6 Şubat günü yaşanan depremde pek çok canımızı kaybettik. Ayrıca maddi ve manevi pek çok kayıp yaşadık. Ancak deprem sonrasında bu kayıplarımızı arttırabilecek bazı durumlar ve bu durumlarla ilgili bazı kaygılar da mevcut.
Manevi Etki
Depremde Sayısını net olarak bilmesek de (bilemeyecek olsak da) binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, ayrıca Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay neredeyse haritadan silindi. Nasıl ki 1999 depreminden sonra o depremi yaşamamış olan kişilerin bile hayatları değiştiyse aynı durum bu deprem için de geçerli. Muhtemelen bundan yıllar sonra bu depremin sonuçları ve kayıpları konuşulmaya devam edecek.
Bölgedeki hayat pahalılığı
Burada bölgedeki fırsatçılardan bahsetmiyorum. Burada bir şekilde hayatta kalanlar ve ayakta kalan binalar var. Önümüzdeki birkaç haftadan itibaren yardımlar azalacak ve buradaki ticari faaliyetler tekrardan başlayacak. Ancak yıkım sebebi ile gerek nakliye maliyetleri gerek depolama maliyetleri artacak. Dolayısıyla özellikle Adıyaman, Maraş ve Hatay’da Türkiye ortalamasının biraz (çok olacağını sanmıyorum) daha üstünde enflasyon oranları görülecektir.
Bölgedeki Hizmet Sektörü
Depremle beraber bölgedeki pek çok kamu binası ve özel kurumların ofisleri/binaları hasar aldı. Dolayısıyla sağlık, eğitim, turizm başta olmak üzere hizmet sektörü ciddi yara almış durumda. Konaklama ihtiyacıyla beraber ivedilikle giderilmesi gereken kritik bir konu da bu.
Eğitim
Bölgedeki eğitim faaliyetleri zaten bitti. Bu bölgede önümüzdeki 1 yıl düzgün bir eğitim veya başarılı sınav sonuçları beklenmemeli. Ancak esas kaygı üniversitelerle ilgili. Şu anda pek çok üniversite online eğitime geçiş yaptı. Bu tıp, tasarım, mühendislik ve mimarlık gibi uygulamalı alanlar için korkunç bir karar. Bu bölümlerde laboratuvar ve stüdyo dersleri hayati önemdedir. Dolayısıyla eğitim konusunda da ciddi endişeler mevcuttur.
Bölgedeki yeniden inşa süreci
Depremin 11 ilde hissedildiği ve bu illerin 6 tanesinde ciddi hasar olduğu düşünülürse bu bölgenin inşası kolay olmayacak. Toplu konutlardan bahsediliyor ancak toplu konutlar bölgenin kültürel yapısına ne denli uygun bu konu tartışmaya açık. Ayrıca bölgedeki tarihi ve kültürel pek çok yapı da hasar aldı. Bu yüzden mimarlar ve mühendisler projeleri çizerken son derece hassas davranmalı. Aksi taktirde bölgenin tarihi dokusuna depremden daha büyük bir hasar verirler.
Yazımı depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza tekrardan rahmet ve yakınlarına tekrardan baş sağlığı dileyerek bitiriyorum.