Biyoteknoloji Vadisi, BİOSB ve BİYOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, “Biyoteknoloji Vadisi ekosistemiyle sektörün tüm paydaşlarını bir araya getireceğiz ve inovatif ürünler üreteceğiz. Bunlarla birlikte insanlığa hizmet edecek yepyeni tek bir molekül bile ortaya çıkarsak amacımıza hizmet etmiş olacağız” dedi.
Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB) yılın değerlendirmesinin yapıldığı ve güncel konuların görüşüldüğü müteşebbis heyet toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya; Biyoteknoloji Vadisi, BİOSB ve Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği (BİYOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, BİOSB Müteşebbis Heyeti Başkanı İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Ahmet Süheyl Üçer, üyelerden İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, iş insanları Ahmet Fethi Polat, Orhan Çömlek, Fikret Dinç, Bülent Çökmez, Hakan Altınay ve İsmail Öncel katıldı.
“SEKTÖRÜN TÜM PAYDAŞLARINI BİR ARAYA GETİREREK, İNOVATİF ÜRÜNLER ÜRETECEĞİZ”
Toplantıda konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş, dünya ticaretinin özel sektör üzerine, serbest ihracat ve ithalat temelleri üzerine kurulduğunu belirterek Türkiye’nin kalkınmasını destekleyen tüm kurumların Biyoteknoloji Vadisi oluşumunu desteklediğini belirtti.
Dr. Varlıbaş, “Biyoteknoloji Vadisi ekosistemiyle sektörün tüm paydaşlarını bir araya getireceğiz ve inovatif ürünler üreteceğiz. Bunlarla birlikte insanlığa hizmet edecek yepyeni tek bir molekül bile ortaya çıkarsak amacımıza hizmet etmiş olacağız. BİOSB bu yönde Türkiye’nin potansiyelinin ortaya konacağı, Ar-Ge’si ile dünyada söz sahibi olacak bilim ve teknoloji üssüdür” diye konuştu.
Toplantıda söz alan İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Ahmet Süheyl Üçer ise Biyoteknoloji Vadisi gibi önemli bir projeye destek vermekten ve müteşebbis heyetinde değerli sanayicilerle bir arada bulunmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti.
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da geleceğimizin endüstrilerinden biyoteknolojide faaliyet gösterecek kuruluşların Biyoteknoloji Vadisi’nde tek çatı altında toplanmasının büyük bir sinerji oluşturacağını böylece Türkiye’nin önümüzdeki dönem biyoteknoloji endüstrisindeki yaşanacak gelişmelere tanık olabileceğini aktardı.