Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden (YYÜ) Prof. Dr. Orhan Deniz, duvar çalışmalarıyla kaçak geçişlerin sayıca azaldığını, göçmen kaçakçılarının kaçakları artık duvarın inşa edilmediği alanlara doğru kaydırdığını söyledi.
Kaçak geçişlerin önüne geçilmesi için 2017 yılında Ağrı’nın Doğubayazıt ile Hakkari’nin Yüksekova ilçesi hattına kadar uzanan modüler duvar ve akıllı kule yapım çalışması başlatıldı. Kaçak göçmenlerin geçiş noktalarından olan Van-İran sınır hattındaki 295 kilometrelik bölümde 2021 yılında başlatılan çalışmalarda, Çaldıran ve Özalp ilçeleri sınırlarındaki 96 kilometrelik duvar devriye yolunun inşası tamamlandı.
Geri kalan bölümde de yüksekliği çelik tellerle birlikte 5 metreyi, genişliği ise 2,87 metreyi bulan beton bariyerler dikiliyor. Aynı güzergahta, kaçak geçişlerin engellenmesi için hendekler de kazıldı. Jandarma, hudut birlikleri ve Özel Harekat polisleri de sınırda gerekli güvenlik önlemlerini alıyor. Bu tedbirlerle, son 3 yılda 155 bin 774 kaçak göçmenin geçişleri engellendi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Nüfus ve Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Orhan Deniz, kaçak geçişlerin önlenmesi için sınır hattında yürütülen çalışmaların önemli olduğunu söyledi. Duvarın tamamen göçmen kaçakçılığındaki etkisinin ne olacağını, tüm sınır hattındaki çalışmaların tamamlanmasından sonra göreceklerini belirten Prof. Dr. Deniz, “Ancak şu an göçmenlerin duvarın dışındaki bölgelere doğru kaydığını görüyoruz. Sınırda çalışmalar sürüyor. Göçmen kaçakçılarının göçmenleri yönlendirdiği yer sınırda duvarın inşa edilmediği açıkların bulunduğu alanlara doğru kayıyor” dedi.
BAZI BÖLGELERDE ZORLU GEÇECEK
Çalışmaların bazı bölgelerde zorlu olacağına değinen Prof. Dr. Deniz, “Başkale ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin İran sınırına denk gelen kısımlarına doğru ilerledikçe bu bölgedeki duvarın inşası zorlaşacak ve zaman alacak. Muhtemeldir ki bazı bölgelere duvar inşa etmek mümkün olmayacak. Topoğrafyanın çıkardığı engeller, eğim değerleri nedeniyle ve yüksekliğin çıkardığı sorunlar nedeniyle duvar inşa edilemeyebilir. Bu bölgede ileride göçmen kaçakçılarının göçmenleri bu dağlık ve sarp araziye yönlendirmesi de ihtimal dahilinde ancak burada şöyle bir durum karşımıza çıkabilir. Duvar inşa edilmeyen alanlarda büyük ölçüde personel takviyesiyle koruma altına alınacağını umut ediyoruz” diye konuştu.
GÜNLÜK 100’ÜN ALTINA DÜŞTÜ
Tek başına duvarın etkili olmadığını, üzerindeki tel örgüler, hendek ve en önemlisinin duvarın hemen yanındaki ve paralel olarak inşa edilen devriye yollarının etkili olduğunun altını çizen Prof. Dr. Deniz, şöyle konuştu:
“Çünkü sınır bölgesinin teknolojik cihazlarla gözetilmesi, göçmen kaçakçılarının İran tarafından sınıra yaklaşması durumunda bu devriye yollarında hızlı bir şekilde askeri birliklerin sevk edilmesi ve sınırın koruma altına alınmasına etki yapıyor. Yoksa tek başına duvar aşılmaması gibi bir şey söz konusu değil. Hem duvarı aşmak, üzerindeki teli, hendeği geçmek göçmen kaçakçıları için zaman aldığı için, bu da hareketlerini sınırda yavaşlatması anlamına geliyor.
Bu noktada güvenlik kuvvetlerinin işine yarayan devriye yollarında hızlı bir şekilde geçiş bölgesine intikal edilmesi durumunda, göçmenler ya sınırdan yakalanmamak için geri gidiyor veya yakalanmak durumunda kalıyor. Dolayısıyla bugün duvar ve beraber alınan diğer önlemler önemli bir etki yaratıyor. Ancak tamamen duvarın ve diğer önlemlerin etkisinin ne olacağı konusunda kesin bir kanaate varmak için duvarın tamamının kapatılması gerekiyor ki bu durumda biz duvar gerçekten işe yarıyor mu yaramıyor mu o zaman göreceğiz.
Çünkü şu an göçmenlerin önemli bir kısmı duvar inşa edilmeyen bölgelere kaymış durumda. Şu anda yaz döneminde kara kuvvetlerinin, jandarmanın polis Özel Harekat ve korucularının almış olduğu önlemlerle, sınırdaki yoğun personel takviyesiyle birlikte sınırdan geçişler çok kolay değil. Sayılar oldukça azaldı. Günlük 100 kişinin altına düştü. Bu rakamlarda 1 günde binlerce kişinin geçtiği süreçten 100’ün altına düşmüş olması çok anlamlı ve önemli. Bu anlamda güvenlik kuvvetlerinin önemli başarısının altını çizmek gerekiyor.”