Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nin her yıl farklı temada düzenlediği sanat gecesi, bu yıl Barış ve Özgürlük konseptiyle gerçekleştirildi.
Bir taraftan dünyada özgürlük ve barışı simgeleyen karakterlere bürünerek canlı heykel performansı sergileyen öğrenciler bir taraftan da Yeni Türkü solisti Derya Köroğlu ile sahne alarak kendilerini izlemeye gelen ailelerine renkli dakikalar yaşattı.
Gelenekselleşen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları(İKEK) Sanat Gecesi, 17 Ocak’ta İstanbul Kültür Üniversitesi kampüsünde gerçekleştirildi. Küçük büyük her yaşta öğrencinin performanslarını sergilediği gece, öğrencilerin canlı heykel performansı ile başladı. İlginin oldukça yoğun olduğu konseptte öğrenciler, çeşitli dünya karakterlerine bürünerek barış ve özgürlüğü temsil etti. Ardından çeşitli dans gösterileri yapan öğrenciler, Yeni Türkü Solisti Derya Köroğlu ile sahne alarak şarkılar söyledi.
Canlı heykel performansındaki karakterler arasında; Mustafa Kemal Atatürk, Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı, Mahatma Gandi, Immanuel Kant, Marthin Luther King, Jeanne D’arc, Eva Peron, Frida Cahlo, Malala Yusufzay, Che Guevara, Fidel Castro, William Wallace yer aldı.
“ÖĞRENCİLER SESLERİNİ SANATLA DUYURABİLMELİ”
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, “Bu akşam sanatseverler olarak buradayız. Okulumuz 63 yıl önce sanat, spor ve bilimi en tepede tutan bir misyonla kuruldu. Dolayısıyla 1960’tan bu yana gerek sanat gerek spor ve gerek bilimde her yıl öğrencilerimizle çok özel etkinlikler yapıyoruz. Bu kapsamda sanatla ilgili yaptığımız yılın belki de en önemli etkinliği 2023 sanat gecesinde birlikteyiz.
Bu akşamın teması Özgürlük ve Barış. Biz sanat gecemize her yıl mutlaka gündemdeki bir konuyu tema olarak belirleriz. Bu yıl özellikle pandemi sonrası özgürlük duygusu ve yakın coğrafyada olan savaşlar, mücadeleler, insanlığın zor yılları. Haliyle öğrencilerimize bu farkındalığı kazandırmak, onların barışçı ve özgür bireyler, barış ve özgürlük için seslerini duyurabilen, hatta bunu sanatla duyurabilen gençler, bireyler olmaları için bu gece birlikteyiz” açıklamasını yaptı.
“450 ÖĞRENCİ PERFORMANSIYLA SANATA BİR ADIM DAHA YAKLAŞACAĞIZ”
Kutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu akşam buradaki karakterler, tüm dünyada farklı uluslarda özgürlük ve barış için mücadele edenler oldu. Mesela 20. yüzyılın lideri Mustafa Kemal Atatürk bu akşam burada. Toplam 450 öğrencimiz sahne alacak. Yaklaşık 2 saatlik bir performans sergileyecekler. Sürprizlerle dolu bir akşam bizi bekliyor. Ve bu performanslardan biri de Derya Köroğlu ile öğrencilerimiz sahne alacak. Sergilenecek keyifli Derya Köroğlu parçalarıyla sanata bir adım daha yaklaşacağız.”
“KOSTÜMLERİMİZİN HEPSİ EL EMEĞİ”
Geceye hazırlık aşamalarını anlatan Görsel Sanatlar Öğretmeni Sezen Özen, “Lise öğrencilerimizi olmak istedikleri karakterlere büründürdük. Önce onlara ‘özgürlük ve barışı’ simgeleyecek olan en güzel karakterler hangileridir’ diye sorduk. Onlardan aldığımız dönüşlerle de seçtiklerini heykellere çevirdik. Çok isteyerek çalıştık. Yaklaşık 1 aydır çalışıyoruz. Kostümlerin hepsini el emeğiyle yaptık. Öğrencilerimizle diktik, boyadık. Her bir detayda onların çok emeği var” dedi.
95 MEZUNLARI OLARAK BİZ DE ŞARKI SÖYLEYECEĞİZ
Öğrenci Sera Mutver’in de velisi olan 44 yaşındaki Begüm Eray Mutver ise “Burada çok güzel bir ortam var, çok hoşuma gitti. Gerçekten büyük bir organizasyon olmuş. Özellikle canlı heykel performansında çok ilginç şeyler var. Biz de kızımla buradayız. Ben de bu okuldan mezunum. Kızım da burada başladı ve devam ediyor. Ben 95 mezunuyum, bizim zamanımızda da böyle aktiviteler çok yapılırdı. Bunlar gittikçe artıp güzelleşmiş. Okulun bu yönleri çok ön plandadır. Biz de bu akşam mezunlar olarak koroda yer alacağız. Çocuklar önde, anne babalar arkada birlikte şarkılar seslendireceğiz” şeklinde konuştu.
“SADECE SİYASAL FİGÜR DEĞİL, HALK DİRENİŞİNİN DE SİMGESİYİM”
Gecede Fidel Castro’yu canlandıran 16 yaşındaki Can Ercan, “Dünyada tarihteki siyasi, sanat karakterlerini tanıtmak istedik. Hazırlığı tamamen kendi imkânlarımızla yaptık. Mesela sakallarımı bile bulduğumuz hazır olmayan tellerle ellerimizle yaptık. Zordu ama başardık. Bu güzel karakterleri, bu halk direnişini, halk devrimini simgeleyen karakterleri burada sahnelediğim için çok mutluyum. Ben Fidel Castro oldum. Küba Devrimi’nin öncülerinden biridir. Sadece siyasi bir figür değilim, hem halk direnişi hem de özgürlüğün bir simgesiyim. Bu yüzden de gurur duyuyorum” dedi.
“VERİLEN TEPKİLERDEN EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALDIĞIMIZI ANLADIK”
Frida Cahlo olan 15 yaşındaki Nilce Gözükara ise duygularını şu şekilde ifade etti:
“Öncelikle okuluma bana bu şekilde bir şans tanıdığı için çok teşekkür ederim. Kültür ve sanat aynı zamanda bilimle bu kadar güzel şekilde birlikte olmak gerçekten beni çok mutlu etti. Bugünkü karakterim Frida Cahlo. Özellikle feminizminde çok büyük bir konu olan Frida Cahlo’nun daha önceki acıklı hayatının ardından bu kadar güzel sanat eserleriyle buluşmuş olması gerçekten çok güzel.
Ayrıca arkadaşlarım da bu şekilde bir sosyal ortam içerisinde buluşabilmek de benim için çok önemli. Bu şekilde hazırlamak, bu kostümleri yapmak, hepsini ben arkadaşlarım ve öğretmenlerimle hazırladık. Bu hazırladığımız kostümler aslında daha önce dolaplarımızda olan fakat şu anda kullanmadığımız kumaşlardan diktiğimiz etekler, bazen tişörtler oldular. Bunları yaparken gerçekten çok fazla emek harcadık ve bu emeğimizin karşılığında aldığımızı buradaki tepkiler ardından anladık.”