TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmekteyiz” dedi.
Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülen adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlamasını öngörüyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankanın olağan genel kurul toplantısında konuştu. Kavcıoğlu, salgın kaynaklı olarak bazı dönemlerde belirsizliklerin arttığını ancak buna rağmen küresel iktisadi faaliyetin 2021 genelinde güçlü bir seyir izlediğine vurgu yaparak, “Ülkemiz de bu gelişmelerden benzer şekilde etkilenmiştir. İktisadi faaliyet 2021 yılının ilk yarısında salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen iç ve dış talep kaynaklı olarak güçlü seyretmiş, yılın ikinci yarısında ise dış talebin artan etkisiyle gücünü korumuştur. Yıl genelinde aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması, hizmetler ve turizm sektörünün canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimde sürmesine olanak kılmıştır” dedi.
‘JEOPOLİTİK SORUNLARIN SINIRLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’
Bu görünüm altında 2021 yılında büyüme oranının yüzde 11 olarak gerçekleştiğini ve uzun dönem eğiliminin üzerinde kalmaya devam ettiğini belirten Kavcıoğlu, “Büyümenin kompozisyonda ise sürdürülebilir bileşenlerin payı artmıştır. Son dönemde kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin bölgesel farklılıklar olmakla birlikte dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyretmeye devam ettiğine işaret etmektedir. Yaşanan jeopolitik sorunların ihracatımız üzerindeki doğrudan yansımalarının da sınırlı olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin jeopolitik konumu ile ihracatçıların ürün ve pazar çeşitlendirmedeki kabiliyetlerinin son dönemdeki sıcak çatışma ortamı nedeniyle yaşanan ihracat kayıplarını telafi edeceğini ve ihracat performansımızın üzerinde destekleyici rol oynayacağını ön görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
‘YILIN İLK ÇEYREĞİNDE SALGIN ÖNCESİ DÜZEYLERE ULAŞILDI’
2021 yılında iktisadi faaliyette gözledikleri güçlü seyrin iş gücü piyasasına da olumlu yansıdığını işaret eden Kavcıoğlu, “Yılın ilk çeyreğinde, tarım dışı istihdam, hizmet sektöründen gelen sınırlı katkıya rağmen sanayi sektörünün desteği ile salgın öncesi düzeylere ulaşmıştır. Yılın ikinci çeyreğinde, iş gücüne katılım oranı dönemlik olarak sınırlı bir oranda artarken istihdamdaki artış işsizlik oranlarının düşüşünde etkili olmuştur. Yılın üçüncü ve son çeyreğinde de iş gücü piyasasındaki iyileşme iktisadi faaliyet görünümüyle uyumlu olarak devam etmiştir” diye konuştu.
2021 yılında küresel enflasyonun salgının seyrine bağlı olarak gelişen arz kısıtları, emtia fiyatlarındaki artış, arz-talep uyumsuzlukları ile hızla yükseldiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Enerji ve enerji dışı emtia fiyatlarındaki artışlar küresel enflasyon dinamikleri üzerinde ana belirleyicilerden biri olmaktadır. Petrol fiyatlarında, yeni varyantın yarattığı talep belirsizliğinin azalmasının yanı sıra jeopolitik gerilimler ve süregelen arz sıkıntıları gibi faktörlerden dolayı yükseliş eğilimi gözlenmektedir.
Enerji fiyatlarına benzer şekilde, gıda fiyatlarının enflasyon dinamikleri üzerindeki belirleyici etkisi de tüm dünyada önemini korumaktadır. Girdi maliyetlerindeki yükselişler, iklim koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok sıkıntıları gıda fiyatlarının küresel düzeyde yüksek seyretmesine neden oluyor. Uluslararası gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki bu gelişmelerin yansımalarını Türkiye’de de gözlemliyoruz” dedi.
‘ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ EĞİLİMİ SÜRÜYOR’
Üretici fiyatlarının Türkiye’de olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de yüksek seyretmesinin enflasyon dinamikleri açısından önem arz ettiğini söyleyen Kavcıoğlu, “Uluslararası emtia fiyatları, tedarik zincirlerinde devam eden sorunlar ve enerji fiyatlarına bağlı olarak üretici fiyatlarındaki yükseliş eğilimi sürmektedir. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son zamanlarda birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide uzun vadeli eğilimlerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Son dönemde yaşanan sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyetlerindeki artışlar da önemli bir rol oynamaktadır” diye konuştu.
‘DEZENFLASYONİST SÜRECİNİ ÖNGÖRMEKTEYİZ’
Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmekteyiz. Bu çerçevede 2022 yılı Ocak-Mart döneminde politika faizinde bir değişiklik yapmadık. Alınmış olan kararların birikimli etkilerini yakından takip ediyoruz.
Bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla tüm politika araçlarımızda kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecine devam etmekteyiz. ‘Liralaşma Stratejisi’nin politika gözden geçirme sürecinin asli unsurlarından biri olduğunu belirtmek isterim. ‘Liralaşma Stratejisi’ yeni finansal ürünler, teminat çeşitlendirilmesi ve likidite yönetimi uygulamaları vasıtasıyla, Türk lirasının sistemdeki kullanımını merkeze alan bütüncül bir yaklaşımla oluşturulmaktadır” ifadelerini kullandı.