Dünyanın en etkileyici kısa hikayesi nedir? diye sorduğumuzda, “Satılık: Bebek Ayakkabıları. Hiç Giyilmedi.” hikayesi karşımıza çıkıyor.
İnsanı hüzünlendiren, az kelimeyle çok anlam ifade eden bu meşhur hikayeyi kim yazdı diye bir soru daha aklımıza üşüşüyor. İnsan gerçekten merak ediyor. Yaratıcı ve etkileyici olmuş. Çok beğendik. O halde yazanı tebrik edelim, çok güzel yazmış. Ama kim?
İnternetten araştırdığımızda çoğu insan, öyküyü kaleme alan kişinin ünlü yazar Ernest Hemingway olduğunu düşünüyor. Öykülerinde basit yazma tekniği ve sade üslubuyla tanınan yazarın yazması ilk bakışta inandırıcı gelebiliyor. Bu durum gayet doğal. Diğer yandan bazı araştırmacılar, ünlü yazarın yazdığına dair yeterli kanıt olmadığını düşünüyor. Onlara göre, şehir efsanesine dönen bir anekdot yüzünden pek çok insanın gerçek olduğunu sandığını belirtiyor.
Şehir efsanesine dönüşen olay ne?
Ernest Hemingway, bir gün öğle yemeğinde yazar arkadaşlarıyla sohbet ederken, masada duran peçeteye en kısa öyküyü yazabileceğini iddia eder. Arkadaşlarını ikna edemeyen Ernest, eğer yanılırsa her birine 10 dolar ödeyeceğini, ama yanılmazsa her birinden 10 dolar alacağını söyler.
Arkadaşları bu iddiayı kabul eder. Ünlü yazar peçeteyi alır, üzerine 6 kelimeden oluşan hikayeyi hızlıca yazdıktan sonra arkadaşlarına gösterir. “Satılık: Bebek Ayakkabıları. Hiç Giyilmedi.” Hikayeyi gören arkadaşları tek bir kelime etmeden parayı ona verir. 1920’li yıllarda yaşandığı söylenen ve günümüze aktarılan anekdot bu. Dediğimiz gibi, insan gerçekten etkileniyor.
Bu iddianın kaynağı nereden geliyor?
Bir edebiyat menajeri olan Peter Miller, 1991 yılında yayınladığı kitapta, ünlü yazarın arkadaşlarıyla girdiği iddiadan bahsederken, söz konusu iddianın 1974’te bir gazete sendikacısı tarafından kendisine aktarıldığını dile getiriyor. Yayınladığı kitabın ismi de enteresan: “Yayıncın Olsun! Yapımcın Olsun! Bir Edebiyat Ajanından Yazılarınızı Satma Taktikleri”.
1989 yılında gösterime giren tek kişilik bir oyun olan “Baba: Ernest Hemingway’in Efsanevi Hayatından Uyarlanan Bir Oyun” adlı eserin yaratıcısı John De Groot, benzer düşüncelerini öne süren bir diğer isim. Ernest’in arkadaşlarıyla girdiği meşhur iddiayı oyunun içerisinde sergiliyor.
2008 yılında vefat eden Britanya İmparatorluk Nişan sahibi ünlü mucit, yapımcı, bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke, Kanadalı yazar John Robert Colombo’ya yazdığı mektupta, Ernest Hemingway’in yazdığına inandığı dramatik kısa hikayeden çok etkilendiğini belirtiyor.
Eğer yazar Ernest Hemingway değilse kim yazmış olabilir?
Tarihe geçmiş insanlara atfedilen ünlü sözleri en eski kaynaklara kadar araştıran özdeyiş araştırmacısı Garson O’Toole, “O Laf Hemingway’in Değil” kitabında, 6 kelimelik hikayenin ilk kez 1906 yılında bir gazetenin seri ilanında reklam formatında yayınlandığını ifade ediyor. Ernest Hemingway o yıllarda daha çocuk, henüz 7 yaşında.
Garson O’Toole bununla yetinmiyor, 1910 yılında seri ilandaki metnin biraz daha uzatılmış şekilde gazetede yayınlandığını belirtiyor. Aynı zamanda 1917 yılında William R. Kane’nin yayınladığı makalede, kısa öykü yazmanın etkisinden bahsederken, seri ilanda geçen 6 kelimelik metinden öykü için çarpıcı bir başlık çıkabilir diye okurlarına tavsiye verdiğini dile getiriyor.
Yine aynı kitapta, 1921 yılında köşe yazarı Roy K. Moulton, Jerry isimli arkadaşının, Brooklyn Home Talk gazetesinde yayınlanan 6 kelimelik seri ilan metninden iyi bir film çıkabileceğinden bahsettiğini açıklıyor.
İlerleyen yıllarda yayınlanan çeşitli makale ve karikatürlerde de, O’Toole’nın aktardığı ifadelerin benzerlerine rastlıyoruz. Yazarının kim olduğunu bir yana bırakacak olursak, 6 kelimelik hikaye, hepimizin kalbine bir hüzün dalgası gibi çarpıyor. Roy K. Moulton’un arkadaşı Jerry’nin dediği gibi bu hikayeden iyi bir film bile çıkabilir. Sizce de öyle değil mi?