Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Kırmızı çizgimiz nedir; terör ve şiddettir. Kırmızı çizgimiz terörist ve terör örgütüdür. Bir an önce terör örgütünün partisi kapatılmalı ve teröristler meclisten çıkarılmalıdır” dedi.
BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici, vatandaşların oy tercihine saygılı olduklarını ifade ederek, “Vatandaşımız istediği partiye, adaya oy verebilir. İstediği şekilde fikrini ve düşüncesini dile getirebilir. Herkes elbette ki, siyasi parti kurabilir, siyaset yapabilir. Kırmızı çizgimiz nedir; terör ve şiddettir. Kırmızı çizgimiz terörist ve terör örgütüdür” dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PARTİSİ KAPATILMALI
Destici, “Teröre ve şiddete başvurmadan, bir terör örgütü kurmadan elbette herkes siyasi parti kurar. Arkasını terör örgütüne yaslamadan siyasetini yapabilir ama terör örgütüyle iç içe ya da terör örgütünün uzantısı olarak siyasi parti kuramaz, siyaset yapamaz; buna da müsaade edilmemelidir. Bunu yapan siyasi partilere hak tanınmamalıdır. Türkiye bugüne kadar çok toleranslı davrandı. Ama artık yeter. Biz vatandaşa şunu söyleyemeyiz; ‘sen neden o partiye oy veriyorsun’ diyemeyiz. Eğer terör örgütünün partisi ise, kapatılsın. Vatandaşta, oy veren de bir parti bulamasın. Bu kadar basit. Burada suçlu olan vatandaş değildir. Suçlu olan terör örgütünün partisidir. Bir an önce sonuçlanmalı, bir an önce terör örgütünün partisi kapatılmalı ve teröristler meclisten çıkarılmalıdır” diye konuştu.
‘BUNDAN SONRA DA ‘EVET’ DİYECEĞİZ’
Destici, Libya’ya asker gönderilmesi için verilen izin süresinin 18 ay daha uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
“Biz Türkiye’nin yurt dışında askeri inisiyatif kullanmasıyla ilgili TBMM’de yapılan oylamaları rutin bir işlemden ya da rutin bir prosedürün yerine getirilmesinden ibaret görmüyoruz. TBMM’nin gündemine gelen bu konular siyasi partilerin duruşlarını ve vizyonlarını, gelecekte ne yapacaklarını da ortaya koyması açısından çok önemlidir. Türkiye bölgesinin en güçlü ülkelerinden birisidir. Türkiye bulunduğumuz bölgede kendi doğrularını ortaya koymaz ve bu doğruların gereğini yapmazsa, başkalarının yazdığı senaryoların figüranı olur. Türkiye’nin itirazı bugün bunadır. Bugün Türkiye kendi tezleriyle Libya’dadır. Kendi tezleriyle Suriye’dedir, Irak’tadır, Karabağ’dadır, Doğu Akdeniz’dedir, Ege’dedir.
Bundan sonra da CHP istemese de, hayır dese de bu böyle olacaktır. CHP’nin bu tezkerelere ‘hayır’ vermesinin öncelikle CHP tabanı tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini de bir kere daha buradan ifade ediyorum. Büyük Birlik Partisi olarak mecliste oylanan bu tür tezkerelere bugüne kadar ‘evet’ dedik. Bundan sonra da evet diyeceğiz. Çünkü dış politika milli bir politikadır, burada herkes duruşunu ortaya koyar. Tezkerenin ülkemiz ve Libya için hayırlı olmasını diliyor, orada görev yapan ve yapacak olan bütün personelimize başarılar diliyorum.”
‘MİLLETİMİZİN ADALET GÜVENİNE DARBE VURMUŞTUR’
Destici, Pınar Gültekin davasında çıkan karara ilişkin, “Davaya konu olan cinayet ülkemizin son yıllarda gördüğü en vahşi, en korkunç, en insanlık dışı hadiselerden birisiydi. Karar pek çok yönden milletimizin adalete güvenine, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarla mücadeleye de önemli bir darbe vurmuştur. Üzülerek ifade ediyorum ki, her yeni vakada ceza hukukumuz ve idam cezası ile ilgili haklılığımız bir kez daha onaylanıyor. Keşke biz haksız çıksak ve insanlarımız, toplumumuz bu acıları yaşamasa” dedi.