Dijital ebeveynlerin sahip olması gereken dijital özellikler; “Yeniliklere karşı ilgili olma. Yenilikleri öğrenme çabasında olma. Yenilikleri güncel olarak takip etme isteğinde olma”
Dijital Okuryazarlık
Ebeveyn olma; çocukların yetiştirilmesi ve sosyal hayata kazandırılması amaçlarına yönelik tutumlar, algılar, beklentiler, değerler ve faaliyetler bütünü olarak anlam kazanan bir inanç sistemini ifade eder. Gelişen teknoloji ebeveyn-çocuk ilişkisine yeni boyutlar kazandırdı.
Ebeveyn olmanın temel amacı, çocukların sağlığının ve güvenliğinin sağlanması aynı zamanda çocukları gelecekte topluma faydalı bir yetişkin hâline getirmektir. Dijital ortamların potansiyel risklerinden etkilenmeye en açık bireyler çocuklar ve gençlerdir. Dijital teknolojilerin bilinçli kullanımı faydalı olsa da çocukların ve gençlerin korunmasında ebeveynler dikkatli olmalıdır.
Dijital çağın gereksinimlerine göre hareket eden, temel düzeyde dijital araçlara hâkim, uçsuz bucaksız bir ortam olan dijital ortamlardaki olanakların farkında olan ve çocuğunu bu ortamlardaki risklere karşı koruyabilen, kişi haklarına gerçek hayatta saygı duyulması gerektiği gibi sanal ortamda da aynı şekilde davranılması gerektiğini çocuğuna aşılayan ve teknolojik gelişmelere kendini kapatmayan bireydir. Dijital ebeveynlere ait roller 4 şekilde sınıflandırılmıştır. Bunlar:
- Dijital Okuryazarlık
- Farkında Olma
- Kontrol Etik
- Yenilikçilik
Dijital ebeveyn olabilmeleri için dijital okuryazarlık özelliklerini sıralarsak;
- Temel seviyede teknoloji kullanım becerisine sahip olma,
- Teknoloji ile ilgili yaşadıkları sorunlara toleranslı olma,
- İnterneti teknik açı ile bilme becerisine sahip olma,
- Yenilikleri takip etme isteğine sahip olma,
- Bilgi ve iletişim teknolojilerinde gizlilik politikaları bilgisine sahip olma.
Dijital okuryazar olan bir birey, internette bulunan olumsuz içeriklerin farkına varabilmelidir. Dijital ebeveynlerin, dijital olanakların olumsuz yönlerinin farkında olması için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerektiği söylenebilir.
- Çevrimiçi ortamlardaki olumsuzlukları fark etme.
- Çevrimiçi ortamlardaki risklerin farkında olma.
- İnternet bağımlılığını fark etme.
- Tehlike sinyallerini fark etme.
- Çocuğun bilgisayarda ya da internette ne yaptığını ayırt etme.
Dijital ebeveyn, internetteki içeriklerin olumsuz yönlerinin farkında olduğu anda artık çocuğunu o olumsuz ortamdan korumak isteyecektir. Tam da bu noktada dijital ebeveynin belirlenmiş olan kontrol rolü devreye girmektedir.
Ailelerin çocuklarının internet kullanımı ile ilgili dikkat etmeleri gereken belirli hususlar vardır. Yasaklamak veya ceza vermek yerine internet, ebeveyn denetiminde kullandırılmalıdır.
Bilinçli dijital anne baba olmak için;
Kişisel bilgiler hiç kimseyle paylaşılmamalıdır. Çocuğunuzun fotoğrafını hiçbir internet sitesine veya haber grubuna göndermemelisiniz. Çocuğun kullanacağı internet ortamı ve internet servisleri hakkında bilgi edinilmelidir. İzin alınmadan internet üzerinde tanışılan bir kişi ile yüz yüze görüşme yapılmayacağı çocuğa anlatılmalıdır.
Bu kişilerden gelen sözlü ve eylemsel isteklerin anne ve babaya güvenerek anlatılması gerektiği şefkatle ifade edilmelidir. Çocuklar, bundan önceki hatalarından, görmüş olduğu kısıtlama ve yasakları öğrendiği için aynı cezayı almamak için gizleyebilir.
Müstehcen, kavgacı, tehditkâr veya sizi rahatsız eden hiçbir mesaja cevap verilmemelidir. Bu tür bir mesaj alındığında, bu mesaj İnternet Servis Sağlayıcısına iletilmeli ve yardımları istenmelidir. Çocuğa bilmediği kişilerden aldığı e-postaların içinde yer alan bağlantıları tıklamaması gerektiğini anlatılmalıdır. Bunlar yapılmadığı takdirde, çocuklar yönlendirileceği sitelerde daha zararlı dijital bir ortama girebilirler.
Çevrimiçi ortamda insanların belirttikleri gibi olmayacakları unutulmamalı ve bu konuda çocuğunuzu bilinçlendirmelisiniz. Dijital sanal ortamlar kabul görmek ve onaylanma ihtiyacının yuvasıdır. Burası bazı insanlar için gerçek kişiliklerini gizlemek için sığınak olarak görünmektedir.
Çevrimiçi ortamlarda okunulan veya karşılaşılan şeylerin doğru olamayabileceği unutulmamalıdır. Kulağa ve akla çok iyi gelebilen bilgi ve öneriler hatalı ve yanıltıcı olabilir. Çocuğunuzla beraber, bilgisayar ve internet kullanımı ile ilgili makul kuralların olduğu bir liste hazırlanmalıdır.
Bu liste bilgisayarın yakınında her zaman görülebilecek bir yere asılmalıdır. Çocuğunuzun bu kurallara uyup uymadığı kontrol edilmelidir. Mümkünse çocuğunuzun kullandığı bilgisayar çocuk odası yerine salon veya oturma odasına konulmalıdır.
Çocuğunuzun “çevrimiçi arkadaşları” da diğer arkadaşları gibi kontrol edilmelidir.
Dijital ebeveynlerin kontrol aşamasında aşağıdakileri yapması gerektiği söylenebilir:
Çocuklarını uçsuz bucaksız bir ortamda yalnız bırakmamalıdır.
Programları gibi yazılımları kullanmalıdır.
Kılavuz hazırlama (Çocuğun ne zaman ve ne kadar internet ya da bilgisayar kullanabileceğine yönelik). Eğlenceye katılma (Facebook vb. sosyal ortamlarda hesap açma ve çocuğu arkadaş olarak ekleme gibi.) Verilen sözü yerine getirme (Konulan kurallara uyma).Bilinçli anne baba olmak bu çağın aile kurumunun temeli olmuştur. Bir anne, yediği besinlerin kalori miktarlarına, enerjisine dikkat ettiği kadar ekran başında çocuğunun geçirdiği zamanı ne kadar doğru kullandığında özen göstermelidir.
Dijital çağda, sabah kahvaltısından önce eline aldığı her teknolojik cihaz, onun besin kaynağı kadar dikkat arz etmektedir.
Bu çağda, kendi çocukluğunuzda her şeyin farklı olması nedeniyle yeni tanıştığınız teknolojide herkes bir emekleme sürecinden geçiyor. Farklı bir dille hayata anne baba demeden önce konuşma dili de değişiyor. Büyük bir aile olarak geçirdiğimiz çocukluğumuzda, anne babamızın; babaanne, büyükanne ve dedemizin yerine mavi ışıklı ekranlarda canlı resimli müzikli her görsel resim ve video ile tanımadığı kişileri örnekliyor.
Çocukların gelişiminde yeni psikolojik rahatsızlıklar ile çağın yeni hastalık etiketleri oluştu. Dijital bir ebeveyn, olarak bizler, önce birey olarak neler yapmalıyız ve çocuğumuza nasıl doğru rehber olmalıyız? Dijital ebeveynlik neleri gerektirir?
Dijital ebeveynlerin sahip olması gereken dijital özellikler şu şekilde belirtilebilir:
- Yeniliklere karşı ilgili olma.
- Yenilikleri öğrenme çabasında olma.
- Yenilikleri güncel olarak takip etme isteğinde olma.
- Yeniliklerin olumlu olumsuz yönlerinin farkında olma.
Türkiye’de internet bağımlılığı incelendiğinde, gençler ile çocuklarda görülme sıklığının daha yoğun olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmaya konu olan tüketici kuşakları, milenyum kuşağı olarak adlandırılan Y kuşağı, Z kuşağı ve Alfa kuşağıdır. Y kuşağı, 1980–2000 arasında doğan ve teknolojiyle büyürken tanışan nesildir.
2000–2012 arasında doğan nesle işaret eden Z kuşağının bebeklik dönemlerinden itibaren internet ve etkileşimli teknolojilerin yaygın biçimde kullanıldığı bir ortam söz konusudur. En genç olan Alfa kuşağı ise 2013 ve sonrasında doğan ve deyim yerindeyse gözlerini mobil cihaz ve teknolojilerle açan jenerasyonu tanımlamaktadır.
Günümüzde ekranlarla tanışma yaşının gittikçe düştüğü herkesçe bilinen bir gerçektir. İnternetin olduğu bir dünyaya doğan Z kuşağı, hayatının büyük bölümünü internet ve mobil teknolojilerine maruz kalarak geçirmektedir. Bugünün bebek ve okul öncesi çocukları olan Alfa jenerasyonu ise tüm teknolojilere ilaveten mobil cihazlarla da bebekliklerinden itibaren tanışmaktadır.
Konuya ilişkin bir araştırma, ABD’de bir yaşından küçük bebeklerin %29’unun ekran başında günde ortalama 90 dakika geçirdiği bulgusuna ulaşmıştır (Rideout, 2011). Ayrıca çocukların sağlıklı gelişimi için en kritik dönem olan 2 ila 6 yaş arasındaki çocukların ortalama 4 saatlerini ekran başında geçirir hâle geldikleri de eldeki veriler arasındadır (Rideout, 2003).