Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Maden ihracatımız 2021’in ilk 9 ayında 4,38 milyar dolara yükseldi” dedi
Bakan Dönmez, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Türkiye Madencilik Sektörü Gelişim Raporu’nun tanıtım toplantısına katıldı. TOBB Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıda, Bakan Dönmez ile birlikte TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan ve meclis üyeleri yer aldı. Bakan Dönmez, Covid-19 aşılarının devreye girmesiyle birlikte ekonomilerde hızlı küresel toparlanma sürecine girildiğini ve maden ürünlerine olan talebin hızlı artış gösterdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Dünyada ve Türkiye’de enerji ve maden fiyatları rekor seviyelere ulaştı. Enerji ve emtia arzı ve fiyatlaması bugün ciddi bir küresel problem olarak dünyanın önünde duruyor. Bu süreçten elbette bizler de etkilendik. Ancak dünyanın geneliyle karşılaştırıldığında Türkiye, diğer ülkelerden daha hızlı bir şekilde toparlandı. Maden ihracatımız 2021’in ilk 9 ayında 4,38 milyar dolara yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 48’lik bir artış gösterdi. Geçtiğimiz eylül ayında 584,3 milyon dolarlık maden ihracatı yaptık. Geçen yılın aynı dönemine göre burada yakaladığımız artış oranı da yüzde 39,1 oldu.”
‘2020 YILINDA YAPILAN ÜRETİM 713 MİLYONU BULDU’
Bakan Dönmez, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya’nın en çok ihracat yapılan 3 ülke arasında yer aldığını belirtip, “Bunlar bizim uzun vadede ihracat yaptığımız ülkeler. Sevindirici olan taraf ise ihracatımızın en çok arttığı Endonezya, Özbekistan, Hong Kong, Arnavutluk ve Sırbistan’in yeni pazarlar olarak ihracatımıza eklenmesi oldu. Daha önce bu ülkeler en fazla ihracat yaptığımız ilk 20 ülke arasında yoktu. İnşallah önümüzdeki dönem yeni ülkelerin de eklenmesiyle madencilik ürünlerimizi dünyanın pek çok noktasına ihraç edeceğiz.
Raporda da belirtildiği üzere, madencilik gerek istihdama gerekse de Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) yaptığı katkıyla öne çıkan sektörlerin başında geliyor. 2009 yılında madencilik sektörümüzün GSYİH’ya katkısı 11 milyar TL iken, 2020 yılında bu sayı 6 kat artarak 59,2 milyar TL’ye yükseldi. Üretim hakeza en önemli başlıklarımız arasında. Son 10 yılda ülkemizde ortalama 723 milyon ton seviyesinde üretim yapıldı. Sadece 2020 yılında yapılan üretim ise 713 milyon tonu buldu” dedi.
‘KURŞUN-ÇİNKO İZABE TESİSİ KISA ZAMANDA FAALİYETE GEÇECEK’
Bakan Dönmez, çevre ve sürdürülebilirlik çalışmalarıyla ilgili bakanlık ve bağlı ilgili kuruluşlarca tamamlanmış 28, devam eden 41 ve planlanan 6 olmak üzere toplam 75 proje ve faaliyetler bulunduğunu belirtip, “Önümüzdeki süreçte Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sektörlerimizin dönüşümünü sürdürülebilirlik esasıyla düzenleyip yolumuza devam edeceğiz.
Ülkemiz bor, perlit, trona, pomza, bentonit, pirofillit, feldspat, zeolit, barit, manyezit, krom, linyit, jips, mermer ve çimento ham maddelerinde dünyada en büyük rezervlere sahiptir. Dünyada üretimi yapılan 90 maden türünün 80’ini elimizde bulunduruyoruz. Ülkemizde uç ürün sağlayan 1 adet bakır izabe,1 adet alüminyum izabe ,1 adet demir pelet tesisi vardır. Son yıllarda yapılan yatırımlarla Kurşun-Çinko İzabe Tesisi de çok kısa bir zaman sonra faaliyete geçecek” diye konuştu.
‘MADEN SAHALARI TÜRKİYE’NİN CAN DAMARIDIR’
Bakan Dönmez, bu sene içinde uç ürün odaklı 14 ihaleye çıktıklarını ve 11’inin ihale sürecini tamamladıklarını kaydedip, “İnşallah bundan sonra da madenlerimizi yerli teknoloji ve Ar-Ge ile işleyerek madenlerimizin ihracatımız içerisindeki katma değerini de artırmış olacağız. Yerli kaynaklarımızla yeni pazarlar elde ederek pazar çeşitliliğimizi artıracağız.
Çevre ile uyumlu hale getirilecek alt yapıları oluşturuyoruz. ‘Maden de bizim, doğa da bizim’ söylemiyle ilerlediğimiz madencilik sektörüne, belirli bazı zümreler tarafından olumsuz yorumlar ve eleştiriler oluyor. Artık madenciliğin sadece tüketici bir sektör konumunda olmadığının farkına varılmalı. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Maden sahaları istihdam edilecek işgücünün artırıldığı ve maden bölgelerindeki ekonomik ve endüstriyel değişimin giderek arttığı Türkiye’nin can damarıdır. Madencilik faaliyetleri sanayimizin can damarı olan hammadde tedariğini sağlamaktadır. Bu ürünleri üretmediğimiz taktirde dışa bağımlılığımız artacaktır” dedi.
‘HER TÜRLÜ ADIMI ATMAYA HAZIRIZ’
Rapora göre, madencilik sektöründe sosyal gelişim doğrultusunda sektörde çalışan kadın istihdamının 2019 yılında, 2010 yılına göre yüzde 106 artarak 5 bin 732 olarak gerçekleştiğini vurgulayan Dönmez, “Aynı yıllar arasında erkek istihdamı yüzde 2 azalarak 117 bin 212 olarak gerçekleşmiş. Türkiye Kömür İşletmelerinde (TKİ) madencilik faaliyetleri kapsamında eski maden sahalarına tam 29 yılda 10 milyon ağaç diktik. TKİ’ye bağlı Manisa Soma’daki Ege Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü’ne bağlı sahalarımızda diktiğimiz yaklaşık 7 bin 700 adet zeytin ağacından 6 bin 500 litre zeytinyağı ürettik. Her zaman ‘önce insan ve çevre, sonra madencilik’ diyerek çalışmalarımızı yapıyoruz. Bakanlığımız sektörle güçlü bir iletişim halinde. Bizden talep edilen ne varsa, bizden beklenen ne varsa iyi niyet çerçevesinde her türlü adımı atmaya hazırız” diye konuştu.
HİSARCIKLIOĞLU: RAPOR, SEKTÖRÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTACAK
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise dünyanın dijital dönüşüm içinde olduğunu belirterek, 9 bölümden oluşan raporda, madencilik sektörünün hukuki, ekonomik, sosyal ve çevresel gelişiminin ele alındığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Bu dönüşüm, sanayi başta olmak üzere tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. Madencilik sektörü de, bu dönüşümden en fazla etkilenecek, üretim zincirinde köklü değişikliklerin yaşanacağı sektörlerin başında geliyor.
Bugün lansmanını gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduğumuz ‘Türkiye Madencilik Sektörü Gelişim Raporu’, madencilik sektörümüzün geleceğine ışık tutacak. Raporda bir yandan madencilik sektörünün güncel durumunu ele alınırken, diğer yandan sektörün geleceğine yönelik projeksiyonlar ortaya konulmaktadır. Rapor; altın, bakır, kömür, mermer ve krom başta olmak üzere yeraltı kaynaklarımız hakkında kamuoyunun bilgilendirmeyi amaçlarken, sektöre yönelik politika ve stratejilerin oluşturulmasına katkı sağlayacak. Kısacası madencilik sektörünün geleceğine ışık tutacak, katkı sağlayacak içeriğe sahip” dedi.