TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Gazze için ateşkes oylamasına ‘ret’ oyu veren ülkelere ilişkin, “Dünya, İsrail yardakçısı 10 ülkeden de büyüktür ve dünya bunun hesabını bir gün sormasını bilecektir” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis Şeref Salonu’nda düzenlenen ‘Gazze’de Kadın ve Çocuk Olmak’ paneline katıldı. Kurtulmuş, Filistin’de 2 ayı aşan zamandır yaşananların katliam boyutunu aştığını söyledi. Filistin davasının yanında olduklarını belli etmek için bu tip etkinlikleri yaptıklarını belirten Kurtulmuş, meselenin bir din ya da ırk meselesi olmanın çok ötesine geçtiğini kaydetti.
İsrail’in saldırılarını lanetlediğini belirten Kurtulmuş, başkenti Doğu Kudüs olan, tamamıyla toprak bütünlüğüne sahip egemen bir Filistin devleti kurulana kadar meselenin takipçisi olacaklarını da aktardı. Kurtulmuş, insanlık tarihinde birçok katliam yaşandığını söyleyerek, “Sizi temin ederim ki yaşanan bu son katliam, maalesef insanlık tarihinin en acı, en haksız, en acımasız soykırımıdır. Bunu bu şekilde tanımlamak zorundayız. Evet, şu anda insanlar sokaklara çıkarak İsrail’i telin ediyor.
Dünyanın birçok ülkesinde hükümetler de yavaş yavaş uyanmaya başlıyor. Ama maalesef BM Güvenlik Konseyi’nde sadece ABD vetosuyla acil ateşkes ilan edilmesi önleniyor. Çok açık söylüyorum; ateşkes ilanını önleyen ülkelerin tamamı bundan sonra akan kanda en az Netanyahu ve ekibi kadar sorumludur. BM Genel Kurulu bir araya geliyor; 150 ülke bir tarafta, 10 ülke bir tarafta. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyorduk. Dünya, İsrail yardakçısı, 10 ülkeden de büyüktür ve dünya bunun hesabını bir gün sormasını bilecektir” diye konuştu.
‘ÖLEN HER SİVİL, İNSANLIĞIN UYANIŞINA VESİLE OLAN BİR ÇIĞLIKTIR’
İnsanlık dışı saldırı görüntülerinin, gelmekte olan insani ve barışa dayalı yeni dünya sisteminin habercisi olduğunu belirten Kurtulmuş, “Gazze’de ölen her sivil, aslında insanlığın uyanışına vesile olan bir çığlıktır. Netanyahu ve çetesi, ‘Bütün bebekleri öldürüp Filistin davasını bitiririz’ sanıyorsa, boşuna hayal kuruyorlar. Onlara, Firavun’u hatırlatmayı bir vazife telakki ederim.
Kendi hükümranlığına son vermesinler diye, doğan bütün çocukları öldüren Firavun, kendi sarayında bilmeden Musa’yı yetiştirmiş ve o Musa da Firavun’u yerle bir etmiştir. Öldürülmüş her Filistinli çocuğun cesedini gördüğümde, gelmekte olan bir Musa’nın haberini duyar gibi oluyorum. Ve Allah’a hamdediyorum ki Filistin şehadet ruhu üzerinden dünyaya insanlık dersi veriyor ve inşallah İsrail’in bu zulümlerini sonra erdirecek adımların da başlangıcını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NİN YOLUNU AÇMIŞTIR’
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde insan hakkı olarak tespit edilen ve bütün dünya tarafından imzalanan konuların hepsinin bugün Gazze’de İsrail tarafından hak ile yeksan edildiğini söyleyen Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
“Uluslararası sistemin, ne İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden bahsedecek hali kalmıştır, ne de dünyada barışı tesis edeceğini zannettiği BM Güvenli Konseyi’nden bahsetmek mümkündür. Sayın Antonio Guterres’i bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Guterres, mektup yazarak BM Güvenli Konseyi’ni toplantıya çağırdığında dedik ki; ‘Bu insanlığın son çağrısıdır.’ Ama ne yazık ki Guterres, Refah Sınır Kapısı’ndan sokulmadığı zaman, dünya artık BM’yi tanımadığını bir şekilde kabul etmiş ve maalesef son Güvenlik Konseyi kararıyla da acil olan ateşkes sağlanamamıştır.
Bu zulümleri yapanlar, soykırım boyutuna varmış katliama imza atanlar, bu katliama destek olanlar, seyirci kalanlar ve görmezden gelerek birtakım mazeretler uydurmaya çalışanların hepsi tarihin önünde sorumludur. Ve özellikle, bu katliamı yapan başta Netanyahu ve ekibi olmak üzere mutlaka ama mutlaka yakın bir gelecekte Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanacak ve gerekli en ağır cezayı alacaklardır. Netanyahu ve ekibi, insanlık için bütün yolları kapatarak bizatihi kendileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yolunu açmıştır.”