Pandeminin etkisiyle 2020 yılının dolandırıcılık faaliyetlerinin en fazla kendini gösterdiği yıl olarak tarihe geçtiğini söyleyen Dr. Erhan Yazgan, dijital dolandırıcılık konusuna dikkat çekti
Dr. Yazgan, “Sosyal medya aracılığıyla sahte devlet yardımı ilanları verildi ve linki tıklayan insanların bilgisayarlarına ve akıllı cihazlarına casus yazılımlar bulaştırılarak hesap bilgileri ele geçirilmeye çalışıldı. Kart aidatlarının iade edileceği söylenerek sahte çağrı merkezleri üzerinden telefonla ulaştıkları insanların kart bilgileri ele geçirilmeye çalışıldı.
Artan online alışveriş alışkanlıkları fırsata çevrilmek istenerek charge back fraud denilen, kartla yapılan harcamaların geri iadesi için usulsüz girişimler arttı” dedi.
“İNSANLARIN KORKULARINI KULLANMAK İSTEYENLER İŞ BAŞINDA”
Yazgan, “Bu süreçte birçok insan yaşam tarzlarını, işlerini, gelir ve gider planlamalarını değiştirmek zorunda kaldı. Devlet ve kurumların, insanların bu zorlu süreci atlatmaları için birçok sosyal çalışmaya imza attığını gördük. Toplumların içinde bulunduğu bu zorlu ekonomik ve sosyal süreç yetmezmiş gibi, insanlar kolay yoldan para kazanmak isteyen, insanların çaresizliklerini ve korkularını fırsat olarak gören kötü niyetli kişilerle, dolandırıcılarla da mücadele etmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
DOLANDIRICILARIN KULLANDIĞI BU YÖNTEMLERE DİKKAT
Türkiye’de bu süreçte meydana gelen olayların devlet yöneticilerinin ve finansal kuruluşların ne tür önlemler alması gerektiğini sergiler nitelikte olduğunu aktaran Yazgan, dolandırıcıların kullandığı yöntemleri şöyle sıraladı:
“Sosyal medya aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı logoları ve ilgili bakanlık logoları kullanılarak sahte devlet yardımı ilanları verildi ve linki tıklayan insanların bilgisayarlarına ve akıllı cihazlarına casus yazılımlar bulaştırılarak hesap bilgileri ele geçirilmeye çalışıldı.
“Kart aidatlarının iade edileceği söylenerek sahte çağrı merkezleri üzerinden telefonla ulaştıkları insanların kart bilgileri ele geçirilmeye çalışıldı.
“Artan online alışveriş alışkanlıkları fırsata çevrilmek istenerek chargeback fraud denilen, kartla yapılan harcamaların geri iadesi için usulsüz girişimler arttı.”
DSÖ LOGOLUSU KULLANILARAK BİLGİLER ELE GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILDI
Bu tür dolandırıcılık girişimlerinin sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede benzer şekillerde yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini vurgulayan Yazgan, “Bunlar, Dünya Sağlık Örgütü logoları kullanılarak sahte maillerle insanlara anket doldurtulup banka bilgilerinin ele geçirilmeye çalışılması, ücretsiz dijital platform üyelikleri vaadiyle dolaşıma sokulan sahte linkler aracılığıyla banka hesaplarının ele geçirilmeye çalışılması, virüse karşı sahte ilaç ve aşı satılmaya çalışılması gibi birçok yöntem kullanılıyor” dedi.
YAPILMASI GEREKENLER
Alınacak önlemleri aktaran Yazgan, “Dolandırıcılık faaliyetlerinin teknolojiden faydalanmasını önlemek için, devlet yöneticilerinin ve finansal kuruluşların vatandaşları sık sık uyarması, finans kuruluşlarının bütün senaryolara uygun güvenlik önlemlerini alması, girişimlerin tespit edildiği an gerekli tüm yasal cezai işlemlerin başlatılması hayati önem taşımaktadır.
Bu süreçte dolandırıcılık girişimlerinin en aza indirilmesi, onlara karşı gerçekleştirilecek etkin mücadelenin, insanların güvende olmalarını sağlayacak, kurumlara ve finans sistemlerine büyük sorumluluklar düştüğünü biliyoruz. Kurumlar tarafından alınan tedbirlerin dışında vatandaşlarımızı da dikkatli olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.