirken bu faktörü de düşünmeliler” diye konuştu.
“GENÇLER ZORLUKLAR KARŞISINDA ÇABUK PES ETMEMELİ”
‘Bu belirsizliklerle nasıl başa çıkarız?’ sorusunu yanıt veren Dr. Öğr. Üyesi Köse, “Bu sorunun cevabını vermek o kadar kolay değil ancak bu konuda fikir üreten teorisyenler bazı özellik ve becerilerin bu belirsiz, öngörülemez ve karmaşık dünyada gençlerin kariyer yolculuklarında onlara önemli kaynak olabileceğini belirtiyor.
Örneğin, Stanford Üniversitesi’nden Profesör John Krumboltz’a göre kariyer başarısını getiren olmazsa olmaz beş beceri var; meraklı olma, zorluklar karşısında çabuk pes etmeme, beklenmedik durumlar olduğunda esneklik gösterebilme, pozitif bakış açısına sahip olma ve risk almadır. Eğitim sisteminin ve ebeveynlerin çocukların bu özelliklerini geliştirmeleri için desteklemeleri önemli. Araştırmalar, bu özelliklere sahip olan bireylerin, kariyerleri ile ilgili belirsizlik ve zorluklarla çok daha kolay baş edebildiklerini gösteriyor” dedi.