Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Yapılması gereken öncelikle dere yataklarındaki yerleşimleri gözden geçirmek. Bilimin ışığında şehirleşmelerimizi gözden geçirmemiz lazım dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, son yıllarda artan ani taşkın ve sel felaketlerinin nedeni olarak iklim değişikliğini gösterdi.
20’nci yüzyılda dünyanın 2 derece birden ısındığını ve bunun yağış rejimlerini değiştirdiğini söyleyen Prof. Dr. Kutoğlu, “Yapılması gerek öncelikle dere yataklarındaki yerleşimleri gözden geçirmek. Bilimin ışığında şehirleşmelerimizi gözden geçirmemiz lazım. Yüksek taşkın riski yaşayan yerleşim yerlerinin taşınması lazım” dedi.
Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Giresun’da etkili olan sağanak yağmurun ardından yaşanan sel felaketiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Giresun’da sel felaketinin ana sebeplerinden birinin dere yataklarına kurulmuş yerleşim alanları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kutoğlu, taşkın alanlarına yerleşim izinleri verilmemesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Kutoğlu, son yıllarda artan ani taşkın ve sel felaketlerinin nedeni olarak ise iklim değişikliğini gösterdi. Dünyanın 20’nci yüzyılda iki derece birden ısındığını ve bunun atmosferik yapıyı bozduğunu anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, “İnsanlık 20’nci yüzyıldan yüzyıllardan itibaren iş yerlerine yakın olmak gibi birtakım kaygılar taşıyınca, maalesef bizler dere yataklarını, su baskın alanlarını imara açtık.
Bu çok büyük bir hataydı. Bugünlere kadar olaylar oluyordu ama bu kadar olmuyordu. Artık neden sık yaşanıyor? Bunun nedeni iklim değişikliği. 20’nci yüzyılda dünya iki derece birden ısındı. Bu 21’inci yüzyılda da devam edecek. Bu ısınmanın ana sebeplerinden bir tanesi insanoğlunun ekonomik faaliyetler nedeniyle doğaya salmış olduğu sera gazları.
Bu gazlar atmosferi ısıtıyor ve yağış rejimleri değişmeye başladı. Bu olurken bizler şehirlerimizi betonlaştırıyoruz. Daha çok beton yapıyoruz. Yeşil alanları yok edip betonlaşma yapıyoruz. Bu betonlaşmalar nedeniyle suyun toprakla ve denizle, derelerle buluşamaması ve aniden buharlaşarak atmosferde asılı kalması. Bir soğuk hava dalgası geldi mi adeta kovadan boşalırcasına şehirlerin üzerine yağmaya başlıyor ve dere yatakları bu ani yağışı taşıyamayınca taşıyorlar ve şehirlerimiz sel afetini yaşıyorlar” diye konuştu.
‘YERLEŞİM ALANLARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR’
Prof. Dr. Kutoğlu, yapılması gerekenin öncelikle dere yataklarındaki yerleşim alanlarının gözden geçirilmesi olduğunu söyledi. Risk bölgelerinin bilimle belirlenerek yerleşime izin verilmemesi ve mevut yerleşimlerin taşınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle dedi:
“Yapılması gerek öncelikle dere yataklarındaki yerleşimleri gözden geçirmek. Bilim bunun hepsinin cevabını veriyor. Ani bir yağışta nereler, hangi yerleşim birimleri sel yaşayabilir bunu hesaplamak mümkün. Aynı şeyler heyelan içinde geçerli. Birtakım bilgileri girerek hangi bölgenin heyelan yaşayabileceğini söylemek mümkün. Bilimin ışığında şehirleşmelerimizi gözden geçirmemiz lazım. Şehir planlarımızı yeniden gözden geçirmemiz lazım. Yüksek taşkın riski yaşayan yerleşim yerlerinin taşınması lazım.”