Kahramanmaraş merkezli depremde bacaklarını kaybeden anne ve kızı Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi’nde protez uygulaması ile ayağa kalkıp, ilk adımlarını attı.
Nesrin Kayabiter ve kızı Rimes Kayabiter, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depreme, Hatay’da yakalandı. Yıkılan evlerinin enkazında kalan anne ve kızı, saatler sonra yaralı olarak çıkarıldı. Nesrin ve Rimes Kayabiter, Hatay’daki ilk tedavilerinin ardından Ankara’ya sevk edildi. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi’nde tedaviye alınan anne ve kızı, tüm müdahaleye rağmen birer bacağını kaybetti.
Nesrin Kayabiter’in sağ bacağı, kızı Rimes Kayabiter’in de sol bacağı diz altından ampüte edildi. Fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinin ardından anne ve kızına, fakültede 3 boyutlu tarama sistemi ile yapılan teknoloji destekli protezleri takıldı. Anne ve kızı, depremden aylar sonra protezleri ile ayağa kalktı. Tedavi süreçlerinde görev alan sağlık personelinin alkışları eşliğinde yan yana ilk adımlarını atan anne ve kızı, el ele tutuşup yürüyerek hastaneden taburcu edilirken, buruk bir sevinç yaşadı.
‘PROTEZLERİNİ AKTİF KULLANIYORLAR’
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Özlem Ülger, anne ve kızının fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinin ardından protez için uygun hale geldiğini söyleyerek, “Annenin bir taraf diz altı, kızının diğer taraf diz altı ampütasyonu vardı. Çok büyük bir travma yaşadılar. Kızımız çok daha hevesliydi, çok daha motiveydi. Hatta anneye çok fazla yardımcı ve destek oluyordu. Onun da moralini yükseltmeye çalışıyordu. İkisi de protezlerini taktıkları anda yürümeye başladılar ve tekrar kaybetmiş oldukları fonksiyonu yerine getirebileceklerini gördüler. Çok mutlu oldular. Biz de onların bu sevincine ortak olmuş olduk. İkisi de şu anda aktif olarak protezlerini kullanıyorlar” dedi.
‘100’E YAKIN DEPREMZEDE HASTAMIZA HİZMET VERDİK’
Prof. Dr. Ülger, depremden sonra travmaya bağlı olarak kırıklar, ezilmeye bağlı olarak ortaya çıkan durumlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, “Ve tabii ki kolunu, bacağın, bir uzvunu kaybeden kişi sayısı da çok fazla oldu. Kimisi deprem anında kaybetti. Kimisi ezilmeye bağlı olarak ortaya çıkan problemler sonrasında planlı olarak ampütasyon cerrahisi geçirmek zorunda kaldı. Ve bu travmayla ortaya çıkan bütün bu semptomlar, sendromlar sonrasında, mutlaka fizik tedavi görmesi gerekiyor bu hastaların. Ortopedi servisine yatan çok fazla hasta oldu.
Bunların 40’a yakını kolunu veya bacağını kaybetmiş olan hastalardı. Bizim fakülte olarak ulaşabildiğimiz hasta sayısı genel ortalama 100’e yakındır. Depremzede hastalarımız sadece kolunu veya bacağını kaybetmedi. Yakınlarını da kaybetti. Dolayısıyla bu açılardan da aslında proteziyle normal bağımsız bir birey olarak hayatlarına devam edebileceklerini onlara hissettirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.