TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Dünya genelinde turizmde kayıp yüzde 70. Gelir anlamında kayıplar belki daha da fazla. Ülkemiz de doğal olarak bundan ciddi şekilde etkileniyor” dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı, turizmci ve eski Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, “Bu işin tekrardan başlaması ve böyle bir salgın döneminde de turizmin yapılabiliyor olmasının ispatlanması son derece önemli. Bu geleceğe yönelik bir yatırımdır ve öyle görmek lazım” dedi.
Dünya genelinde etkili olan koronavirüs salgını nedeniyle ülkelerin yurt dışı uçuşlarını kapatması sonrası duran turizm sektörü, 1 Haziran itibarıyla başlayan yeni normalleşme süreci ve otellerin güvenli turizm sertifikaları almasıyla yeniden hareketlendi. 2020 turizm sezonuna yerli turistlerle ‘merhaba’ diyen turizmcilerin yüzü en önemli kaynak pazarlardan Rusya ve Almanya’nın uçuşları başlatmasıyla gülmeye başladı.
‘DÜNYA GENELİNDE TURİZMDE KAYIP YÜZDE 70’LERDE’
Yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı, turizmci ve eski TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Yılın büyük bir bölümünü kaybettik biz aslında ama bu sadece bize mahsus bir şey değil, tüm dünyada turizm endüstrisi ciddi kayıplar yaşıyor. Dünyada genel anlamda baktığımızda yüzde 70’lere varan kayıplar söz konusu endüstrinin tamamında, sayısal anlamda da gelir anlamında da. Gelir anlamında kayıplar belki daha da fazla.
Ülkemiz de doğal olarak bundan ciddi şekilde etkileniyor. Ama şöyle bir şey var, sevindirici olanı bu işin şu, şimdi bizim için önemli olan kaynak pazarların kademe kademe devreye girmesi aslında yılın kalan dönemi için bizim uzun vade de umutlanmamızı sağlayacak bir başlangıç gibi görmek lazım bunu” dedi.
‘GÜNLÜK 30 BİN KİŞİ BİZİM İÇİN İYİ RAKAMDIR’
Bu sene oluşacak sayıların önemli olmadığını aktaran Osman Ayık, “Bu işin tekrardan başlaması ve böyle bir salgın döneminde de turizmin yapılabiliyor olmasının ispatlanması son derece önemli. Bu geleceğe yönelik bir yatırımdır ve öyle görmek lazım. Onun için de bu seneki sayıları çok da konuşmamak lazım. Ama biz geçen sene günlük bazda 100 binler civarında bir ortalamamız vardı ağustos ayında. Bunun sanıyorum yüzde 70 gibi kayıp olursa yüzde 30’unu ancak gerçekleştiririz.
30 binler bizim için iyi bir rakamdır. Burada kapasite kontrolünü de işletmeler doğru yapabilirlerse bu sayılarla bile biz varlığımızı sürdürebiliriz. Geleceğe iyi bir yatırım yapmış oluruz. Çünkü biz bugüne kadar doğru fiyat hizmet kalitesiyle, ilişkisiyle dünya pazarında çok önemli bir yer edindik. Dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından bir tanesiyiz. Türkiye vazgeçilmez bir destinasyondur bunu her şartta ve koşulda ispat ettik bugüne kadar” diye konuştu.
‘GÜVENLİ TURİZM SERTİFİKASINI BİZDEN BAŞKA UYGULAYAN ÜLKE YOK’
Salgın ortamında da güvenli turizm sertifikasını dünyada hemen hemen Türkiye dışında başka uygulayan hiçbir destinasyon olmadığını vurgulayan Osman Ayık, şöyle konuştu:
“Bu da bizim en büyük avantajlarımızdan bir tanesidir. İşletmelerimiz bu konudaki hassasiyetlerini korudukları takdirde biz bu sene iyi bir sınav vereceğiz. Ben öyle bekliyorum. Bunu da yapabilecek bilgimiz, becerimiz ve yeteneğimiz de vardır zaten. Dolayısıyla bu senenin sonunda biz açık olan işletmelerimizi en azından zarar etmeden sezonu tamamlayıp, var olan yetişmiş personelimizi ve deneyimli kadrolarımızın en azından bir bölümünü koruyabilmemiz bizim geleceğe yapılmış olan en önemli yatırımımız diye görmek lazım. Bu seneyi tamamen böyle değerlendirmek lazım.
Bugüne kadar yapılan destekler oldukça önemlidir. Son KDV indirimi de aslında önemlidir. Sektör adına yapılmış KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi ama bunun sıkıntılarının da çok çabuk geçeceğini de düşünmemek lazım. Önümüzdeki yılları da planlayıp sektörel bazda bazı şeyleri değerlendirmeye alıp özellikle turizm sektörü ülkemiz için son derece önemlidir. Gelecek yılın da bu kapsam içine alınarak KDV’nin yüzde 1’inin gelecek yıl da devam ettirilmesiyle birlikte sektörün Türkiye ekonomisine yapacağı katkıları devam edecektir. Biz bu sene de sorunsuz geçirdiğimiz takdirde başarılı bir sınav verirsek 2021 yılında kayıplarımızın büyük bir bölümünü telafi ederiz diye düşünüyorum.”