Dr. Ulusoy, Diş tedavisinde gümüş dolgu olarak bilinen amalgamın, restoratif tedavide en ekonomik ve güvenli yöntem olduğunu söyledi.
Dr. Gözde Armutçu Ulusoy, amalgam maddesinin hangi durumlarda kullanıldığı, avantajları ve dezavantajları hakkında ise tüyolar verdi.
Gümüş dolgu olarak bilinen amalgam ile diş tedavisine dair önemli bilgiler aktaran Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gözde Armutçu Ulusoy, amalgamın cıva ile herhangi bir metal maddenin bir araya gelerek oluştuğu bir materyale olduğunun altını çizerek, neden sıklıkla tercih edildiğini şu sözlerle ifade etti;
”Adeziv Diş Hekimliğinin her geçen gün gelişme göstermesine rağmen, dental amalgamların ucuz olmaları, yüksek basma ve aşınma direnci göstermeleri, kolay manipüle edilebilmeleri ve ağız hijyeni kötü olan hastalarda bile rahatlıkla kullanılabilmeleri sebebiyle, halen posterior dişlerde sıklıkla kullanılan restorasyon materyalleri olduğunu belirten Ulusoy, “Amalgam; gümüş, kalay, bakır ve çinko gibi bileşenlerden oluşan tozun cıva ile karıştırılması sonucu ortaya çıkan ve uzun yıllardan beri diş hekimliğinde dolgu malzemesi olarak kullanılan bir alaşımdır.”
HANGİ DURUMLARDA KULLANILIYOR?
Birçok ülkenin standartlarında belirlenmiş olan amalgam formülünün yaklaşık olarak yüzde 65-69 Gümüş (Ag), yüzde 6 Bakır (Cu), yüzde 1-2 Çinko (Zn), yüzde 29 Kalay (Sn) değerlerini kapsadığını ifade eden Ulusoy, amalgamın kullanım alanlarını sıraladı:
“Orta ve büyük restorasyonlarda, estetiğin önemli olmadığı bölgelerde, aşırı okluzal kontak alanları varsa, iyi izolasyon sağlanamadığı durumlarda, restorasyon kök yüzeyine ulaştığında, parsiyel protezlere ayak olan dişlerde, geçici yada çürük kontrolü amacı ile yapılan restorasyonlar.”
Ulusoy, amalgam ile yapılan restorasyonların avantaj ve dezavantajlarını da şu şekilde anlattı:
“Tek oturumda ve kolay uygulanması, gerilim kuvvetlerine dayanıklı olması, aşınma direncinin mükemmel olması, klinik ömrünün uzun olması, kompozit restorasyonlara göre ucuz olması.”
Dezavantajları ise:
“Estetik olmaması, çok konservatif preparasyonlarda uygulanamaması, yalıtkan olmaması, preparasyonlarının zor olması, başlangıçta mikrosızıntının fazla olması.”
”EN GÜVENİLİR RESTORATİF MADDE”
Ulusoy, bilimsel çalışmalar göz önüne alındığında amalgamın iddia edildiği gibi herhangi ciddi hastalığa yol açmadığı ve günümüzde bu dolgu maddesinin, cıva hijyen kurallarına uymak koşuluyla güvenli bir şekilde kullanılabileceğini belirterek, “Klinik araştırmalar sonucunda; amalgam kadar ekonomik, uzun süre başarısı kanıtlanmış ve biyouyumlu bir restoratif madde bulunana kadar, hastalarımıza amalgamın güvenilir ve tehlikesiz bir restoratif madde olduğunu söyleyebilir ve kliniklerimizde güvenle kullanabiliriz.”