Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bilimsel verilerin ışığında atılacak doğru adımlarla gerekli tedbirlerin alınmasına dikkat çeken Kocaeli MAGDER Başkanı Bahri Soyyiğit, vatandaşlara ‘afet bilinci’ çağrısında bulundu.
Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremlerde 42 bin 310 kişi hayatını kaybederken, binlerce vatandaşımız da evsiz kaldı. Yaşanan depremlerde can ve mal kayıplarının artmasının en önemli nedenlerinden biri de sarsıntı sırasında kişilerin kendilerini nasıl koruyacaklarını ve ne yapmaları gerektiğini bilmemeleridir. Peki, deprem anında ne yapmanız gerekiyor?
Kocaeli MAGDER Başkanı Bahri Soyyiğit, gönüllü dernek üyeleri ile birlikte deprem bölgesinde arama- kurtarma çalışmalarına katıldıklarını belirterek, enkaz altından çıkarılan depremzedelerin büyük bir kısmının merdiven boşluğunda bulunduğunu söyledi. Soyyiğit, “Deprem anında maalesef hayvansal içgüdüler ile hareket ediyoruz. Merdivenler binaların en zayıf bölümü olduğunu için ilk yıkılan yerlerdir. Direkt olarak merdivenlere koşmak çok yanlış bir hareket. Toplumumuzun bu alanda bilinçlenmesi gerekiyor” dedi.
Depremlerin ardından mucize bir şekilde kurtarılan çocukların ‘yaşam üçgeni’ sayesinde hayata tutunması bu ifadeye olan merakı artırırken Başkan Soyyiğit, “Yaşam üçgeni diye bir şey yoktur. Deprem anında sağlam bir masa, çekyat veya sabitlenmiş bir eşyanın yanında ‘Çök kapan tutun’ yöntemini uygulamak en doğru ve temel korunma yöntemidir. Böylece binamız yıkılmış olsa bile hayatta kalma oranımız yüksek olacaktır” dedi.
Evlerde mutlaka deprem tatbikatı yapılması gerektiğini vurgulayan MAGDER Başkanı Bahri Soyyiğit, deprem anında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;
- Kesinlikle panik yapmayın.
- Sabitlenmemiş eşyalardan uzak durun.
- Sağlam ve sabitlenmiş bir eşyanın yanına diz üstü ÇÖK, baş ve enseyi koruyacak şekilde KAPAN, düşmemek için sabit bir yere TUTUN hareketini yapın. Deprem sırasında sarsıntı durana kadar olduğunuz yerde derin nefes alarak kalın.
- Balkona çıkmayın.
- Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın.
- Asansörleri kullanmayın.
- Cam, pencere, ve kapı gibi üzerinize düşecek her tür eşyadan uzak durun.
- Sarsıntı bitene kadar içeride kalın, ancak sarsıntı bitince dışarı çıkmak güvenlidir. Sarsıntı sırasında binanızı terk etmeye çalışmayın.
- Her büyük depremden sonra mutlaka artçı sarsıntılar olur. Artçı sarsıntılar sırasında da ana depremde yapmanız gerekenleri yapın.
‘Çök- Kapan- Tutun’ tatbikatı önemsenmemiş
Afet bilincinin her bireye aşılanması gerektiğini aktaran Soyyiğit, konuşmasında şöyle devam etti;
“Türkiye’nin üreteceği en büyük deprem 7 ve 7.6 aralığındaki depremlerdir. İnşa edilen evlerin 8.5 büyüklüğündeki bir depreme göre ruhsatlandırılıp kontrolleri sağlanıyor ise, böyle bir depremde yıkıma rastlanılmaması gerekiyor. Demek ki bu konuda bir sıkıntı var.. Yapı denetim sistemlerinin düzgün olmaması ve vatandaşların evin manzarasına bakarak satın alması başlıca nedenler. Araba alırken bile tüm kontrollerini yaptıran vatandaşlarımız aynı özeni ev alırken göstermiyor maalesef.”
Zemin ve bina uyumunun sağlandığından emin olmak çok önemli. Deprem bölgesinde zemin sıvılaşması nedeniyle binaların yıkılmadan direkt olarak devrildiğini gördük. Bina görevini yapmış ancak zemin seçimi yanlış. Burada sadece müteahhitleri suçlamak yanlış. Bu ruhsata izin veren, onaylan her kurum ve kişiler bu yıkımdan sorumludur” dedi.
Kahramanmaraş’ta 1 yıl önce imar barışı yapıldığını ve 140 bin eve ruhsat verildiğini belirten başkan, bu evlerin büyük bir kısmının depremde enkaza dönüştüğünü söyledi. Soyyiğit “Afet bilincini oluşturmak amacıyla Türkiye’nin 81 ilinde uygulanan ‘Çök- Kapan- Tutun’ tatbikatının yeterince önemsenmediğini yaşadığımız deprem felaketlerinde görmüş olduk. Can kayıplarının önemli bir nedeni de bilinçsizlik. Bundan dolayı ülkemizde küçük yaştan itibaren herkesin deprem bilinci geliştirmesi için eğitimlere daha fazla yer verilmesi ve toplumun konu ile alakalı farkındalığının artması için daha sık çalışmalar yapılması oldukça önemlidir” diye konuştu.
Deprem koordinesi sağlanamadı
Kocaeli MAGDER Başkanı Bahri Soyyiğit, depremde kurtarma çalışmalarının %90’lık bir kısmının mahalleli vatandaşlar tarafından yapıldığını aktararak, “Kameralar sadece profesyonel arama kurtarma ekiplerini gösterdiği için çalışmaların bu şekilde sürdüğü sanılıyor. Burada bir algı söz konusu. Biz Kocaeli MAGDER olarak Adıyaman’da 3 canlı 30 cansız vatandaşımızı enkaz altından çıkardık. Bizim gibi diğer ekiplerde seferber oldu fakat onlarca kişi, vatandaşlarımız tarafından ekipmansız ve kendi imkanları ile çıkarıldı. Asıl kahramanlar vatandaşlardır” şeklinde konuştu.
“Yaşadığımız hiçbir depremden ders çıkarmamışız” diyen Soyyiğit, “1999 depreminden çok daha fazla ekipmana, desteğe ve imkanlara sahibiz ancak bunlar doğru şekilde koordine edilemedi. Şehrin bir kısmı açlık ve sefalet çekerken diğer bir kısmında ekmekler ve kıyafetler yerlerde gezdi. Dilerim bu deprem İstanbul için bir farkındalık oluşturur” ifadelerini kullanarak sözlerini sonlandırdı.